Kemik Erimesi Yatak Bağımlılığına Neden Olabilir

Yayınlanma Tarihi :

20 Ekim, Dünya Osteoporoz (Kemik Erimesi) Günü olarak bu yıl “Artık Kabul Edilemez!” temasıyla anılıyor. Uluslararası Osteoporoz Vakfı'nın (IOF) belirttiği bu temayla, kırıkların önlenebilir ancak sıklıkla göz ardı edilen bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekiliyor. Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Fizik Tedavi Uzmanı Dr. İbrahim Ethem Kirez, osteoporozun taşıdığı riskleri değerlendirerek önemli bilgiler sundu.

KADINLARIN ÜÇTE BİRİ TEHLİKEDE
Uzm. Dr. Kirez, “Osteoporoz, sessiz bir şekilde ilerleyen bir hastalıktır. Yanlış bir algının aksine, kemik erimesine bağlı ağrı genellikle kırık oluşmadan önce ortaya çıkmaz. Dünya genelinde 50 yaş ve üstü kadınların üçte biri, erkeklerin ise beşte biri yaşamları boyunca osteoporotik kırık riski ile karşı karşıya” dedi.

ÖLÜM RİSKİNİ ARTIRMAKTADIR
Kırıkların sadece hareket kabiliyetini azaltmakla kalmayıp, yaşam kalitesini düşürdüğünü ve uzun dönem bakım ihtiyacı doğurduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Kirez, “Yatağa bağımlı olma ve hatta ölüm riskinin artması söz konusu. Uluslararası Osteoporoz Vakfı'nın vurguladığı gibi, bu kırıkların büyük çoğunluğu önlenebilir. Bu konuda genel bir farkındalık ve mücadele gerekmektedir” şeklinde uyardı.

ÜLKEMİZDE RAKAMLAR YÜKSEK
Ülkemizde yaşlı nüfusun artışıyla birlikte osteoporoz ve kemik kırıkları oranının yüksek olduğunu belirten Uzm. Dr. Kirez, “Bazı bilimsel araştırmalar, 50 yaş ve üstü kadınlar arasında osteoporozun yaygınlığının ve kalça kırığı riskinin uluslararası ortalamanın üzerinde olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, her aşamada yüksek bir farkındalık, erken tanı ve bireye uygun yaklaşımlar büyük önem taşımaktadır” dedi.

EN SIK KALÇA VE EL BİLEĞİNDE GÖRÜLÜYOR
Osteoporoza bağlı kırıkların hafif bir travma ile ya da kendiliğinden de ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Kirez, “En sık omurga, kalça ve el bileğinde kırıklar görülmektedir. Kırıklar oluşmadan önce osteoporozun farkına varmak ve tanı koymak amacıyla taramalar büyük önem taşımaktadır” dedi.

RİSK ALTINDA OLANLAR KEMİK TARAMASI YAPTIRMALI
Uzm. Dr. Kirez, osteoporoz riski taşıyan bireyleri şu şekilde sıraladı: “Ailesinde osteoporoz ve kemik kırığı öyküsü olan kişiler, şeker hastalığı, tiroit bozuklukları gibi ek hastalıklara sahip olanlar, düşük vücut ağırlığına sahip olanlar ile sigara ve alkol tüketenler bu hastalıktan daha fazla etkilenmektedir. Menopoz sonrası kadınlar ve 50 yaş üstü erkeklerde kemik taraması önerilmektedir.”

KORUNMA YOLLARI NELERDİR?
Uzm. Dr. Kirez, osteoporozdan korunmak için dikkate alınması gereken hususları şöyle sıraladı:
Spor, kemik sağlığını destekleyen ve düşme riskini azaltan temel bir unsurdur. Yürüyüş, koşu, hafif yoğunlukta direnç antrenmanları ve denge çalışmaları önerilir.
Düşme riskini azaltmak için evde uygun aydınlatma sağlanmalı, kaymaz halılar kullanılmalıdır.
Yaş ve hareket kabiliyetine göre uygun yükseklikte lavabo ve banyo düzenlemesi yapılması düşmeleri ve dolayısıyla kırılmaları önlemeye yardımcı olur.
Dengeli beslenerek, hekim tavsiyesine uygun olarak gereken kalsiyum ve D vitamini düzeyleri sağlanmalıdır.
Sigara ve alkol, kemik kaybını hızlandırır, bu nedenle bunlardan kaçınılması gereklidir.
Kemik yoğunluğu ölçümü (DXA), özellikle risk faktörleri olan bireyler için teşhis ve tedavi kararlarında yol gösterici bir rol oynar.
Kişisel risklerinizi doktorunuzla görüşerek uygun taramaların yapılması ve kırıkların önlenmesi adına önemlidir. Osteoporoz tanısı alırsanız, uygun ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kırık riskini azaltabilirsiniz.

Basın No: