reklam
reklam
DOLAR40,3146% 0
EURO47,0160% -0.02
STERLIN54,1006% -0.13
FRANG50,2738% -0.2
ALTIN4.322,85% -0,22
BITCOIN118.426,900.844
reklam

Çiftçiye ve Besiciye Büyük Kredi Desteği

Yayınlanma Tarihi : Google News
Çiftçiye ve Besiciye Büyük Kredi Desteği
reklam

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde Ziraat Bankası tarafından gerçekleştirilen 4. Tarım Ekosistemi Buluşması'nda önemli açıklamalarda bulundu:
Kırsal kalkınma alanında çiftçilere çeşitli destekler sunmaya devam ediyoruz. Bu yıl; tarım ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi, depolanması ve bireysel sulama gibi 7 bin 160 projeye toplam 10.2 milyar lira hibe vereceğiz. Ayrıca, IPARD programı kapsamında toplam 301 milyon euro bütçeli 6 çağrıya çıkıldı. İncelemeleri tamamlanan 1408 projeye ise toplamda 9.8 milyar lira hibe desteği sağlanacak. Bunun yaninda, 138 milyon euro bütçeye sahip 5 yeni çağrı daha açılacak. Göksu-Taşeli, kırsal dezavantajlı alanlar ve TÜRKİYE-AB Tuning Projesi, Tarım Bakanlığımız tarafından titizlikle yürütülmektedir. Geçtiğimiz yıl 15 bin 71 kişiye toplam 755 milyon lira hibe sağladık. Bu yıl projelerimiz için 1.3 milyar lira bütçe ayırdık. Yani devlet olarak, çalışanların, üretenlerin, ihracat yapanların ve istihdam oluşturanların her daim yanında olacağız.

Yeni hayata geçireceğimiz destek paketlerini paylaşmak istiyorum. Sebze ve meyve yetiştirmek isteyen üreticilerimize yönelik yeni bir kredi paketi sunuyoruz. Bu kapsamda, 10 dekarın altında sera kuranlara, bir yıl anapara ödemesiz, 10 yıla kadar vadeli ve 10 milyon liraya kadar kredi imkânı sağlıyoruz. Yatırım tutarının %20'si özkaynak olarak istenirken, genç ve kadın çiftçılar için bu oran %10 olacak. Hâlihazırda büyükbaş süt hayvancılığı yapan işletmelerin kapasite artışına yönelik hayvan alımı için, özkaynak aranmaksızın, 1 yıl anapara ödemesiz, toplam 7 yıla kadar vadeli ve 5 milyon liraya kadar yatırım kredisi veriyoruz. Hayvan üreticilerini de unutmuyoruz. Küçükbaş hayvan yetiştiricilerimizin yetiştirme kapasitesini artırmalarını sağlamak amacıyla, Tarım Bakanlığı ile Ziraat Bankası işbirliğinde yürütülen “Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var” projesinde, küçükbaş kredilerinin limitini 600 bin liradan 1 milyon 200 bin liraya yükseltiyoruz. Açıkladığımız bu cazip kredi imkânlarının çiftçilerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Birlikte daha iyi başarılara imza atacağız. Türkiye'nin kalkınmasında, gelişmesinde ve soframıza ulaşan birçok ürünün yetiştirilmesinde emek veren tüm çiftçi kardeşlerime selam gönderiyor ve onlara şükranlarımı sunuyorum.

Ziraat Bankası’nın Milletin Gönlündeki Yeri Farklı

1863 yılından bu yana, 161 yıldır Türk tarımının en büyük destekçisi olan Ziraat Bankası'nı içtenlikle tebrik ediyorum. Tarihimizin en zor dönemlerinde çiftçinin, esnafın, tüccarın ve girişimcinin yanında yer alan bankanın, milletimizin gönlündeki yeri her zaman özeldir. Ziraat Bankası'nın tarım kredileri 700 milyar lira seviyesini aşmış durumda. Banka, sektörün kredi ihtiyacının %71'ini tek başına karşılıyor. Tarım kredilerinin %90'ından fazlası, yani 653 milyar liralık bölümü, devletimizin faiz desteği verdiği sübvansiyonlu kredilerden oluşmaktadır.

Batan Birisi Varsa O da Muhalefet

Yıllar geçiyor, aktörler değişiyor; ancak muhalefetin zihniyeti sürekli aynı kalıyor. Rakamları çarpıtma ve bir bardak suda fırtına koparma alışkanlıklarından maalesef vazgeçmiyorlar. Muhalefetin iddia ettiğinin aksine, çiftçilerimizin kredi kullanma sebepleri, batma değil işletmelerini büyütmektir. Ortada bir “batış” ve “iflas” söz konusuysa, o da ana muhalefetin izlediği istismar ve felaket tellallığı siyasetidir.

Heybedeki İrili Ufaklı Turplar Ortaya Çıkıyor
Yıllarca beraber yol aldıkları, belediyelerde üst düzey görev verdikleri kişilerin, İstanbul'un nasıl yağmalandığını ve kimlere peşkeş çekildiğini itiraf etmeye başlamaları dikkat çekici. Halka hizmet için harcanması gereken kaynakların siyasi menfaatler için nasıl kötüye kullanıldığı zamanla deşifre oluyor. Heybelerindeki irili ufaklı turplar; ahtapot gibi uzanan kollar, yine kendi arkadaşları tarafından birer birer gün yüzüne çıkarıyor. İstanbul'da, suç örgütlerinin kimleri haraçla, kimleri maaşla kendine bağladığı açıkça ortaya çıkıyor.

Güya Kuvayı Milliyeci Ama Yabancıların Önünde El Pençe Divan!
İki yıl önce Türkiye'yi yönetmeye layık görülen şahıs hakkında söylenenler, “Allah bu milletin yüzüne bakmış” dedirtiyor. Gündemlerinde ne millet var ne de çiftçi… Şaibeyle yoğrulmuş zihniyetin gerçek yatırımı ve projesi ancak bu kadar olabilir. Lafa gelince Kuvayı Milliyeci olmaktan övünen partinin lideri, yabancı siyasetçilerin önünde el pençe divan durarak, “Bizi sıkıştırın” diyerek onlardan yardım istemekten çekinmiyor.

reklam

YORUM YAP