reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Karaman'da Heyecan Veren Keşif: 8 Bin 500 Yıllık

Yayınlanma Tarihi : Google News
Karaman'da Heyecan Veren Keşif: 8 Bin 500 Yıllık
reklam

Alaçatı köyünde bulunan ve günümüzden 10 bin yıl öncesine tarihlenen Canhasan höyüklerindeki ikinci dönem kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 'Geleceğe Miras Projesi' çerçevesinde sona erdi. Kazı başkanlığını Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Öncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Baysal'ın üstlendiği bu çalışmalar sonucunda, 10 bin yıllık Neolitik Çağ'a ait ilk sokak bulundu. Ayrıca, 8 bin 500 yıllık obsidyen ayna ve çeşitli çizgiler ile şekiller içeren obsidyen aletler de keşfedildi.

ŞEHİRCİLİK ANLAYIŞININ İLK ADIMLARI

Canhasan'ın Anadolu arkeolojisindeki önemi hakkında bilgi veren Kazı Başkanı Doç. Dr. Adnan Baysal, “Geçtiğimiz ay yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkan çanak-çömleksiz döneme ait sokak yapısı, Anadolu'daki erken dönem şehircilik anlayışının belki de ilk adımlarını simgeliyor. Dr. David French tarafından yürütülen ilk dönem kazılarında özellikle Canhasan 3'te bulunan obsidyen aletler, o dönem için Anadolu arkeolojisinde yeni bir kültür varlığını gösteriyordu. Bu buluntular, teknoloji ve sembolik anlamlar taşıyan önemli eserlerdir. Ancak bu buluntular, o dönemde arkeoloji camiasında yeterince önemsenmedi,” diye belirtti.

ÇİZİ BEZEMELİ UÇLAR CANHASAN'A AİT

Doç. Dr. Baysal, “Obsidyenle yapılmış buluntular arasında önemli örnekler bulduk. Bunlar arasında bir obsidyen ayna ve üzerlerinde çizi bezemelerin bulunduğu ok uçları yer almakta. Bu tür çizi bezemeli aletlerin yeni dönem kazılarında bulunması, Canhasan'da uzun bir geleneğin olduğunu gösteriyor. Bu buluntular, Anadolu arkeolojisine özel olup, Orta Anadolu arkeolojik araştırmalarında örneğin Çatalhöyük gibi merkezlerde de karşılaşılıyor. Ancak çizi bezemeli ok uçlarının şu anda sadece Canhasan'a özgü olduğunu söyleyebiliriz,” şeklinde konuştu. Ayrıca, 8 bin 500 yıllık obsidyen aynanın Çatalhöyük'teki aynalarla çağdaş olduğunu düşündüklerini ifade eden Doç. Dr. Baysal, “Benzer örneklerin Türkiye içindeki kazı çalışmaları sırasında ortaya çıktığını biliyoruz. Bu durum, Anadolu kökenli bir teknoloji ve zanaat olduğunu vurgulamayı gerektiriyor. Bu aynaları üretmek, teknolojik açıdan oldukça zor bir süreç,” dedi.

HİKAYENİN SADECE ÇATALHÖYÜK BÖLÜMÜNÜ ÖĞRENDİK

Doç. Dr. Baysal, “Canhasan höyüklerinde geçmişte ve şu an yürüttüğümüz kazılar sayesinde, Canhasan sürekli olarak şu soruyla karşılaşmıştır; Canhasan, Orta Anadolu Neolitiği'nin Çatalhöyüğe giden sanatsal, kültürel ve sembolik dünyanın gelişiminde öncü mü oldu? Şimdiye dek Çatalhöyük'te gerçekleştirilen başarılı çalışmalardan yalnızca hikayenin Çatalhöyük bölümünü öğrenebildik. Artık daha erken dönemlerdeki, yakın coğrafyalardan tanıdığımız Aşıklı Höyük, Boncuklu Höyük ve Pınarbaşı gibi kazılardan başlayarak Canhasan ile devam eden ve Çatalhöyük'te en üst düzeye ulaşan Orta Anadolu Neolitik dönemi kültürel gelişimin ilk bölümünü Canhasan kazı çalışmalarımızla öğrenmeye başlayacağız,” diyerek sözlerini tamamladı.

reklam

YORUM YAP