reklam
reklam
DOLAR42,0628% -0.02
EURO48,4896% -0.16
STERLIN55,3002% -0.07
FRANG52,0768% -0.41
ALTIN5.418,65% 0,12
BITCOIN107.101,99-2.762
reklam

Kalp krizi “salgını” Fatih Ürek’i de etkiledi, ilginç bir iddia ortaya atıldı! Ürek’in kalbini zayıflama iğneleri mi durdurdu? Uzmanlar açıkladı…

Yayınlanma Tarihi : Google News
Kalp krizi “salgını” Fatih Ürek’i de etkiledi, ilginç bir iddia ortaya atıldı! Ürek’in kalbini zayıflama iğneleri mi durdurdu? Uzmanlar açıkladı…
reklam

KALP KRİZİ NEDEN BU KADAR ARTMIŞKEN?

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Koçaş, “Kalp hastalıkları, hem Türkiye’de hem de dünya genelinde en sık görülen ölüm nedenlerinden biri. Türkiye’de her yıl yaklaşık 150 bin kişi kalp krizi geçiriyor ve dolaşım sistemi hastalıkları, tüm ölümlerin üçte birinden fazlasını oluşturuyor” dedi ve artış sebeplerini şöyle sıraladı:

Dünya genelinde durum pek farklı değil: Özellikle ABD, Hindistan, Çin ve Türkiye gibi ülkelerde obezite, diyabet, sigara kullanımı ve hareketsiz yaşam tarzı kalp krizi riskini artırmakta. Bu hastalıklar artık yalnızca yaşlıları değil, gençleri de tehdit ediyor. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stresten uzak bir yaşam tarzı kalp sağlığını korumanın en etkili yöntemleri arasında yer alıyor.

Sigara kullanımı, kalp hastalığı açısından önemli bir risk faktörü olarak giderek yaygınlaşmakta. Obezite de kalp hastalıklarının artmasının önemli etkenlerinden biri.

Şehir yaşamı; hareketsizlik, fast food gibi etmenlerle obeziteyi artırmakta ve artmış stres, hatta gürültülü ortamlar bile kalp krizi riskini yükseltebiliyor. Elbette ki son yıllarda gündemi etkileyen Covid-19 salgınının da etkilerini unutmamak lazım.

Yoğun bakımda tedavi gören Fatih Ürek’in doktoru Prof. Dr. Mehmet Vefik Yazıcıoğlu, dün bir açıklama yaptı: “Evde fenalaşmış. 112 ekipleri geldiğinde kalbi durmuştu. Kalp masajı 20 dakika sürdü. Hastaneye geldiğinde entübe vaziyetteydi. Hemen damarını açmak için müdahale ettik. 2 yıl önce stent taktırmıştı. Muhtemelen kan sulandırıcı ilacını aksatmış. Damarı açtık ve kalple ilgili bir sorunu kalmadı. Ancak beynin oksijensiz kalıp kalmadığına dair şüphelerimiz var. Şu an uyutuyoruz.”

COVİD AŞILARININ BİR ROLÜ VAR MI?

Kocaş, “Koronavirüs aşılarının kalp kriziyle bağlantılı olduğu iddiaları hala sıkça gündeme geliyor. Yıllardır bu konuda söylenenler maalesef bilimsel çalışmalara değil, duyumlara dayalı hikayelere dayanıyor. Son dönemde yapılan ve binlerce hastanın uzun dönem verilerini inceleyen aşı araştırmaları, kalp krizi ile Covid aşıları arasında bir bağlantı olmadığını, hatta aşı olanlarda kalp krizi riskinin azaldığını göstermektedir” dedi.

ZAYIFLAMA İĞNESİ KULLANDI MI?

Son yıllarda popüler hale gelen zayıflama iğneleri, doktor kontrolü dışında kullanıldığında vücuda zarar verebilmektedir. Hızlı kilo kaybı ise sağlık açısından tehlikeler barındırmaktadır. Bu tür hızlı kilo kaybı; sıvı-elektrolit dengesizliklerine, kalp ritmi bozukluklarına, böbrek ve karaciğer sorunlarına yol açabilir.

Fatih Ürek ile ilgili de zayıflama iğneleri kullandığı ve bunun kalp krizini tetiklemiş olabileceği yönünde iddialar gündeme gelmektedir.

BU İĞNELER TÜRKİYE'DE YASAL MI?

Dahiliye Uzmanı Dr. Aytaç Karadağ, “Etken maddeleri semaglutid (Ozempic) ve tirzepatid (Mounjaro) olan ilaçlar Türkiye’de Tip 2 diyabet tedavisi için Sağlık Bakanlığı tarafından onaylıdır. Dolayısıyla, bu iğnelerin satışı ve reçete ile kullanımı yasal olarak mümkündür fakat yalnızca ilgili endikasyonlar kapsamında” dedi ve ekledi:

“Semaglutid etken maddeli ilaçlar ilk etapta sadece diyabet hastalarına reçete edilirken, ilacın kilo vermeye etkileri klinik çalışmalarda ortaya çıkınca dünya genelinde obezite tedavisi için de kullanılmaya başlandı. Ancak Türkiye’de hala yalnızca diyabet tedavisi için kullanıma izin verilmekte.”

Ayrıca, üretici firmanın sağladığı bilgiye göre, tirzepatid etken maddeli ürün Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’ndan yetişkinler için tip 2 diyabet ve vücut ağırlığı kontrolü gibi iki ayrı endikasyonla onay almıştır.

İĞNELER REÇETESİZ ALINABİLİYOR MU?

“Hayır, bu ilaçlar Türkiye’de reçetesiz olarak temin edilemez. Ülkemizde bunlar kırmızı reçete gerektiren ilaçlar değil. Ancak yalnızca hekim reçetesiyle eczanelerden temin edilebilen ve reçetesiz satışı kesinlikle yasal olmayan ilaçlardır” diyen Karadağ, şunları açıkladı:

“Eczaneler, bu ilaçları reçetesiz veremez. Ayrıca, reçete üzerinde hekimin ilacı hangi tanı (endikasyon) için önerdiği açıkça belirtilmelidir. Türkiye’de bu ilaçların sadece Tip 2 diyabet tedavisinde kullanımı için izin verilmektedir. Kilo verme amacıyla ya da reçetesiz olarak alınmaları yasal değildir. Ancak ne yazık ki kiloyu düşürmek isteyen bazı vatandaşlar, ilacın geri ödemesi temin edilmediği için reçetesiz yolla erişmeye çalışmaktadır.”

Diyabet hastalığı tanısı konmamış ve insülin direnci saptanmamış bireylerde bu ilaçların kullanılması çeşitli sağlık risklerini de beraberinde getiriyor. En yaygın yan etkiler arasında bulantı, kusma, hazımsızlık ve halsizlik bulunuyor. Daha ciddi durumlarda ise pankreas iltihabı, safra kesesi sorunları, böbrek fonksiyonlarında bozulma ve bazı tiroid tümörleri riski mevcut. Ayrıca, vücudun kan şekeri yönetim mekanizması gereksiz yere baskılandığında, sağlıklı bir bireyde dahi hipoglisemi (düşük kan şekeri), bayılma veya ciddi halsizlik yaşanabilir. Kontrolsüz ilaç kullanımı vitamin ve mineral eksikliklerine, kas kaybına ve genel beslenme bozukluklarına yol açabiliyor.

Dr. Aytaç Karadağ

reklam

YORUM YAP