Küresel Piyasalar Fed Kararını Bekliyor

Tarife gerginliğinin azalması ve olumlu gelen şirket bilançolarının etkisiyle Amerika Birleşik Devletleri'nde New York borsasında S&P 500 ve Nasdaq endeksleri günlük bazda kapanış rekorlarını yeniledi. Para piyasalarındaki bekleyişte, Fed'in gelecek hafta faiz oranını değiştirmeyeceğine kesin gözüyle bakılırken, yıl sonuna kadar toplamda iki kez faiz indirimi yapılabileceği öngörülerinin hala geçerliliğini koruduğu gözlemlendi.

RİSK İŞTAHI CANLI KALDI

Dünya genelinde ABD'nin gümrük tarifelerinin ekonomiye etkilerine dair endişeler sürerken, ABD yönetiminin ticaret konusundaki sağladığı anlaşmalar, gelecek dönem için iyimserliği artırdı.

Geçen hafta ABD'nin Japonya ile yaptığı anlaşma ve önemli bir ticaret ortağı olan Çin ile yapılacak görüşmeler, piyasalardaki tarife baskısını azaltmaya yardımcı oldu.

Tarife belirsizliklerinin azalışı ve olumlu şirket bilançoları, New York borsasında S&P 500 ve Nasdaq endekslerinin günlük işlemlerde rekorlar kırmasına katkı sağladı.

Ticaret müzakerelerindeki gelişmeler geçen hafta dikkatle izlendi. ABD'nin Avrupa Birliği (AB) ile ticaret konusundaki anlaşmaya oldukça yaklaştığı ve AB'den ithalata yüzde 15 tarife uygulanacağına dair haberler, piyasada risk iştahını artırdı.

ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz hafta katıldığı bir etkinlikte, “Eğer AB, Amerikan işletmelerine daha fazla fırsat tanımayı kabul ederse daha düşük gümrük vergileri uygulayacağız.” açıklamasında bulundu.

ABD yönetiminin karşılıklılık esaslı tarifeleri 1 Ağustos'a ertelemesi, gelecek haftanın hareketli geçeceğine işaret ediyor.

“FAİZ ORANLARININ DÜŞÜRÜLMESİNİ ÇOK İSTERİM”

Gelecek hafta gözler, Fed'in para politikası kararlarının yanı sıra ABD'de açıklanacak büyüme, kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi, tarım dışı istihdam gibi kritik makroekonomik verilere odaklanacak.

Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek hafta faiz oranını değiştirmeyeceği konusunda genel bir görüş birliği olduğunu belirtirken, bankanın yıl sonuna kadar iki kez faiz indiriminde bulunabileceği tahminlerinin geçerliliğini koruduğunu ifade etti.

ABD Başkanı Trump, perşembe günü Fed ziyaretinde Başkan Jerome Powell'a inşaat renovasyonlarının maliyetinin beklenenden yüksek olduğunu belirtti. Trump, bu maliyetin 2,5 milyar değil, 3,1 milyar dolar civarında olduğunu ifade ederken, Powell'a “Faiz oranlarını düşürmesini çok isterim.” dedi.

Analistler, Trump'ın Fed'e ziyareti sonrasında Powell ile yaptığı açıklamaların, ABD Başkanı ile Fed Başkanı arasındaki gerilimin olası bir çekişmeye dönüşebileceğine dair kaygıları artırdığını vurguladı. Ayrıca Fed üzerindeki siyasi baskıların artabileceği yönündeki endişeler de devam ediyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Sözcüsü Julie Kozack, Fed'in hem ABD yönetiminin politikalarını hem de gelen verileri harmanlayarak karar alması gerektiğini belirtti.

Piyasalarda olumlu bir seyir aşağı çıkarken, tahvil ve altın fiyatlarında dalgalı bir görünüm gözlemleniyor.

ABD tahvil piyasasında geçen hafta alım yönlü bir hareket gözlemlenirken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 4 baz puanlık bir düşüşle haftayı yüzde 4,39'dan tamamladı.

Emtia tarafında ise altın fiyatı geçen hafta yüzde 0,39 azalarak 3,337 dolara, gümüşün ons fiyatı yüzde 0,1 düşerek 38,16 dolara gerilerken, Brent petrolün varili de yüzde 1,47 değer kaybıyla 67,6 dolardan haftayı kapadı.

Dolar endeksi yüzde 0,9 düşerek 97,6 seviyesinden hafta sonunda kapandı.

NEW YORK BORSASI POZİTİF SEYRETTİ

New York borsasında geçen hafta da alıcılı bir seyir görünürken, haftalık bazda S&P 500 yüzde 1,46, Nasdaq yüzde 0,90 ve Dow Jones yüzde 1,26 değer kazandı.

Öte yandan ABD'de şirketler tarafından açıklanan bilançolar piyasada dikkatle izlendi.

Amerikan elektrikli otomobil üreticisi Tesla'nın net karı, bu yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 düşüş kaydetti. Google'ın ana kuruluşu Alphabet'in geliri nisan-haziran döneminde yüzde 14 artarken, IBM'in geliri yüzde 8 oranında artış gösterdi.

Analistler, gelecek hafta teknoloji devleri Microsoft, META, Qualcomm, Arm, Apple ve Amazon'un ikinci çeyrek finansal sonuçlarını açıklayacağını belirtti ve bu sonuçların pay piyasalarında sektörel ve hisse bazında dalgalanmalara neden olabileceğini ifade etti.

Makroekonomik veriler açısından, ABD'de işsizlik maaşı başvurularında bulunanların sayısı 19 Temmuz ile biten haftada 217 bine inerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. Altı hafta boyunca düşen işsizlik maaşı başvurusunun sayısı, üç ayın en düşük seviyesine geriledi.

ABD'de imalat sanayi PMI (Satınalma Yöneticileri Endeksi) temmuzda bir önceki aya göre 3,4 puan düşerek 49,5 seviyesine geriledi. Piyasa beklentilerinin altında kalan ve yedi ayın en düşük seviyesini gören endeks, imalat sektöründe daralmaya işaret etti.

Hizmet sektörü PMI ise temmuzda 2,3 puan artışla 55,2 olurken, bileşik PMI da 1,7 puan artarak 54,6 değerine erişti. Hem hizmet hem de bileşik PMI verileri, son yedi ayın en yüksek seviyesine ulaştı.

28 Temmuz'dan itibaren başlayacak haftada, pazartesi Dallas Fed imalat sanayi endeksi, salı New York Fed tüketici güven endeksi, toptan eşya stokları, çarşamba Fed faiz kararı ve Fed Başkanı Powell'ın konuşması, büyüme, ADP istihdam raporu, beklentiler dahil konut satışları, perşembe PCE fiyat endeksi, haftalık işsizlik maaşı başvuruları, cuma işsizlik oranı, S&P Global imalat sanayi PMI, inşaat harcamaları ve Michigan tüketici güven endeksi verileri yakından takip edilecek.

AVRUPA BORSALARI ALMANYA HARİCİ POZİTİF SEYRETTİ

Avrupa borsaları geçen hafta Almanya hariç alıcı bir seyir izledi ve önümüzdeki hafta Avro Bölgesi'nde enflasyon ile büyüme verileri takip edilecek.

Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararları ve ardından ECB Başkanı Christine Lagarde'ın verdiği yönlendirmeler dikkat çekti.

ECB, mevduat faiz oranını yüzde 2, refinansman faizini yüzde 2,15 ve marjinal borçlanma faizini de yüzde 2,4 seviyesinde sabit tuttu. Lagarde, enflasyon görünümünün belirsizleştiği ve ekonomik büyümeye dair risklerin aşağı yönlü olduğunu belirtti.

Lagarde, AB ile ABD arasındaki müzakerelerin gelişimlerine dikkat ettiklerini vurguladı. “Ticari belirsizliğin ne kadar çabuk çözülmesi gerektiği önemli, bu durum tüm ekonomik aktörler açısından memnuniyetle karşılanacaktır.” ifadesini kullandı.

AB Komisyonu Sözcüsü Olof Gill, Brüksel'deki basın toplantısında AB ve ABD arasındaki tarifeler konusunda devam eden müzakerelere dair açıklamalarda bulundu. Gill, tarafların teknik ve politik düzeyde yoğun görüşmeler yaptığını belirterek, bir anlaşma sağlama hedefinin ulaşılabilir olduğunu ifade etti.

Ticaret belirsizliklerinin Avrupa'daki şirketler üzerindeki olumsuz etkileri de görülmeye başlandı. Peugeot, Fiat, Citroen ve Opel markalarını bünyesinde barındıran Stellantis Grubu, yılın ilk yarısında 2,3 milyar avro zarar bildirdi.

Öte taraftan İngiltere, Rusya'nın enerji sektörüne yönelik 137 yeni yaptırım açıkladı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, yeni yaptırımların Rusya'nın petrol gelirlerini olumsuz etkileyeceğini duyurdu.

Geçen hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,4, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,15, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 1,03 değer kazanırken, Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,36 geriledi.

Gelecek haftanın veri takviminde çarşamba Avro Bölgesi ve Almanya'da büyüme, Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi, perşembe Avro Bölgesi ve Almanya'da işsizlik oranı, Almanya'da enflasyon, cuma ise Avro Bölgesi'nde enflasyon, Hamburg Ticaret Bankası (HCOB) imalat sanayi PMI ve Almanya'da HCOB imalat sanayi PMI verileri takip edilecek.

ASYA BORSALARINDA ALICILI BİR SEYİR HAKİM OLDU

Asya borsaları geçen hafta pozitif bir seyir izlerken, gelecek haftada ABD ile Çin görüşmeleri, olası Güney Kore anlaşması ve açıklanacak makroekonomik veriler yatırımcılarca dikkatle izlenecek.

Bu kapsamda, Güney Kore Sanayi Bakanı Kim Jung-kwan, ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick ile bir araya gelerek, 1 Ağustos'a kadar tarifeler konusunda anlaşma sağlama taahhüdünde bulundu.

Japonya Dışişleri Bakanı İvaya Takeşi, Güney Kore'nin yeni Dışişleri Bakanı Cho Hyun ile telefon görüşmesi yaptı. Bakanlar, ikili ve üçlü işbirliğinin önemini vurgulayarak ABD ile stratejik ortaklıklarını güçlendirdiler.

Geçen hafta itibarıyla Japonya'da enflasyon görünümüne dair Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda yüzde 2,9 artış gösterdi.

Tokyo'daki çekirdek TÜFE de aynı dönemde yüzde 2,9 ile beklentilerin altında bir artış sergiledi. Ülkedeki haziran Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE), yıllık olarak 3,2 ile beklentilere paralel bir artış kaydetti.

Açıklanan Tokyo TÜFE verisinin, Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) yüzde 2 olan enflasyon hedefinin üzerinde olması, bankanın para politikasına dair belirsizliklerin artmasına neden olmaktadır.

Çin'de ise kömür, alüminyum, polisilikon gibi ürünlerde bu ay yüzde 10 ile 68 arasında artışlar gözlemlendi.

Analistler, Çin'deki kömür fiyatlarındaki artışın enerji maliyetlerinde önemli bir yükselişi tetikleyebileceğini belirtirken, ülke içinde tüketici deflasyon endişelerinin yanı sıra sanayi tarafında enerji maliyetlerine dair baskının da zayıf bir ekonomik görünüm oluşturabileceğini ifade etti.

Bölgedeki haftalık hareketlerle Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,67, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,27, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,25, Japonya'da ise Nikkei 225 endeksi yüzde 4,11 yükseldi.

Gelecek hafta perşembe Japonya'da sanayi üretimi ve perakende satışlar, Çin'de imalat sanayi PMI ve hizmet sektörü PMI, cuma günü Japonya'da işsizlik oranı ile Çin'de S&P Global imalat sanayi PMI verileri açıklanacak.

YURT İÇİNDE TCMB'NİN FAİZ KARARI TAKİP EDİLDİ

Yurt içinde geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir hakimdi ve BIST 100 endeksi yüzde 2,67 artışla 10.642,60 puandan kapandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 300 baz puan düşürerek yüzde 43'e indirdi. Ayrıca, gecelik borç verme faiz oranı yüzde 49'dan yüzde 46'ya, gecelik borçlanma faiz oranı da yüzde 44,5'ten yüzde 41,5'e çekildi.

Cuma günü, uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'nin kredi notunu “B1″den “Ba3″e yükseltti ve not görünümünü “durağan” olarak belirtti.

Not artışının, etkili politika uygulamalarının güçlendiği bir durumu yansıttığı ifade edilerek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın enflasyon baskılarını kalıcı olarak azaltmaya yönelik çabalarının önemli olduğu vurgulandı.

Açıklamada, yükselen notun politika değişikliği riskinin azalmış olduğuna dair bir görüşü belirttiği ancak gelecekte bu riskin devam ettiği ifade edildi. Kredi notu görünümünün “pozitif”ten “durağan”a çevrilmesinin, Türkiye'nin kredi profiline yönelik yukarı ve aşağı yönlü risklerin dengelendiğine işaret ettiği belirtildi.

Fitch Ratings de Türkiye'nin kredi notunu “BB-“, görünümünü “durağan” olarak teyit etti.

Türkiye'deki politika risklerine ilişkin açıklamada, ülkenin düşük kamu borcunun, dış finansmana erişiminin sürdürülebileceğinin ve dayanıklı bankacılık sektörü ile yüksek kişi başı Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) gibi güçlü yönlerinin bulunduğu ifade edildi.

Dolar/TL, haftayı önceki haftalık kapanışın yüzde 0,4 üzerinde 40,5690'dan tamamladı.

Önümüzdeki hafta yurt içinde çarşamba günü işsizlik oranı, ekonomik güven endeksi, perşembe TCMB PPK toplantı özeti, dış ticaret dengesi ve imalat sanayi PMI verileri takip edilecek.