

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul'da medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle bir araya gelerek, Terörsüz Türkiye süreci ve TBMM Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu hakkında açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş’un dile getirdiği önemli noktalar şöyle:
PAZARLIK SÜRECİ DEĞİL
– Bu süreç kesinlikle bir pazarlık süreci değildir. Katılımcıların büyük çoğunluğu da aynı görüşü paylaşıyor. Süreç, İmralı'dan gelen açıklamalar ve terör örgütünün tüm bileşenlerinin buna uyma taahhüdü ile başlamıştır. Devlet ve örgüt arasında bir pazarlık durumu söz konusu değildir; bu yılın olayları da bunu ispatlamaktadır. Örgüt, geçmişteki gibi maksimalist taleplerle çıkmamıştır; bu tür taleplerin gündeme gelmediğinin kamuoyuna yansıdığı ortadadır. Türkiye'nin terörsüz bir geleceği kurma iradesi ile örgütün feshetme yönünde atacağı adımlar birbirine bağlıdır. Ancak henüz süreç tamamlanmamıştır ve 26 Ekim'deki açıklama ile konu yeni bir aşamaya gelmiştir.
TERÖRÜN AĞIR MALİYETİ
– 2013'te yaptığımız bir çalışmada, terörün maliyetinin 1.3 trilyon dolar civarında olduğu tespit edilmişti; buna alternatif maliyetleri de eklediğimizde bu rakamın en az iki katına çıktığını düşünüyorum. Toplantıya katılan herkes, Türkiye'nin bu kadar ağır maliyetler ödememesi gerektiğinde hemfikir oldu.
Türk Modeli
– Müzakere süreci devam ettikçe, parlamentodaki tartışmalar sürdükçe, bu süreç gerçekten bir “Türkiye modeli” haline gelmektedir. Uzmanlar, dünya genelindeki çatışma çözüm modelleri ile karşılaştırdığında, Türkiye’nin şu anki duruma ulaşmasının oldukça hızlı olduğu anlaşılmıştır. Komisyonumuz, bu Türkiye modelinin en önemli ayaklarından birini oluşturmuştur.
– Bu bağlamda, toplumun çeşitli kesimlerinden gelen katılımcılar dinlenmiştir. Devlet yetkilileri ve bakanlarımız birçok defa toplantılara katıldılar. Bu hafta perşembe günü, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı, ilk sunumları ile mevcut durum arasındaki gelişmeleri aktaracaklardır.
ONDAN SONRA YASAL DÜZENLEME
– Şu anda, komisyon çalışmalarının toparlanma aşamasına girdik. Buradan sonraki aşama, örgütün “Ben silahları bırakıyorum ve kendimi tasfiye ediyorum” ifadesinin kesin tespiti olacaktır. Bu, sürecin en kritik aşamasıdır. Güvenlik kurumlarımız, özellikle Milli İstihbarat Teşkilatı ve Milli Savunma Bakanlığı, örgütün kendini feshettiği ve sahada silahsızlanma sağlandığına dair teyit verdiğinde, Meclis gerekli yasal düzenlemeleri gerçekleştirebilecektir.
ÇOĞU GİTTİ AZI KALDI
– (1 Ekim'den beri gelen süreçte, “ası gitti, çoğu mu kaldı?” sorusuna yanıt verirken) Çok sayıda kişi ayrıldı, geriye kalan çok az. Bu kez başaracağız, bu kez kazanacağız. Tekrar belirtmek istiyorum: ya biz kazanacağız ya da emperyalizm kazanacak. Durum bu kadar açıktır.
HAYAT MEMAT MESELESİ
“Bu zor bir süreç, bunun bilincindeyim. Diğerleri, dış etkenler aracılığıyla bu sürecin başarısız olması için çaba harcıyorlar; bunları da gözlemliyoruz. Nihayetinde, Türkiye'nin bu terörsüzleşme meselesini gerçekleştirmek zorunda olduğu bir noktaya geldik. Bu siyasi bir seçenek değil, artık Türkiye için hayat memat meselesidir. Bazı marjinal gruplar karşı çıkabilir, ancak partiler arasındaki bu geniş destek sürdüğü sürece sonuç alabiliriz.
TESPİTİ MİT VE MGK YAPACAK
“Silah bırakma tescil ve tespitinden sonra yasal düzenleme yapılacak dediniz. Bu konuda süreç nasıl işleyecek?”
Bunu yapacak olan biz değiliz; bu, ilgili birimlerin, yani Milli İstihbarat Teşkilatı ve Milli Güvenlik Kurulu’nun sorumluluğundadır. Milli Güvenlik Kurulu, bu tespitleri yapar ve ilan ederse önemli bir ilerleme kaydedilmiş olur. Yasa hazırlama süreci ise; tüm partilerin temsilcileri bir araya geldiğinde kolaylıkla gerçekleşir ve beklentiler karşılandığında, parlamentoda kısa süre içinde yasalar çıkabilir. Mesele, yasaların hazırlanmasından ziyade, kamuoyunun bu konuda yeterli olgunluğa ulaşmasıdır.”
İMRALI’YA GİTME TARTIŞMASI
“(İmralı’ya bir heyet gönderilmesi düşünülüyor. Görüşünüz nedir?)”
Bu konu daha önce de gündeme geldi. Ancak sürecin hassas noktasında, örgütün yıllardır yönlendirdiği kişinin düşünceleriyle ilgili bilgi paylaşımında bulunmak önemlidir. Eğer sürecin tamamlanmasını istiyorsak, böyle bir adım atılabilir ancak kararı verecek olan Meclis’teki komisyonumuzdur. Benim şahsi fikrim önemli değildir.
KAÇ KİŞİ GİDECEK?
“(İmralı’ya gidecek heyette kimler olacak?)”
Gidecek kişilere karar verilecek ve bu sürecin detayları netleştiğinde belirli olacaktır. Muhtemelen temsilci olarak parti yönetimlerinden belli bir grup oluşturulabilir. Ama İmralı, bir ceza ve infaz kurumu… Daha önceki heyetler, DEM Partisi’nden milletvekili arkadaşlarımız o bölgede ziyaretlerde bulundular. Yani orayı tanımadığımız bir yer değil. Eğer böyle bir görüşme olursa, komisyondan gelecek bir karar doğrultusunda mevcut uygulamalar kapsamında olacaktır. Gidenler, önemli buldukları konuları değerlendireceklerdir; ancak bu durum kesinlikle ayrıcalıklı bir durum yaratmayacaktır.”
DUYGULANDIĞIM BİR SAHNEYDİ
“Şehit ve gazi yakınlarını dinlediğimiz toplantılarda, bu süreçte atılacak yanlış hiçbir adımın olmaması için hassasiyet gösteriyoruz. Hızla geçen toplantılardan birinde, genç bir gazi arkadaşımız çok duygusal anlar yaşadı. Kaybettiği gözlüğünü avucunda tutarken, 'Hiçbir daha şehit olmamalıyız. Bu sürecin sonuna kadar destekçisi olacağım' dedi. Bu tür duygusal noktalar son derece önemlidir.”
BUNDAN SONRAKİ GÖREV RAPORLAMA
“Bu çerçevede temel görevimiz, ilerleyen günlerde nelerin konuşulacağı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na hangi tekliflerin sunulacağıdır. Bu konuda tüm partilerle görüşmelerimizi yapıyoruz ve nihayetinde bir rapor ortaya koyacağız.”
Demirden korkan trene binmesin.
“Diyorum ki, demirden korkan trene binmemeli. Bu, Türkiye’nin en zor konusu. Herkesin söylediği sadece kendisini değil, yarını da şekillendirecek.”
YENİ BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ
“(TBMM Genel Kurulu’na sunacağınız çerçevede münfesih örgüte yönelik geçici af öngörülüyor mu?)”
Komisyon adına bir şey söylemem. Bununla ilgili şahsi düşüncelerim var ama komisyon, bu konuda bir çoğunlukla karar alırsa, bu bizim için değerlidir. Şu anda mevcut yasal düzenlemeler içerisinde, herhangi bir örgüt elemanının pişmanlık duyması çerçevesinde nasıl bir yol izleyeceği bellidir. Ancak yeni bir durum karşısındayız; bir örgüt kendini feshettiğini iddia ediyor. Bunun tespit edilmesi gerekir. Bu aşamada yeni bir durum ortaya çıkabilir; münfesih bir örgütle ilgili yasal düzenlemeler değişebilir. Bunun detayları ve nasıl şekilleneceği konusunda sadece şahsi görüşlerimi paylaşabilirim, komisyondan yönlendirme yapmayı istemem.
(Öcalan’a umut hakkı olacak mı?) Henüz böyle bir konu komisyon gündeminde yer almıyor.”
KASIM SONU ŞEKİLLENİR
“(Komisyon’un raporu hazırlamak için belirlediği bir takvim var mı?)”
Rapor aşamasında, tüm partilerin bilgisi var. Bazı partiler hazırlıklarını sürdürüyor. Komisyonu bitirmek için 31 Aralık hedefimiz var; ama bence raporun Kasım sonuna kadar şekilleneceğini umuyorum.



