reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

İmamoğlu’na 2 Bin 430 Yıl Hapis Cezası İstendi

Yayınlanma Tarihi : Google News
İmamoğlu’na 2 Bin 430 Yıl Hapis Cezası İstendi
reklam

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 19 Mart 2025 tarihinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu yüzlerce şüpheli için 'yolsuzluk' iddiasıyla bir operasyon gerçekleştirilmesi talimatını vermişti. Operasyonun ardından İmamoğlu ve diğer birçok şüpheli, 23 Mart'ta tutuklanarak cezaevine gönderildi. İlk operasyondan itibaren geçen 8 aylık süreç içerisinde toplamda 9 operasyon düzenlenmiş ve çok sayıda kişi tutuklanmıştır. İmamoğlu'nun tutukluluğunun 233. gününde, savcılık soruşturmayı tamamlayarak suçlamalara ilişkin iddialarını kamuoyuna açıkladı.

SUÇ ÖRGÜTÜ ŞEMASI

3 bin 809 sayfalık iddianamede 105'i tutuklu, 7'si yakalamalı 402 kişi şüpheli olarak yer almaktadır.

* İddianamede, İmamoğlu'nun suç örgütü lideri, Fatih Keleş, Murat Ongun, Ertan Yıldız, Murat Gülibrahimoğlu, Adem Soytekin ve Hüseyin Gün'ün ise örgüt yöneticisi olduğu, 99 kişinin de örgüt üyesi olarak tanımlandığı öne sürüldü.

* T.C. Maliye Bakanlığı, T.C. İçişleri Bakanlığı, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, İBB Başkanlığı ve Şişli Belediye Başkanlığı suçtan zarar gören kurumlar arasında yer aldı. İş insanları Adem Kameroğlu, Mustafa Keleş, Muzaffer Beyaz, Seyfi Beyaz ve Mehmet Torun hem müşteki hem de şüpheli olarak iddianamede yer alıyor. 16 müşteki ise şöyle sıralanıyor: Alaattin Kameroğlu, Avni Çelik, Fatih Erdoğan, Kaan Yücel, Murat Özyeğin, Sedat Kapıdağ, Abdulkerim Fırat, İlker Keleş, Münir Özkök, Nezih Barut, Salahattin Özgül, Ziya Yılmaz, Çetin Gül, Mehmet İlhan, Bahattin Uçar, Serbülend Danış.

143 SUÇ EYLEMİ

* Şüphelilerin toplamda 143 suç eyleminden sorumlu tutulduğu belirtildi. Şüphelilere yöneltilen suçlamalar arasında; 'suç örgütü kurma ve yönetme', 'suç örgütüne üye olma', 'örgüte yardım etme', 'rüşvet alma', 'rüşvet verme', 'irtikap', 'ihaleye fesat karıştırma', 'kamu kurum ve kuruluşlar zararına dolandırıcılık', 'Vergi Usul Kanunu'na muhalefet', 'suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama', 'kişisel verilerin kaydedilmesi', 'kişisel verileri ele geçirme ve yayma', 'çevrenin kasten kirletilmesi', 'Orman Kanunu'na muhalefet', 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma', 'kamu malına zarar verme', 'Maden Kanunu'na muhalefet' ve 'Orman Kanunu'na muhalefet' bulunmaktadır.

İMAMOĞLU’NA 27 ŞAHSİ SUÇ İDDİASI

* İmamoğlu'nun 27 ayrı suça yönelik şahsi eylemi olduğu, ve suç örgütü lideri olduğu iddiası dışında diğer şüphelilerin gerçekleştirdiği 142 suç eyleminden de sorumlu tutulacağı belirtildi. İmamoğlu için 'örgüt kurma ve yönetme', 'rüşvet', 'dolandırıcılık', 'ihaleye fesat karıştırma', 'suç gelirlerini aklama', 'kişisel verileri yayma' suçlarından 2 bin 430 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca, Sarıyer'deki CHP il binasının haksız kazançla satın alındığı ve binaya el konulması talep edildiği ifade edildi.

‘AHTAPOTUN KOLLARI GİBİ’

İddianamede, İBB’nin sorumluluk alanının dikkate alındığı ve “İmamoğlu'nun çıkar amaçlı suç örgütünün tıpkı bir ahtapotun kolları gibi geliştiği” iddia edildi. Açıklamada, “İlçe belediyelerinin sorumluluk sahasına giren konularda dahi suç örgütü üye ve yöneticilerinin karar alma yetkisine sahip olduğu” belirtildi. Ayrıca, İmamoğlu'nun 2019 yılında Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl binasının satın alınması sürecinde o dönemki il başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu saf dışı bıraktığı öne sürülüyor. İddianamede, “Tıpkı bir ahtapotun kolları gibi hareket eden ve belediyeleri ele geçiren İmamoğlu, soruşturma sürecinin gündeme gelmesi üzerine cumhurbaşkanlığı aday adaylığını gündeme getirerek kurduğu suç örgütünün kamuoyundaki tartışılmasını engellemeye çalıştı.” denildi.

AMACI ZENGİNLEŞMEK

İddianamede, İmamoğlu’nun asıl amacının maddi zenginleşme olduğu, 2019 yılı yerel seçimlerinden sonra ikinci amacının suç gelirlerinden elde edilen maddi sermaye ile Cumhuriyet Halk Partisi’ni ele geçirmek olduğu, ilerleyen süreçte ise İstanbul'da kurduğu sistemi ülke geneline yaymayı hedeflediği ifade edilmektedir.

SAVCILIKTAN YARGITAY’A CHP YAZISI

İddianamede, CHP'nin ulusal ve yerel seçimlerin güvenilirliğini ve seçmenin iradesini demokratik düzeni etkilemek amacıyla sistematik ve sürekli bir şekilde rahatsız ettiği öne sürüldü. Bu nedenle gereğinin takdir edilmesi ve icrası için savcılık, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulundu. Başsavcılık, iddianamede yer alan bu bölümle ilgili olarak, “Cumhuriyet Halk Partisi'nin kapatılması yönünde bir bildirimde bulunulmamıştır, sadece Siyasi Partiler Kanunu gereği bildirim yapılmıştır.” açıklamasında bulundu.

reklam

YORUM YAP