reklam
reklam
DOLAR39,8857% 0.28
EURO46,7526% 0.09
STERLIN54,7958% -0.13
FRANG49,9696% 0.53
ALTIN4.207,09% -1,15
BITCOIN106.980,01-0.402
reklam

İnsan Önce Var Olmalı, Sonrasında Özünü Oluşturmalı: Ne Anlama Geliyor? Varoluş Özden Önce Gelir Hangi Felsefi Akımın Temelidir?

Yayınlanma Tarihi : Google News

İnsanın özünü sonradan inşa ettiği fikri, doğuştan getirilen bir “kader” ya da “belirlenmiş anlam” anlayışını reddeder. Bu durum, dini ve geleneksel ontolojik varsayımlara karşı bir meydan okuma anlamına gelir. Bu tarz sorular, özgürlük, irade ve insanın evrendeki konumu üzerine düşünenler için önemli bir tartışma konusudur. Peki, “insan önce var olur sonra özünü oluşturur” ifadesi neyi ifade eder ve hangi felsefi akıma aittir?

İnsan Önce Var Olmalı, Sonrasında Özünü Oluşturmalı Ne Anlama Geliyor?

Bu ifade, insanın doğuştan belirli bir öz ile dünyaya gelmediğini; aksine yaşamı süresince yaptığı seçimler, deneyimler ve eylemleriyle kendisini şekillendirdiğini ifade eder.

Yani insan, önce “var olur”; dünyaya gelir ve kendini bulduğu dünyada bir anlam arayışına başlar. Ardından seçimleri, değerleri, ilişkileri ve eylemleriyle “kim olduğunu” tanımlar. Bu bakış açısında, kişi kendi özünü kendisi inşa eder; dışarıdan gelen bir otoriteye, dine, doğaya ya da topluma tabi kalmadan, kendi anlamını yaratma yükümlülüğünü üstlenir. Bu anlayış, bireyin özgürlüğünün ağır bir sorumlulukla birlikte geldiğini de vurgular.

“Varoluş Özden Önce Gelir”: Hangi Felsefi Akımın Düşüncesidir?

Bu düşünce, varoluşçuluk (egzistansiyalizm) adlı felsefi akıma aittir. En net biçimde Jean-Paul Sartre tarafından ifade edilmiştir. Sartre'a göre insan, Tanrı tarafından yaratılan sabit bir özle dünyaya gelmez; Tanrı'nın var olmaması nedeniyle insan önce var olur ve sonrasında ne olacağını kendisi belirler.

Varoluşçuluk, bireyin yaşamını, değerlerini ve anlamını kendisinin yaratabileceği düşüncesini benimser ve bu nedenle özgürlüğün kaçınılmaz ve zorlayıcı olduğunu savunur. Bu akım sadece Sartre ile sınırlı kalmaz; Simone de Beauvoir, Albert Camus, Martin Heidegger ve Karl Jaspers gibi isimler de farklı bakış açılarıyla bu temel fikri ele almışlardır. Ancak özellikle ateist varoluşçulukta, “varoluş özden önce gelir” ilkesi, bireyin yalnızca kendi eylemleriyle tanımlandığı fikrini ön plana çıkarır.


Warning: Undefined array key "ozellikler_videOzet" in /home/siyasimedyanet/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_vizyondakiler.php on line 120

İnsanın özünü sonradan inşa ettiği fikri, doğuştan getirilen bir “kader” ya da “belirlenmiş anlam” anlayışını reddeder. Bu durum, dini ve geleneksel ontolojik varsayımlara karşı bir meydan okuma anlamına gelir. Bu tarz sorular, özgürlük, irade ve insanın evrendeki konumu üzerine düşünenler için önemli bir tartışma konusudur. Peki, “insan önce var olur sonra özünü oluşturur” ifadesi neyi […]

DEVAMINI OKU
reklam

YORUM YAP