Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25 farklı kanser hastalığının tedavisinde kullanılan 5 akıllı ilacı SGK geri ödeme kapsamına aldıklarını açıkladı. Bu müjdenin yankıları sürmekte. Ömrünü kanserle mücadeleye adamış olan özel bir hastanenin Bilim Kurulu Başkanı ve Çocuk Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Tezer Kutluk ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarını tarihi bir karar olarak değerlendirdi.
Prof. Dr. Kutluk, “Daha önce hastalarımız bu ilaçları kendi imkanları ile satın almak zorunda kalıyor ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na dava açıyorlardı. Bu süreçte hem hastalar mağdur oluyordu, hem de yüksek ilaç fiyatları ve mahkeme masrafları Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesine ciddi yükler getiriyordu. Kanser, aynı zamanda ekonomik bir hastalıktır. Türkiye Cumhuriyeti, bu durumu akıllıca değerlendirerek geri ödemeyi sağlamıştır. Böyle bir kararın tarihsel bir önemi var. Alınan bu karar, ekonomik açıdan da son derece mantıklıdır” dedi.
Nasıl İşliyordu?
SGK'nın bazı kanser ilaçlarını karşılamaması veya sadece belirli endikasyonlarla sınırlı ödeme yapması, birçok hasta ve yakını için ciddi mağduriyetler doğuruyordu. Son yıllarda Türkiye'de bu konuda açılan dava sayısı artmış, mahkemeler emsal kararlar almıştır. İdare Mahkemesi'ne açılan davalar kapsamında, ilacın aciliyeti ve hastanın yaşam hakkına dayanılarak SGK'dan, dava süresince ilacın bedelini karşılaması talep edilmekteydi. Bu durum, hastaların tedavisinin kesintiye uğramadan devam etmesine olanak tanıyordu.
'Bu Karar Açılan Bir Kapıdır'
Prof. Dr. Kutluk, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın, 5 akıllı ilacın geri ödeme listesine alındığını açıklaması çok önemli. Bu, konuyu yakından takip edenler için tarihi bir karar. Bu durum, ileride daha fazla rakamın geri ödeme listesine eklenmesi gerektiği inancını güçlendiriyor. Bu karar, devletin en üst düzeyinden gelen bir destek olarak görülmelidir” ifadelerini kullandı.
Şehir Yaşamı Gençlerde Kanseri Artırdı
Her yıl dünyada 20 milyon insanın kanser hastalığına yakalandığını belirten Prof. Dr. Kutluk, “Bunların 10 milyonu hayatını kaybediyor. Genç nüfusta hızlı şehirleşme, yaşam tarzı değişimleri, beslenme alışkanlıkları, sigara ve alkol kullanımı gibi faktörler kanser oranlarının artmasına neden oluyor. Genetik ve çevresel etkenler de önemli. Genetik nedenler, günümüzde daha iyi anlaşılır hale geldi, birçok kanser türünde moleküler analizler yapılmaktadır. Biz biliyoruz ki bu 20 milyon kanser hastalığının 3 ila 5 milyonu 70 yaş altı ölümler. Bu erken ölümlerin önlenebilir olduğuna inanıyoruz. Egzersiz, sağlıklı beslenme ve erken tarama yöntemleri ile bu oranlar düşürülebilir” dedi.
Kanser Tarih Olacak mı?
“Kanser tarih olacak mı?” sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. Kutluk, “Evet, kanser tarih olacak. Daha önce sağ kalım oranı yüzde 25 olan kanser türlerinde, başarı oranı şu an yüzde 85'lere ulaşmış durumda. Akıllı ve kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri bu başarıyı büyük ölçüde artırdı. 1960'larda çocuk kanserlerinde yaşama oranı yüzde 20-25 iken, artık hedefe yönelik tedavilerle bu oran yüzde 85'e yükseldi. Kişiye özel tedavi yöntemleri sayesinde, çocukluk çağı kanserlerinde sağ kalım oranı kısa bir süre içinde yüzde 100'e yaklaşacak. Mekanizması henüz çözülememiş tümörler de yakında anlaşılacak. Erişkin kanserlerde ise 1960'larda başarı oranı yüzde 10-20 iken, günümüzde bu oran yüzde 70'lere erişti. 65 yıl içinde sağ kalımda büyük bir artış gözlemlendi. Kanser tanı ve tedavisinde önemli bir devrim yaşandı. Kanser günün birinde marjinal bir hastalık haline gelecektir. Şu anda birçok tür zaten kronik hastalıklar arasında yer almaktadır.” diye belirtti.
Warning: Undefined array key "basin_ilanno" in /home/siyasimedyanet/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54
