reklam
reklam
DOLAR40,6056% 0.01
EURO46,6109% 0.45
STERLIN53,9545% 0.25
FRANG49,9454% 0.22
ALTIN4.288,47% 0,34
BITCOIN118.118,910.311
reklam

İsrail'de Bir İlk: Soykırım Raporu Yayınlandı

Yayınlanma Tarihi : Google News
İsrail'de Bir İlk: Soykırım Raporu Yayınlandı
reklam

İsrail’in önde gelen insan hakları kuruluşları, Gazze’de İsrail tarafından gerçekleştirilen “bilinçli bir soykırım” iddialarını içeren dikkat çekici bir rapor yayımladı. “İşgal Altındaki Filistin Toprakları için İnsan Hakları Doktorları İsrail” örgütünün direktörü Aseel Aburass, bu rapor hakkında CNN Türk dış haberler muhabiri Rabia Asel Atmaca'nın sorularını yanıtladı.

İlk olarak röportaj talebinize hemen dönüş yaptığınız için teşekkür ederim. Röportajımıza “Gazze'de soykırım” raporunuzla başlamak istiyorum. Raporunuzda, İsrail'in tıbbi altyapıyı kasıtlı olarak yıktığını ve doktorları hedef aldığını belirttiniz. Bu durum ne anlama geliyor? Bu gerçekleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Raporumuz, sağlık altyapısı ve sistemine odaklanmış durumda. Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki işgal altındaki topraklara ilişkin çalışmalarda bulunuyoruz. Bu rapor, Gazze'de son 22 aydır yaşanan olaylara dayalı bir analiz sunuyor. Bu süreçte sağlık altyapısının yok edilmesi, doktorların öldürülmesi ve yaşam koşullarının kötüleşmesi ana temasını oluşturuyor. Sağlık hizmetleri olmadan hayatta kalmak mümkün değildir. Hastanelerde, 36 hastaneden 30'undan fazlasının yıkıldığı bilgisi elimizde bulunuyor. Geçtiğimiz 22 ayda, sistematik bir kampanya yürütüldü ve bu kampanyanın amacı sağlık sistemini ortadan kaldırmaktı. Bizim bakış açımıza göre, sağlık sistemini yok ettiğinizde, nihayetinde hedef aldığınız ve bunu gerçekleştirdiğiniz insanları da yok edersiniz. Bunların hepsinin birbiriyle bağlantılı olduğu açık. Gazze'deki savaşın sadece hastanelerle ilgili olmadığını biliyoruz; bu, hayatı sürdürülebilir kılan tüm koşullarla alakalı. Bu durum ise tam olarak Soykırım Sözleşmesi'ne karşılık geliyor. Yiyecek, su, elektrik, eğitim, hastaneler, kiliseler ve camiler; her şey yok edilmeye çalışılıyor. Öldürülen insan sayısı şu an 60.000. Durum yalnızca bununla kısıtlı değil. Gazze'de insanların hayatta kalmasını imkansız kılacak koşullar yaratıyorsunuz. Bombalar durduğunda ya da bir ateşkes sağlandığında bile insanlar ölmeye devam edecek. Çünkü İsrail, yaşamı imkansız kılan tüm koşulları oluşturmuş durumda.

Çeşitli raporlar sunuldu ancak Netanyahu hükümeti bu raporları her zaman reddetti. Hatta “Gazze'de kıtlık yok” açıklamalarında bulunuyorlar. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Netanyahu yalnız değil. Netanyahu, İsrail kamuoyunun ve medyasının Gazze’de yaşananları açlık kampanyası olarak nitelendirmesi ile karşı karşıya. Dünya genelinde herkesin gördüğü ve dile getirdiği görüntüler, İsrail'in ana akım medyasında yer almıyor. Televizyonlara geçildiğinde, bu olayları görmek mümkün değil. Ve İsrail halkı, kendilerinden birkaç kilometre uzaktaki duruma kısmen kör. Bu nedenle İsrail halkı, dünya açlıktan bahsettiğinde her zaman şaşırıyor fakat ne olduğunu bilmeden. Netanyahu da bu gerçeği çarpıtma noktasında yalnız. Gerçeği değiştirmek, daha fazla yardım almamak adına çaba gösteriyorlar. Bu durum sadece gıda ile sınırlı değil; aynı zamanda bu propaganda, İsrail’in uygulamalarını meşrulaştırma çabası olarak değerlendirilebilir. Avrupa ve ABD’den, Hamas’a kadar birçok aktörle ilişkilendirilerek destek alınıyor. Ancak bu konularda yeterli delil olmadığını biliyoruz. Hastanelere uygulamalarına baktığınızda, kendinize bir yeşil ışık yakmış oluyorsunuz. Bu nedenle dünya, İsrail’e soykırımı sürdürmesi için onay vermiş durumda. Aynı şey gıda yardımları hakkında da geçerli. Rakamların doğruluğu sorgulanıyor. Sağlık Bakanlığı doğru verilere ulaşamıyor ve dünya buna sessiz kalıyor. Şu an birçok araştırmacı ve toplumsal örgüt, geri dönüşü olmayan bir noktada olduğumuzu ifade ediyor. Umarım bu durum bir ivme yaratır ve sonunda Avrupa ülkeleri ve uluslararası toplum İsrail’e dur demek için bir kırmızı çizgi çizebilir.

Son olarak, raporunuza İsrail hükümetinden herhangi bir tehdit ya da olumsuz bir yorum geldi mi?

Bugün sizinle konuşurken, aslında hemen öncesinde, bir ana akım haber kanalı konuya dair bir haber yayınladı. Haretz gibi daha sol eğilimli haber kaynakları zaten bu konuyu ele alıyor; ancak ana akım medyada sessizlik hakimdi. Nihayetinde ana akım bir haber kanalı, böyle bir zamanda konuya duyarlılık göstererek haber yaptı. Kuruluşumuz, gönüllülerimiz ve sağlık personelimizden olumlu geri dönüşler aldık. Sonunda, bu durumu dile getiren bir İsrail sesi var ve bu durum umarız diğer kuruluşlar için de bir ivme yaratır. Bu bağlamda, sağcı bir kuruluş Maliye Bakanı Smotrich’e bir mektup göndererek yabancı bağışlar üzerindeki vergi muafiyetimizin kaldırılmasını talep etti. Bu süreç şu an itibarıyla gerçekleşti.

reklam

YORUM YAP