reklam
reklam
DOLAR40,6898% 0
EURO47,2255% 0.09
STERLIN54,2411% 0.11
FRANG50,4523% 0.09
ALTIN4.413,55% -0,17
BITCOIN113.390,00-0.702
reklam

Kömürlükten Gün Yüzüne Çıkan 'Hazine': Temizlik Çalışması ile Aydınlatıldı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Kömürlükten Gün Yüzüne Çıkan 'Hazine': Temizlik Çalışması ile Aydınlatıldı
reklam

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyeleri, yürüttükleri incelemeye NEVÜ Rektörü Semih Aktekin'in de katılımıyla geçirdi.

Yapının sahibi 63 yaşındaki Mehmet Esen, “Taşkın Paşa’nın 6. kuşak torunuyuz. Eski zamanlarda babamın döneminde turistler buraya gelir ama bizi eve almazlardı. Burada bir cami olduğunu söylerlerdi. Biz burayı Taşkın Paşa’nın camisi diye biliyorduk. Ama külliye olarak tanımlandı. Sonrasında asıl büyük camiyi yaptırmış. Fakat ilk gelişimin burası olduğunu duymuştuk” dedi. NEVÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Doç. Dr. Savaş Maraşlı, keşfedilen yapının Tekkenin Dergahı’na, Taşkınpaşa Külliyesi'ne bağlı bir mekan olduğuna inandıklarını ifade etti.

“BU YAPI DAHA ÖNCE HİÇBİR LİTERATÜRDE GEÇMİYOR”

Maraşlı, “Buradaki kandillikler, nişler, ocaklar şeyhin bir yaşam alanı olduğunu gözler önüne seriyor. Yani burada misafirlerini ağırladığı, belki tekkede çorba kaynattığı, yemek yaptığı ve açları doyurduğu anlaşılıyor. Çünkü tekkelerde bu tür tasavvuf anlayışları mevcut. Bu yapının daha önce hiçbir literatürde geçmediğini belirtmeliyim. 1960’lardan beri özellikle sanat tarihçileri tarafından araştırılmış ancak henüz açılmamış bir mekan. Külliyenin camisi, türbesi, zaviyesinden bahsediliyor ama bu yapıya kimse değinmiyor. Aslında 600 yıllık bir yapı ve ilk defa gün yüzüne çıkan, uzun yıllar gizli kalmış bir eser. İncelediğimizde cephe anlayışının Selçuklulardan beri tanıdık olduğumuz beylikler döneminde de devam eden süslemelerle, malzemelerle ve teknik bir anlayışla yapıldığını görüyoruz” şeklinde konuştu.

NEVÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Doç. Dr. Alper Altın, yapıda görülen süslemelerin genellikle geometrik ve bitkisel motiflerden oluştuğunu belirtti. Altın, “Eretna yapılarında klasik olarak gördüğümüz cephe tasarımını burada da izleyebiliyoruz. Süslemeler ağırlıklı olarak geometrik ve bitkisel motifler etrafında şekillendirilmiş. Bu süslemelerde bir stil analizi yaptığımızda, bu yapının bir Eretna yapısı olduğunu söyleyebiliriz. Belirli benzerlikleri sayesinde Emir Taşkın'ın yaptırmış olabileceği sonucuna vardık” dedi.

Şu anda yapının tam olarak hangi amaçla kullanıldığı ile ilgili net bir bilgiye sahip değiliz. Bizler de bu konuda araştırmalar yaparak buranın ne amaçla kullanıldığını tespit etmeye çalışacağız. Hemen arkamda gördüğünüz niş, muhtemelen mihrap nişi. Çünkü kıble yön tayinine göre cami ile aynı yöne denk geliyor. Burası bir mescit olarak kullanıldı mı henüz belirsiz ama en azından mihrap bulunduğu için işlevsel olarak burada namaz kılındığını söyleyebiliriz. Bu yapının içi daha önce bu kadar görünür değildi; temizlik çalışmaları sonucunda bu yapı ortaya çıkmış oldu. Bazı yerlerini ilk geldiğimizde görememiştik. Yanımda bulunan kitabeyi de dün gece fark edebildik. Yani aslında burası bakir bir yer. Burada yaptığımız çalışmalarla bu yapının işlevini ve süslemelerini daha belirgin hale getirmeyi planlıyoruz” dedi.

reklam

YORUM YAP