

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, “Şehit Bilgi Kapısı” projesi aracılığıyla Çanakkale Cephesi’nde görev yapan tüm birliklerin harp cerideleri, hastane defterleri ve benzeri arşiv belgelerini toplayarak, uzman ekipler tarafından kapsamlı inceleme süreçlerine devam etmektedir. 2025 yılı içerisinde, şimdiye kadar 4 bin şehide ait detaylı bilgilere veri tabanında yer verilmiştir. Başkanlık, bu proje doğrultusunda Çanakkale Muharebeleri’nde görev yapan birliklerin harp ceridelerinin yayımlanmasına yönelik çalışmalarını hızlandırdı. Son olarak akademisyenler Doç. Dr. Cengiz Parlak, Fatih Yılmaz, Dr. Öğr. Üyesi Onur Usta ve Serpil Savaş, “13’üncü Alay Harp Ceridesi”ni kitaplaştırdılar.

‘13 Deresi’ Olarak Anıldı
Mayıs 1915 itibarıyla Çanakkale Cephesi’nde yer alan 13’üncü Alay, 19 Mayıs 1915 tarihli Arıburnu genel taarruzunda büyük kayıplar yaşadı. 6–10 Ağustos 1915 tarihleri arasında gerçekleştirilen Kanlısırt Muharebesi’nde en ön cephede yer alarak, mevcudunun büyük bir kısmını kaybetmesine rağmen kahramanlık sergiledi. Ardından Arıburnu siperlerinde görevine devam eden alay, Kasım 1915 itibarıyla cepheden çekildi. 13. Alay, Kanlısırt mevzilerinde bulunduğu süre zarfında, Arıburnu Kuvvetleri Komutanı Yarbay Mustafa Kemal (Atatürk) Bey’in emrindeki Arıburnu Sol Kanat Kuvvetleri Komutanı Yarbay Mehmet Şefik (Aker) Bey’in komutası altında hizmet etti. Yeni gelen ikmal erleri için eğitim ve talim faaliyetleri Kurtdere’nin yakınındaki bir derede gerçekleştiriliyor, 16 Haziran 1915’te tüm alay kuvvetleri bu dereye yerleştirilerek “13 Deresi” olarak anılmaya başlanmıştır.

Alay’dan 1800 Şehit Tespit Edildi
Alan Başkanlığı, 13’üncü Alay’ın savaş ceridesi ile bu döneme ait olan belgeleri kamuoyunun erişimine sundu. Alayın savaş içerisindeki yeri ve önemi, dönemin harp cerideleri üzerinden aktarılmaktadır. İlk etapta 13’üncü Alaya mensup toplam 1800 şehit tespit edilmiştir. 220 sayfadan oluşan yayının en kritik noktası, 24 Mayıs 1915 tarihinde düşman askeri ile gerçekleştirilen defin ve yaralıların nakli için yapılan mütakere olarak öne çıkmaktadır. 13 maddeden oluşan mütakere sonucunda, sabah 7.30’dan akşam 4.30’a kadar iki tarafın siperleri arasındaki defin ve yaralıların naklinin yapılması kararlaştırılmıştır:

Beyaz Bayraklarla
“Münâsib aralıkla her iki taraf siperlerinin mümkün mertebe sağlıklı ortalarına, her iki taraftan birer beyaz bayraklı kişi konacaklardır. Erkân-ı harp zabitleri ilerlemek işareti verir vermez, her mıntıkaya ait olan teskereciler (yaralı taşıyan) siperlerden dışarıya çıkarak, beyaz bayraklarla tayin edilen alana kadar mıntıkayı tahliye ederler.”
Bir Düşman Tayyaresi
13’üncü Piyade Alayı’nın “harp cerideleri”nde (tutanaklar) Mustafa Kemal Atatürk’ün de talimatları gün yüzüne çıkmıştır:
* “Benimle beraber burada harp eden askerler katiyyen bilmelidir ki; ‘Uhdemize tevdi‘ edilen vazife-i nâmûs ve vatanı tamamen ifa etmek için bir adım geri gitmek yoktur. Bu sırada hab ve istirahat aramanın, bu istirahatten yalnız bizim değil, bütün milletimizin ebediyen mahrum kalmasına sebep olacağı cümlenize hatırlatırım. Bütün arkadaşlarımın benimle hem-fikir olduklarına ve düşmanı tamamen denize dökmedikçe yorgunluk asarı göstermeyeceklerine şüphe yoktur.” (19’uncu Fırka Kumandanı Kaim-makam M. Kemâl)
* “Atıf Bey Çiftliği şarkında Saros Körfezi’ne doğru bir düşman tayyaresi gelerek Saros Körfezi’ne çekilip gitmiştir. Üzerine iki el ateş edildiği maruzdur.”
* “Zabitan ve askerin karşımızdaki düşmanı berzah kadar denize atabileceğine kanaatim tamdır.”
Süngu Süngüye Gelindi
* “Efrada sıcak yemek yedirildi. Ekmek ve kaşık dağıtılarak torbalarına konuldu. Mataralarına su dolduruldu.”
* “Ortalık aydınlanmaya başladı. Düşmanın ateşi çok yoğun idi. İlk hücumu cebhemizde Üçüncü Tabur gerçekleştirmekteydi. Bu bölüklerin düşmanın yoğun ateşine maruz kaldıkları ve ancak düşman siperlerine kadar yaklaşabildikleri, yalnız kısmen bazı noktada düşmanla süngü süngüye geldikleri anlaşıldı.”
* “Artık ilerlemek imkânı kalmamıştı. Siperlerden sıçrayıp hücum edecek olan birliklerimiz, ağır kayıplar vererek düşmanın çok yoğun ateşine maruz kalıyordu. İlerlemenin artık imkânsız olduğu anlaşılmıştı.”
* “Düşmanın savurduğu bir dizi bombalar üzerine, hızla açılan ateş neticesinde düşman hattına çekilmiştir. Henüz karanlık olduğu için düşman kayıplarının tam olarak tespit edilemediği ancak siperlerimizin önünde yetmiş, seksen kadar düşman askerinin düşmüş olduğu bildirilmiştir.”
Yarın Sabah Hücum
* “Silahlarıyla birlikte alayınız efradına, silahları kucaklarında olduğu halde bir kenarda oturtarak dinlendiriniz. Yarın sabah yani 22/4/331 erkenden düşmanın sol kanadına, Üçüncü ve Beşinci Fırkalar baskın şeklinde bir taarruz ve hücum gerçekleştirecektir. Taarruza 3.45’te başlanacaktır. Efradın çantaları terk edilerek kaputları simit yapılacaktır. Çantadaki cephaneler, efradın cebine doldurulacak ve mataralar su ile dolu tutulacaktır. Efrada ekmek ve kaşık dağıtılacaktır.”
Bu Akşam Bu İşi Bitiriniz
* “Hızla tabancı çekmek ve süngü ile misal göstermek suretiyle bu akşam bu işi bitiriniz. Yoksa tehlike büyüktür. Sağ kalanlar için sorumluluk oldukça ağırdır.” (16. Fırka Kumandanı Mîralay Rüşdü)



