Şiddetli ve sürekli ağrılar çeken hastalar için önerilen tıbbi kenevirin Türkiye’de yasal olarak üretimi ve kullanımının artırılması aşamasına gelindi. Eczaneler aracılığıyla hastalara kontrollü bir şekilde ulaştırılacak olan bu ürünle ilgili bilgi veren Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) konusunda doktora yapan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Plastik Rekonstrüktif Cerrahi Klinik Şefi Doç. Dr. Perçin Caşkan, tıbbi kenevirin modern tedavilere göre daha az yan etkiye sahip olduğunu ve diğer kenevir türlerine nazaran bağımlılık potansiyelinin düşük olduğunu belirtti.
10 BİN YILDIR KULLANILMAKTA
“Tıbbi kenevir, cannabis sativa bitkisinden elde edilmektedir. İçerisindeki kannabidiol ve sınırlı miktarda tetrahidrokanabinol gibi özel bileşenler, insanlık tarihi boyunca 10 bin yıldır farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Medikal kenevir, 19. yüzyılda Batı tıbbına, Çin, Asya ve Hindistan’dan entegre oldu. Bu, mevzuatlarda değişikliklere yol açtı ve sosyo-kültürel kabullerin artışı bu gelişimi destekledi.”
Doç. Dr. Perçin Caşkan
BAĞIMLILIK ORANI DÜŞÜK
Kenevirin içeriğindeki biyokimyasal açıdan aktif bileşenler, çeşitli biyolojik sistemler üzerinde etkilere sahiptir, ancak bağımlılık riski oldukça düşüktür. Medikal kenevir, kronik ağrılar, kemoterapi sonrası bulantı ve kusmalar, multipl skleroz, epilepsi, parkinson gibi nörolojik hastalıklar, artritler, glokom, iştah kaybı, kas spazmları ve anksiyete gibi durumlar için önerilmektedir. Ayrıca, analjezik, rahatlatıcı ve antiinflamatuar özellikleri bulunmaktadır ve bağışıklık sistemine modüle edici etkisi ile kronik yaraların iyileşmesine katkıda bulunduğu ve kozmetik alanlarda da araştırmalara konu olduğu bilinmektedir.
TALEP ARTACAK
Doç. Dr. Caşkan, tıbbi kenevirin yaygınlaşması ile hastaların taleplerinde artış beklenildiğini dile getirdi: “Tedaviye erişim kolaylığı, hasta memnuniyetini artıracaktır. Ayrıca, düzenlenmiş ve vergilendirilen bir üretim modeli kamu maliyesine olumlu katkılar sağlayabilir. Genel olarak, medikal kenevir, Türkiye sağlık sektöründe bilimsel ve ekonomik açıdan önemli fırsatlar sunacaktır.”
