Şahin Mehmet Ali Paşa, Osmanlı döneminin daha az tanınan önemli paşalarından biridir. Cesur ve kararlı bir asker olarak tanınan Paşa, ‘Şahin’ lakabıyla anılmaktadır. İstanbul’un fethi sırasında Osmanlı ordusunun önde gelen paşalarından birisi olarak kritik görevler üstlendi. Fetih sürecinde Kaptan-ı Derya Baltaoğlu Süleyman Bey ve Hamza Bey’in emrinde donanma hizmetinde bulunduğu biliniyor. Resmi belgelerde yer almamakla birlikte, İstanbul’un fethi sırasında meşhur ‘gemilerin karadan yürütülmesi’ operasyonunu yönettiğine dair genel bir kabul bulunmaktadır.
‘AMAN YAVAŞÇA HA’
Dolmabahçe’den kızaklarla yola çıkan kadırgalar, Haliç’e çekilirken başlarında Yavaşça Paşa vardı. Bizanslılar, Haliç’in girişine zincir gerildiğini düşünerek büyük bir moral bozukluğu yaşarlardı, ancak sabahın bir erken vaktinde birçok gemiyi görünce şaşırdılar. Bir söylentiye göre, halatları çeken askerlere sürekli “Aman yavaşça ha” dediği için, başka bir rivayete göreyse, Sultan’a bu operasyonu anlatırken “Düşman duymasın diye yavaşça geldim hünkârım” dediği için ‘Yavaşça’ lakabını aldı.
Caminin duvarında, 1950 sonrası tadilatlarda konulan metal levhada “kadırgaları karadan yürüten komutan” yazısı yer almakta. 
DAR ARALIĞIN ARKASINDA
Fetih sonrası hayatı hakkında pek fazla bilgi mevcut değil. Ancak onun adına yaptırılan, Eminönü Mercan Yokuşu’ndaki cami günümüzde hala ayakta. 1478 yılında vefat eden paşanın mezarı da bu caminin haziresinde yer almakta. 1950’li yıllarda cami büyük bir tadilat geçirdi ve zamanla yanında geçen yol yükseldi. Bu durum, paşanın mezarının, duvar ile minare arasındaki dar bir aralığın gerisinde kalmasına sebep oldu. Zamanla duvara iliştirilmiş olan ve şadırvan işlevi gören lavaboların önünden dikkatle geçmek gerekiyor. Mezara ulaşmak için aralıktan geçmek oldukça zor. Yani günümüzde 572 yıl önce ‘gemileri karadan yürüten’ paşanın mezarına ulaşmak, en az gemileri karadan yürütmek kadar güç.
Yavaşça Paşa’nın mezarı, minare ile duvar arasındaki dar bir geçidin arkasında kalmış durumda…
GEMİLER KARADAN YÜRÜDÜ MÜ?
İstanbul’un fethinin her yıldönümünde, gemilerin karadan yürütülüp yürütülmediği konusunda tartışmalar meydana gelmektedir. Hem Fatih dönemi tarihçileri hem de sonradan araştırmalar yapan birçok kişinin çalışmaları bu bahsi açıkça gündeme getirmektedir.
Gemilerin karadan yürütülüşünü gösteren bir tasvir…
Tursun Bey
“Sanat-ı cereskalde (yük kaldırma, çekme) mahir, mühendis ve fen adamı hazır oldu. İslam gemileri bayraklarla bezenip yelkenleri açtılar. Galata kalesi ensesinden havada yürüttüler.”
Hoca Sadeddin Efendi
“Yenihisar tarafından gemileri sürüp, Galata ardından deryaya aşıralar ve topların ateşiyle hisardakiler deniz yöresinden dahi şaşıralar.”
Kitab-ı Cihannüma
“Ve yetmiş pare gemi dahi kalenin üstün yanından, Galata’nın üst yanından tepeden aşağı yelken açıp, savaşçıları içinde ayağın dururken bir tasnifle kurudan yürüdüp hisar dibine denize indirdi.”
Georg Ostrogorsky
“Mehmed II. 22 Nisan’da büyükçe sayıda gemiyi karadan Haliç’e nakletmeyi başardı ve böylece şehir Haliç’ten bombardımana maruz kaldı.”
Babinger
“Bir fırlatma rampasını andıran yol, koyun ve öküz yağıyla sıvandı. Gemiler bu rampadan silindirler üstünde geçirilip Haliç’e indirildi.”
