reklam
reklam
DOLAR41,2910% 0.2
EURO48,4340% 0.61
STERLIN55,8210% 0.55
FRANG51,7394% 1.12
ALTIN4.756,89% 1,39
BITCOIN110.604,77-0.074
reklam

İzmir için endişe verici uyarı! Kasım ayının etkisi ile 'Daha da artarak şiddetlenecek'

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir için endişe verici uyarı! Kasım ayının etkisi ile 'Daha da artarak şiddetlenecek'
reklam

İzmir’in içme suyunu sağlayan barajlardaki su seviyeleri giderek düşüş göstermekte. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İZSU) verilerine göre, Gördes Barajı tamamen kurudu. Kentin içme suyu ihtiyacını önemli ölçüde karşılayan Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesi ise yüzde 5,57’ye geriledi.

İKÇÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Havza Amenajmanı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ufuk Özkan, İzmir'de uzun süre yağış olmadığını belirterek, “Orta ve uzun vadeli iklim projeksiyonları incelendiğinde, bu yazın kurak geçeceği belirtiyordu. Bu raporların yüksek doğrulukta çıkması, kuraklıkla mücadelede bu tür raporların ne denli önemli olduğunu göstermiştir.
Artan sıcaklıklar, düşen yağış miktarları ve düzensiz yağış rejimi buharlaşmanın artmasına sebep oldu. Dolayısıyla, tükettiğimiz suyun yerine geri konamaması, yeni yağışların olmaması ve artan buharlaşma ile birlikte su kaybımız derinleşmektedir.”

'BUHARLAŞMA KONUSUNDA ZORLUK YAŞANACAK'

Meteorolojinin son tahminlerine göre, 3 aylık dönemlerde sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Özkan, “Yağışların da mevsim normallerinin altında olması bekleniyor. Bu durum mevcut sorunlarımızın daha da artacağına ve daha dramatik çözümler üretmemiz gerektiğine işaret ediyor,” ifadelerini kullandı.

Kasım ayında sıcaklıkların mevsim normallerinin üstünde seyretmesi bekleniyor. Bu süreçte buharlaşma sorunları ile karşılaşacağız. İzmir gibi büyük şehirlerde bireysel su tasarrufu önemli bir çözüm yöntemi olarak öne çıkıyor. Ancak su kesintileri belki birkaç günü veya bir haftayı kurtarabilir. Orta ve uzun vadede yağmur suyu hasadı, gri su kullanımı, deniz suyu arıtma gibi alternatif ve ekolojik su yönetimi politikalarının oluşturulması ve hayata geçirilmesi gerekmektedir,” dedi.
STRATEJİK PLANA İHTİYAÇ VAR

Kuraklık ve su sıkıntısının afet boyutunda değerlendirilmesi gerektiğini, kısa, orta ve uzun vadeli entegre stratejilerle eylem planlarının oluşturulmasının önemine vurgu yapan Özkan, “Su kesintilerinin yanı sıra, fazla su kullananların fazla ödeme yapması, bireysel ve sanayi kullanımında veya büyük işletmelerde kotalama sistemlerinin uygulanması faydalı olacaktır. Düşük basınç ve yüksek kullanım saatlerinde altyapı sistemleri zorlanıyor ve stres altına giriyor.”
Sistemlerin güvenliğini sağlamak ve kayıp-kaçak oranını azaltmak için belirli saatlerde sistemlerde basıncı düşürerek hem kullanım sınırlandırması yapılabilir hem de sistemlerin bakımına zaman tanınmış olabilir. Orta vadede Türkiye'deki büyük şehirlerin altyapısında suyun yaklaşık üçte biri kayıp ve kaçak olarak bulunuyor. Bu nedenle, düzenli altyapı taramaları ve hızlı çözüm üreten tamirat politikalarının devreye alınması gerekiyor. Kayıp-kaçak oranını azaltarak yeni su kaynakları yaratmadan ya da alternatif yöntemler aramadan sorunlarımıza daha ekonomik ve verimli çözümler geliştirebiliriz,” şeklinde konuştu.

reklam

YORUM YAP