

İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesince Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde gerçekleştirilen duruşmaya, aynı soruşturma dosyası kapsamında “kooperatif” davasında tutuklu bulunan İZBETON AŞ Genel Müdürü Heval Savaş Kaya ile bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı.
Hafta boyunca dinlenen sanıkların ardından, bugün avukatlar gün boyu savunma yaptı.
Cumhuriyet savcısı, mütalaasında bazı sanıklar ve avukatlarının taleplerine dayanarak 14 sanığın duruşmalara gelmemesi ve adli kontrollerin devamı için karar verilmesini istedi. Ayrıca, dosyanın emekli Sayıştay uzmanlarına gönderilerek yeni bilirkişi raporunun alınmasını talep etti.
Bazı avukatlar, cumhuriyet savcısının yeni bilirkişi raporunun emekli Sayıştay uzmanlarınca hazırlanması yönündeki talebine itiraz ederek, raporun üniversitelerdeki uzman kişilerce hazırlanmasını talep etti.
Hakimden Avukatlara Tepki
Hakim, karar öncesinde avukatlara yönelik yaptığı konuşmada, yargılamanın 5 gün sürmesi nedeniyle kendisine yöneltilen eleştirileri değerlendirerek, “Her bir sanığı tek tek dinledim. Tüm Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarını inceledim. Bugün gelen eleştiriler şahsıma yönelikti ve çirkindi. Suç unsuru olan durumlara SEGBİS kayıtlarının ardından başvuru yapacağız. Tüm konuşmaları tek tek not almaya çalıştım. Bu kadar ön yargılı olmayın; 'Tetikçi' gibi ifadeler kullanıldı. Ben size ithamlarda bulunmuyorum. Savunmalarda şahsıma saldırılar olmasın.” şeklinde konuştu.
Daha sonra ara kararını açıklayan hakim, kamu ihale uzmanı ve Sayıştay'dan emekli 3 uzman tarafından yeni bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verdiğini aktardı.
Her sanığın hangi pozisyonlarda görev yaptığının belirlenmesi için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına karar veren hakim, tüm sanıkların adli kontrol tedbirlerinin de devam ettiğini belirtti.
Hakim ayrıca, bilirkişi heyetinin kamuda zarar olup olmadığını ve olursa ne kadar olduğunu belirlemesini ve iddianamede yer alan ihalelere ilişkin Sayıştay raporlarının temin edilmesi için müzekkere yazılmasına hükmetti.
Olayın Geçmişi
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 1 Temmuz'da İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İZBETON AŞ'de taşeron şirketler aracılığıyla yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. Bu soruşturma kapsamında Sayıştay raporu, mülkiye müfettişi raporu ve bilirkişi raporlarına dayanarak “ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla 157 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.
Şüphelilerden 22'sinin İZBETON AŞ, 2'sinin İş İnsanları Örnekköy Konut Yapı Kooperatifi, 3'ünün İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi, 2'sinin İş İnsanları Gaziemir Konut Yapı Kooperatifi, 3'ünün İş Alemi Yeni Yaşam Konut Yapı Kooperatifi, 3'ünün Egeli İş İnsanları Konut Yapı Kooperatifi'nde görevli olduğu, diğer 122 şüphelinin ise belediye personeli, inşaat, yapı, elektrik, mermer, ayrıştırma gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin sahibi ve çalışanları olduğu belirtilmişti.
Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 139 şüpheli yakalanmıştı.
Sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden, Soyer ve Aslanoğlu'nun da bulunduğu 60'ı tutuklanırken, 58 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Şüphelilerden 20'si emniyetten, biri savcılıktan serbest kalmıştı.
Başsavcılık tarafından “iş makinesi ve araç kiralanması hizmet alımı” soruşturması kapsamında “edimin ifasına fesat karıştırmak” suçunu birden fazla kez zincirleme şekilde işledikleri iddiasıyla 56 şüpheli hakkında 3 yıldan 12 yıl 3 aya kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan ilk iddianame, İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
“Asfalt kaplaması, yol ve inşaat bakım onarım ve yenileme işlerindeki” yolsuzluk soruşturması kapsamında ise “ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırmak” suçlarından 44 şüpheli hakkında 3 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan ikinci iddianame, İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Soyer ile Aslanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 65 şüpheli hakkında, “kooperatif” işlerinde yolsuzluk iddiasıyla iştirak halinde ve zincirleme bir biçimde “kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak nitelikli dolandırıcılık”, “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” ve bu suçlara teşebbüs suçlarından hazırlanan üçüncü iddianamede 3'er yıldan 45'er yıla kadar hapis cezası talep edilmiş, bu iddianame İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmiştir.



