reklam
reklam
DOLAR38,6459% 0.05
EURO43,8831% -0.18
STERLIN51,6457% -0.13
FRANG46,8197% -0.36
ALTIN4.208,94% -1,32
BITCOIN96.248,602.096
reklam

İstanbul’un Tahliye Hattı

Yayınlanma Tarihi : Google News
İstanbul’un Tahliye Hattı
reklam

İstanbul’daki son depremin ardından, ‘Marmara Otoyol Ringi’ adı verilen 947 kilometrelik ulaşım ağının önemi bir kez daha gözler önüne serildi. Bu ringin mevcut ve planlanan ekleriyle birlikte toplamda 1295 kilometreye ulaşması hedefleniyor. Olası felaket senaryolarında İstanbul ve Marmara Bölgesi’nden diğer bölgelere yapılan tahliyelerin kritik çıkış noktalarını içeriyor.

9 İLİ BİRBİRİNE BAĞLIYOR

Türkiye’nin sanayi ve ekonomik merkezlerini güvenli bir ulaşım ağı ile birbirine bağlayan bu ring; İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bursa, Çanakkale, Balıkesir, Manisa ve İzmir gibi önemli bölgeleri kapsıyor. Ayrıca, İstanbul’un yoğun transit trafik yükünü güney yönüne kaydırarak hafifletme işlevi de görüyor.

ANA AKTÖR KÖPRÜLER

Kuzey Marmara Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü ve 1915 Çanakkale Köprüsü, bu ulaşım hattının dışa dönük en kritik noktaları olarak değerlendiriliyor. Olası bir felaket anında, İstanbul’un güvenli tahliye hatları açısından da büyük öneme sahip bu noktalar, Ulaştırma Bakanlığı’nın tahliye senaryolarında temel aktörler arasında yer alıyor.

BATIYA GEÇİŞ ÇANAKKALE’DEN

Muhtemel bir felaket senaryosunda Marmara Otoyol Ringi kapsamında yer alan 1915 Çanakkale Köprüsü, İstanbul’un batısındaki tahliyelerin hızlanmasını sağlayacak. Bu sayede batı yönünde alternatif güzergahlarla tahliye akışı desteklenmiş olacak. Aynı zamanda, Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul-İzmir Otoyolu ve TEM Otoyolu arasındaki Gebze’deki direkt bağlantı, Avrupa yakasındaki Yavuz Sultan Selim, Fatih Sultan Mehmet ve 15 Temmuz Şehitler köprülerinden gelen trafiği kesintisiz olarak Ankara ve İzmir yönüne aktarılmasını sağlayacak. Tahliye planlarındaki kritik rolüyle Yavuz Sultan Selim, Osmangazi, 1915 Çanakkale, Fatih Sultan Mehmet ve 15 Temmuz Şehitler köprüleri, ana geçiş noktalarını oluşturuyor. Bu altyapı sayesinde olası bir felakette güvenli ve hızlı tahliye koridorları sağlanmış olacak. Depremin ardından buralarda kontroller gerçekleştirildi ve etki ölçümleri yapıldı. Elde edilen veriler, bu noktaların depreme dayanıklılığını test etmede önemli bulgular sundu.

SİSMİK ANALİZ

İstanbul’daki köprüler, otoyollar için 145, 475, 975 ve 2 bin 475 yıllık tekrarlama periyotları üzerinden sismik analizler ile incelendi. Bu analizler ışığında köprülerin temel sistemlerinden taşıyıcı unsurlarına kadar her detay, depreme karşı dayanıklılık esas alınarak projelendirildi. Tahliye senaryoları için Boğaz köprüleri dahil, İstanbul’da Karayolları Bölge Müdürlüğü sorumluluğundaki 237 köprü ve viyadük çeşitli dönemlerde incelemelere ve güçlendirmelere tabi tutuldu. Her bölgedeki köprü ve viyadüklerin tahliye süreçlerindeki rolleri detaylı bir şekilde değerlendirildi.

2 KOMŞU İLÇE 2 FARKLI ŞEHİR GİBİ

İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından yan yana bulunan Ataköy ve Şirinevler’deki farklı şehirleşme yapıları yeniden tartışma konusu oldu. Uydu görüntüleri, Ataköy’ün düzenli, Şirinevler’in ise daha yoğun bir yapılaşmaya sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Havadan çekilen görüntülerde D100 Karayolu ile ayrılan bu komşu bölgelerde Ataköy’ün zengin yeşil alanları, Şirinevler’deki yoğun bina yığınlarıyla net bir şekilde belirginleşiyor. (İHA)

reklam

YORUM YAP