

Güven Hastanesi ve Kanserle Dans Derneği işbirliği ile ‘Pembede Birleştik’ teması altında gerçekleştirilen farkındalık etkinliğinde, uzmanlar erken tanının önemi konusunda katılımcılara bilgi verdiler. Bazı kadınların “Radyasyon alıyoruz” düşüncesiyle mamografi yaptırmaktan kaçındığını belirten uzmanlar, bu yaklaşımın son derece yanlış olduğunu ifade ettiler: “Her yıl 2.3 milyon yeni vaka tespit ediliyor. Kadınların yaklaşık %12'si bu kansere yakalanıyor ve görünmeye başladığı yaş aralığı da düşüyor. Erken tespit edildiğinde tedavi şansının oldukça yüksek olduğu biliniyor. Erken teşhis edilen vakalarda 5 yıllık sağ kalım oranı %99'dur. Radyasyon, hayatın birçok döneminde zaten maruz kalınan bir unsurdur. İstanbul-ABD uçuşunda bile bir mamografi kadar radyasyona maruz kalıyorsunuz.”
KANSER ARTIK ÖLÜM DEMEK DEĞİL
Etkinlikte deneyimlerini paylaşan Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, “Mamografi hakkında daha önce bilgi sahibiydim ama önemini tam olarak kavrayamamıştım. 40 yaşından hemen sonra mamografi çektirmemek, 16 seans kemoterapi almama neden oldu. Şanslıydım ki kanserli hücre kalmadı. Fakat aklımda daima ‘Ya geri gelirse’ sorusu var. Türkiye'de kanser genellikle ölüm demek olarak algılanıyor. Bu dönemde psikolojik destek aldım ve bunun bir ayıp olmadığını düşünüyorum. Kanserle mücadele ederken, bunun bir savaş olarak görülmemesi gerektiğine inanıyorum. Kanser artık ölüm demek değil. Yaşadıklarımı halkı bilinçlendirmek amacıyla köşemde kaleme aldım. Farkındalık toplantılarına katılmaya devam ediyorum. Her sekiz kadından biri meme kanserine yakalanıyor. O sekiz kadından biri olmamak için buradayım. Sizin yaşamınızda keşkelerin oluşmasını istemiyorum. Özellikle 40 yaşından sonra mamografi çektirmeyi asla ihmal etmeyin. Eğer devlet hastanesinden randevu almakta zorlanıyorsanız, her yerde KETEM bulunuyor. Mutlaka KETEM’lere gidip kontrollerinizi yaptırın.”



