İlaçta Kıtlık Sorunu Derinleşiyor

Her yıl kur güncellemeleri öncesinde yaşanan ilaç sıkıntısı, bu yıl da hastaları zor durumda bırakıyor. Kanser, diyabet, tansiyon ve kalp-damar hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılan birçok ilaçta yokluk görüldüğü bildirilmekte. Geçen yıl yaşanan benzer sorunların tekrar gündeme geldiğini belirten eczacılar, bu yıl ilaç kıtlığının geçen yıla oranla iki kat arttığını aktarıyor. Her dört ilaçtan birinin bulunamadığını ifade eden eczacılar, kendilerinin de bu duruma bağlı sorunlar yaşadığını vurguladı.

Piyasalardaki Sorunlar
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, ilaç krizinin ana sebeplerinden birinin kur farkı olduğunu söyledi. Saydan, “Şu anda İlaç Fiyat Kararnamesi'ne göre belirlenen sabit euro kuru, gerçek kurun yalnızca yarısı seviyesinde. İlaç euro kuru 21.67 TL iken, piyasa kuru 49 TL'ye yaklaşmış durumda. Bu büyük fark nedeniyle, özellikle yurtdışından ilaç ve hammadde ithal eden firmalar, birçok ilacı kasıtlı olarak piyasaya vermemekte veya çok sınırlı miktarda temin etmektedirler” diye belirtti. İlaç fiyatlandırmasında kullanılan euro kurunun güncellenmesinin üzerinden bir yıl geçtiğine dikkat çeken Saydan, “Kur farkı açıldıkça firmaların ilaç temin etme isteği azaldı. Sonuç olarak, bir yıl öncesine kıyasla ilaç yokluğu sorunu katlanarak büyüdü ve eczaneler boş raflar ve karşılanamayan reçeteler ile baş başa kaldı” ifadelerini kullandı.

Kritik İlaçlar Temin Edilemiyor
“Şu an piyasada kanser, diyabet, tansiyon ve kalp-damar hastalıkları gibi kritik sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılan ilaçların yokluğu söz konusu” diyen Saydan, kemoterapi ilaçları, insülin ve oral diyabet ilaçları, yüksek tansiyon ilaçları ve kalp yetmezliği gibi durumlar için gereken kalp ilaçlarının yanı sıra çocuklar için önemli olan şuruplar, ateş düşürücüler ve grip ilaçlarının da bulunamadığını belirtti.

Acil Çözüm Gerek
İlaç yokluğu sorununa iki tür çözüm öneren Saydan; kısa vadede ilaç fiyatlandırmasında kullanılan sabit kurun hemen gerçekçi seviyeye çekilmesi gerektiğini vurguladı. Saydan, “Şubat 2026'yı beklemeden, kısa vadede bir kur revizyonu yapılması kaçınılmaz. Aksi takdirde güncelleme geciktikçe bulunamayan ilaç sayısı artabilir ve insanlar sağlıklarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir. Uzun vadede ise İlaç Fiyat Kararnamesi'nde köklü bir revizyon şart. Mevcut fiyatlandırma sistemi ekonomik dalgalanmalara ayak uyduramamakta ve sürdürülebilirliğini yitirmekte.” şeklinde konuştu.