Japon Yürüyüşü ile Sağlıklı Yaşam!

2007 yılında Japon araştırmacılar tarafından geliştirilen bir fitness programı, son günlerde TikTok'ta kardiyovasküler sağlığı, dayanıklılığı ve gücü artırmak için eğlenceli ve etkili bir yöntem olarak dikkat çekiyor. “Japon Yürüyüşü” olarak adlandırılan bu yöntem oldukça basit bir yapıya sahip: 30 dakika boyunca 3 dakikalık hızlı yürüyüş ile 3 dakikalık hafif yürüyüşe dönüşümlü olarak geçiş yapmak yeterli. Yöntem, ilk kez 2007 yılında Shinshu Üniversitesi'nden profesörler Hiroshi Nose ve Shizue Masuki'nin yürüttüğü bir çalışmayla tanıtıldı.

YAŞLI KİŞİLER ÜZERİNDE YAPILAN ARAŞTIRMA
Çalışmada, 246 yaşlı birey rastgele üç gruba ayrıldı: hiç yürümeyenler, orta yoğunlukta yürüyüş yapanlar ve yüksek yoğunlukta aralıklı yürüyüş yapanlar. Elde edilen sonuçlar oldukça etkileyiciydi. Beş ay boyunca aralıklı yürüyüş programını uygulayan katılımcılar, sadece orta yoğunlukta yürüyenlere kıyasla hem bacak kas gücünde hem de genel fiziksel kapasitelerinde daha fazla ilerleme kaydetti ve kan basınçlarında belirgin bir azalma gözlemlendi. Ek çalışmalarda, 2007 yılında elde edilen bulgular daha da genişletilerek, 700'den fazla katılımcıyla yapılan bir takip çalışmasında aralıklı yürüyüşün fiziksel uygunluğun yanı sıra bilişsel işlev, depresyon ve uyku kalitesi gibi yaş ve yaşam tarzına bağlı durumların semptomlarını da iyileştirdiği ortaya konuldu.

20 YIL SONRA YENİDEN GÜNDEMDE
Yaklaşık 20 yıl aradan sonra bu yöntem tekrar popülerlik kazanarak sosyal medya, özellikle de TikTok üzerindeki #FitTok kategorisinde yeniden dikkat çekmeye başladı. Peki 'Japon yürüyüşü' tam olarak nasıl etki ediyor? Bu tür aralıklı yürüyüş, egzersiz fizyolojisinin temel kavramlarından biri olan 'aşırı yüklenme prensibi'nden faydalanıyor. Bu prensip, kısa süreli efor patlamalarının vücudu, uyum sağlamaya zorlayacak kadar zorlaması esasına dayanıyor. İngiltere'deki Keele Üniversitesi'nde egzersiz fizyolojisi alanında profesör olan John Buckley, Euronews Health'e yaptığı açıklamada, “Kişinin sağlığı ve zindeliği, kasların metabolizma durumu ile kalp, akciğer ve dolaşım sisteminin işleyişiyle doğrudan ilişkilidir. Bu organların adaptasyon sürecini teşvik etmek amacıyla zorlamamız gerekiyor” dedi.

KAN BASINCINI DÜZENLİYOR
Uzman, “Bu tarz egzersizler sayesinde kasları, kalbi ve akciğerleri, daha fazla uyum sağlamaları gereken bir seviyeye itiyoruz. Bu yaklaşım, insanlığın evrimsel hareket kalıplarını da yansıtıyor. İnsan bedeni, uzun süreli düşük yoğunlukta aktivitelerin aralarına serpiştirilmiş kısa süreli, yüksek efor gerektiren hareketler için evrimleşmiştir. Japon yürüyüşü, bireylerin daha yüksek yoğunluklu faaliyetler gerçekleştirmesine yardımcı olarak diyabet, kalp hastalıkları ve obezite gibi sağlık sorunlarıyla mücadele edebilir. Bu yöntem, insülin duyarlılığını artırarak, kan basıncını düşürerek ve egzersiz sonrası enerji harcamasını artırarak bu sağlık sorunlarının üstesinden gelinmesine destek olabilir” şeklinde konuştu.