

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, 15 Nisan'da %82,22'ye ulaşan barajlardaki su seviyesi, gün geçtikçe azalmaya devam ediyor.
Bugün itibarıyla kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı %19,81 olarak ölçüldü.
Toplamda 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme kapasitesine sahip olduğu bildirilen baraj ve göletlerde mevcut su miktarı ise 171 milyon 89 bin metreküp seviyesine geriledi.
Barajlara göre su miktarlarının dağılımı ise şöyle: Ömerli'de %24,66, Darlık'ta %16,98, Elmalı'da %2,8, Terkos'ta %25,05, Alibey'de %2,42, Büyükçekmece'de %16,39, Sazlıdere'de %9,99, Istrancalar'da %0,79, Kazandere'de %0,21 ve Papuçdere'de %0,74 olarak kaydedildi.
İSKİ istatistiklerine göre, 23 Kasım tarihli baraj doluluk oranları 2016'da %34,98, 2017'de %55,41, 2018'de %49,35, 2019'da %36,59, 2020'de %26,3, 2021'de %41,52, 2022'de %35,19, 2023'te %23,78, 2024'te %27,75 iken, bugünkü oran %19,81 olarak ölçüldü.
Bu oran, son 10 yıl içerisinde aynı dönemde kaydedilen en düşük değer olarak kayıtlara geçti.
EN DÜŞÜK DOLULUK ORANI KAZANDERE BARAJI'NDA
Kentteki su sağlayan barajlar arasında en düşük doluluk oranı Kazandere Barajı'nda bulundu. Geçen yıl 23 Kasım'da %8,05 olan su doluluk oranı, bu yıl itibarıyla %1,7'ye düştü.
Pabuçdere Barajı'nda geçen yılın aynı döneminde %5,69 olan doluluk oranı, bu yıl %3,61 olarak ölçüldü.
Sazlıdere Barajı'nda geçtiğimiz yıl %38,3 olan doluluk oranı %19,35'e geriledi.
Terkos Barajı'nda ise su doluluk oranı bugün itibarıyla %21,97, geçen yılın aynı döneminde ise %35,74 olarak kaydedildi.
Elmalı Barajı'nda geçen yıl %51,15 olan doluluk oranı, bu yıl %50,05 olarak ölçüldü.
Alibey Barajı'nda geçen yıl %7,08 olan doluluk oranı, bu yıl %12,19'a çıktı.
Istrancalar'da ise geçen yıl %37,1 olan doluluk oranı, bu yıl %21,72 olarak belirlendi.
Büyükçekmece Barajı'nda geçen yıl %29,26 olan doluluk oranı, günümüzde %21,65 olarak ölçüldü.
Darlık Barajı'nda geçen yıl %29,19 olan doluluk oranı bugün %28,49 olarak belirlendi.
Ömerli Barajı'nda ise geçen yıl %25,39 olan seviyenin, bu yıl %17,34'e düştüğü kaydedildi.
“EKİMDE GÜZEL YAĞIŞLAR ALDIK”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, Türkiye'nin özellikle güney ve batı kesimlerinin yanı sıra Marmara Bölgesi'nin son yıllarda ciddi kuraklık dönemleri yaşadığını aktardı.
Kuraklığın su kaynaklarının azalmasına neden olduğunu ve havaların sıcak geçmesinin mevcut kaynakların hızla tükenmesine yol açtığını belirten Toros, “Ekimde güzel yağışlar aldık. Son 10 yılın en yağışlı dönemlerinden biri oldu. Temmuz, ağustos ve eylülde barajlardaki değer her 3 günde bir %1 azalırken, ekimde bu süre 6 güne çıktı. Yani yaz döneminde %1 düşüş her 3 günde bir gerçekleşirken, ekimde bu süre neredeyse iki katına çıktı.” dedi.
Kasım ayında Türkiye'nin yine yüksek basınç sistemlerinin etkisine girdiğini vurgulayan Toros, İstanbul'da sıcaklıkların 25 dereceye kadar yükseldiğini hatırlattı. “Sıcak günler geçiriyoruz. Yüksek basınç alanları yağışların gelmesini engelliyor. Yağış kaynağının eksikliğinden dolayı baraj seviyeleri düşmeye devam ediyor.” ifadesini kullandı.
Toros, İstanbul barajlarının kentin nüfusuna yetecek seviyede suya sahip olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Geçmiş verilere baktığımızda son yıllardaki en kurak ikinci yıl olduğu gözlemleniyor. İstanbul barajları, İstanbul halkının su ihtiyacını karşılayacak seviyede değil. İstanbul'da 1 milyar 100 milyon metreküpün üzerinde bir su tüketimi var. Neredeyse 1 milyar 200 milyon metreküpe yaklaşmış durumda. Ancak barajların doluluğu tamamen dolu olsa bile 900 milyon metreküpü geçmiyor. Zaten son yıllarda barajlar asla %100 dolmuyor. Elbette Yeşilçay ve Melen gibi kaynaklar yardıma yetişiyor ama bunlar da uzak mesafelerde ve zahmetli oluyor.”
“ÇÖZÜM, SU TASARRUFUNA YÖNELİK ADIMLAR ATMAMIZDIR”
İstanbul'da kişi başına düşen günlük su kullanım miktarının 200 litre olduğunu belirten Toros, bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurgulayarak şu önerilerde bulundu:
“Çözüm, herkesin iş birliğiyle suyumuzu daha uzun süre yetecek şekilde kullanmamızdır. Yani su tasarrufuna yönelik adımlar atmamız gerekiyor. Apartmanların girişine basınç düşürücü takılması, evlerde ekonomik musluk başlıklarının kullanılması gibi önlemler oldukça önemli. Yöneticilerin ise uzun vadede hepimizi tasarrufa teşvik edecek kademeli ücretlendirme sistemine geçmesi gerekiyor. Şu anda İstanbul'da kişi başı günlük su tüketimi ortalama 200 litre ve bu oldukça yüksek. 100 litreye kadar standart bir fiyat uygulanmalı, ancak 100 litreyi aşan her kullanımda fiyatın kademeli ve giderek artan bir şekilde yükselmesi şart, böylece insanlar suyu daha dikkatli kullanır.”
Gelecek dönemde yağışlı bir dönemin olup olmayacağının bugünkü teknoloji ile tahmin edilemediğine dikkat çeken Toros, “Havayı etkileyen birçok faktör var. Kelebek etkisi dediğimiz olay, birçok faktörün işin içinde olduğu için modelleme yapmak son derece zor. Dolayısıyla önümüzdeki sürecin nasıl geçeceğini kesin olarak bilemiyoruz. Ancak birçok tahmin, şu anda çok yağışlı dönemleri öngöremiyor. Bu da baraj seviyelerinin düşmeye devam etmesi anlamına geliyor. Bunun için yapabileceğimiz en iyi çözüm tasarruf. Bunun için de doğal yönlendirici ve teşvik edici kademeli ücretlendirme gereklidir.” şeklinde konuştu.



