

Milli Saraylar Başkanı Yasin Yıldız, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, kurumun sahip olduğu tarihi eserlerin korunması konusundaki yüz yıllık tecrübesini kutlamaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Yıldız, 1924 ve 1925 yıllarının Türkiye'nin kültürel mirası açısından önemli bir dönüşüm sürecine işaret ettiğini belirtti ve bu yıllardan itibaren tarihi eserlerin, çeşitli kurumlar aracılığıyla yönetilmeye başlandığını vurguladı.
Yıldız, Topkapı, Dolmabahçe, Beylerbeyi ve Yıldız sarayları gibi önemli miras eserlerinin, devredildikleri kurumlar tarafından yalnızca müzecilik faaliyetleri çerçevesinde değerlendirildiğini dile getirdi. Milli Saraylar Müdürlüğü'nün, 1925 yılında, sahip olduğu saray, köşk ve kasırların bir kısmını koruma amacıyla kurulduğunu hatırlattı.
1960'lar ve 70'lerde kısmen ziyaret edilen ve restore edilen Milli Saraylar ile ilgili ilk kapsamlı dönüşümün, 1983 yılında TBMM Teşkilat Kanunu'nda yapılan değişiklikle başladığını belirtti. Bu süreçte, müzecilik, restorasyon ve kültürel etkinlikler alanında önemli düzenlemeler yapıldığını ve kurumun saray-muze olarak yeniden yapılandırıldığını anlattı.
Yıldız, 2018'de Milli Saraylar Başkanlığı'nın, Cumhurbaşkanlığına bağlı bağımsız bir miras kurumu haline geldiğini ve uluslararası benzer kuruluşlarla aynı yapıya kavuştuğunu aktardı. “Milli Saraylar, 1924 yılında bölünmüş olan Türkiye'nin tarihi mirasını tek çatı altında toplamıştır. Bu düzenleme ile mimari eserler ve bahçeler, taşınır hazineler sistematik bir çerçevede yapılandırıldı. Restorasyon ve koleksiyon yönetimindeki farklılıklar giderildi, uzmanlaşma sağlandı. Milli Saraylar, restorasyon projelerini kamu bütçesine yük olmadan öz kaynaklarıyla finanse etmektedir.” dedi.
Yıldız, saray-müze kurumlarının doğduğu dönemdeki sosyal ve siyasi şartlar ile kültürel etkileşimlerin benzer temalarda buluştuğunu ifade etti. Sözlerine, bu eserlerin ülkelerin egemenliğinin simgesi olduğunu ve dünya mirası olarak ortak kültürel değerlerimizi temsil ettiğini belirterek devam etti. Koleksiyonlarının, yalnızca korunmasının değil, dünya ile paylaşılmasının da öncelikli görevleri olduğunu vurguladı.
Yıldız, tarihi ve kültürel miras eserlerinin toplumların en değerli varlıkları olduğunu hatırlattı ve bu eserlerin sürdürülebilirliğinin ciddi kaynaklar gerektirdiğine dikkat çekti.
Sempozyumun ilk oturumunun açılışını yapan Milli Saraylar Bilim ve Değerlendirme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sadettin Öktem, Milli Saraylar'ın 100. yılını kutladıklarını ifade etti. Öktem, Milli Saraylar'ın mekan, eşya ve sanat eserlerini koruyarak, toplumlarının geçmişini aktarma görevini üstlendiğini belirtti.
Sempozyum, Dolmabahçe, Topkapı ve Yıldız Sarayları'nda üç gün boyunca diğer oturumlarla devam edecektir.



