IPARD III Programı kapsamında bugüne kadar 343 milyon avroluk destek ilanına çıkıldı

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Başkanı Ahmet Antalyalı, yaptığı açıklamada, 6 Temmuz'un Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Kırsal Kalkınma Günü olarak ilan edildiğini hatırlattı.

Bu durumun kırsal alanların kültürünü, emek gücünü ve üretkenliğini öne çıkaran, toplumsal sürdürülebilirlik konusunda farkındalık sağlayan önemli bir adım olduğunu belirten Antalyalı, kurum olarak Türkiye ile Avrupa Birliği'nin ortak finanse ettiği IPARD programlarının 2011 yılından bu yana uygulandığını ifade etti.

Antalyalı, IPARD I Programı kapsamında yüzde 99,4 fon kullanım oranına ulaştıklarını, IPARD II Programı ile ise yüzde 99,7 fon kullanım oranıyla vatandaşlara yaklaşık 2 milyar avroluk hibe sağladıklarını aktardı. Bu çerçevede farklı sektörlerde kırsal kalkınma alanında yatırımlar yapıldığına dikkat çeken Antalyalı, “Bu süreçte toplamda yaklaşık 4 milyar avroluk yatırım gerçekleştirilmiştir. Gelecek dönemlerde daha fazla yatırım yapmayı planlıyoruz.” dedi.

IPARD III Programı ile, 7. başvuru çağrısının yapıldığını ilan eden Antalyalı, sözlerine şöyle devam etti:

“IPARD III'te ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi tedbirinde 42 milyon avroluk yeni bir ilan duyurduk. Böylece IPARD III programı çerçevesinde toplamda 343 milyon avroluk ilan gerçekleştirmiş olduk. Projeler için sözleşmeler gitgide artmakta. Sözleşme sayımız 1700'ü geçti, hibeyi verdiğimiz miktar 11,5 milyar liraya, yatırım miktarımız ise 18 milyar liraya ulaştı. Rakamlar sürekli güncelleniyor.”

Antalyalı, gerçekleştirdikleri yatırımlar sayesinde kırsalda kadınların ve gençlerin üretime katılımını teşvik ettiklerini, kırsaldan şehir merkezlerine göçün önlenmesine katkı sağladıklarını vurgulayarak, “Gıda işleme tesislerinden kırsal turizme, hayvancılıktan yenilenebilir enerji yatırımlarına kadar birçok sektörde destek sunmaktayız. Bu destekler, Türkiye’nin AB uyum sürecine katkı sağlarken yerel ekonomilerin daha dirençli olmasına yardımcı olmaktadır.” şeklinde konuştu.

Bugüne kadar 6 bin 500 kadın ve 13 bin 500 genç yatırımcıyı desteklediklerini dile getiren Antalyalı, dünyada tarımda yaşlanma sorununa dikkat çekerek, projelerde gençlere pozitif ayrımcılık uygulandığını belirtti.

Antalyalı, destek alan projelerin çeşitleri hakkında şu bilgileri paylaştı:

“Bitkisel üretimle ilgili 13 bin 500'e yakın projemiz mevcut, 3 bine yakın arıcılık projemiz hayata geçti. Meyve, sebze, soğuk hava depolarına dair desteklerimiz mevcut. İşleme ve paketleme tesislerine yönelik yaklaşık 800 projeye, 350 süt toplama merkezine ve 1250 yenilenebilir enerji yatırımına destek verdik. Ayrıca 1650 civarında süt üretim tesisi, 1000’in üzerinde kanatlı etiyle ilgili tesis ve yaklaşık 1400 besi, kırmızı et üretim tesisimiz bulunmaktadır. Şu ana dek 1000’den fazla kırsal turizm yatırımımız gerçekleşti. Bunun yanı sıra yaklaşık 100 kadar yerel eylem grubumuz var. 50 milyon avroluk yeni bir çağrı ilanı da gerçekleştirdik. İnşallah gelecek ay değerlendirmelere başlayacağız.”

“Kırsal alanda kamu altyapı yatırımları tedbiri”yle ilgili akreditasyon çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu, gelecek yıl itibariyle bu tedbiri vatandaşlarla buluşturacaklarını belirten Antalyalı, paket tipi içme suyu arıtma tesisleri, atık transfer istasyonları ve güneş enerjisi sistemleri gibi alanlarda 3 milyon avroya kadar destek sunacaklarını aktardı.

“SOĞUK HAVA DEPOLARINDA CİDDİ KATMA DEĞER SAĞLADIK”

Antalyalı, 624 soğuk hava deposu desteklediklerini, bu durumun tarımsal ürünlerin raf ömrü açısından önem taşıdığını ifade etti. Soğuk hava deposu yatırımlarının hem üreticilerin gelir artışına hem de ürün kalitesinin korunmasına katkı sağladığına vurgu yapan Antalyalı, bunun piyasa regülasyonu açısından kritik bir unsur olduğunu açıkladı.

Soğuk hava depolarında “atmosfer basınçlı” olanları desteklediklerini belirten Antalyalı, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu teknolojinin Türkiye’ye kazandırılmasında TKDK öncü olmuştur. Yüksek maliyetleri nedeniyle girişimcilerin bu yatırımları gerçekleştirmekte tereddüt etmelerine sebep oluyordu; ancak sağladığımız hibelerle bu yatırımlar yapılmaya başlandı. Bu yatırımları gerçekleştiren işletmelerin diğer yatırımcılar tarafından örnek alınmasıyla birlikte sektördeki kazanımlar yaygınlaşarak artış gösterdi.”