

Marmara Denizi’nde süregelen müsilaj sorunu, deniz tabanına daha fazla çökerek buradaki deniz yaşamını ciddi şekilde tehdit ediyor. Müsilaj, deniz canlıları için önemli olan mercanların da yosun tarafından kaplanma riski taşıdığını ortaya koyuyor. Son gözlemler, müsilajın Prens Adaları ile Marmara ve Avşa Adası çevresindeki mercan kolonilerinin üstünü kaplamaya başladığını gösteriyor.
Marmara Denizi’ndeki mercan kolonilerini gözlemleyen Doç. Dr. Eryalçın, durumu değerlendirmek üzere soruları yanıtladı.
KABUS TEKRAR GÜNDEMDE!
Mercanların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için yapılarının müsilajla kaplanmasının, boğulmalarına yol açtığını belirten Eryalçın, “Ne yazık ki bir kabus yeniden baş gösterdi, müsilajı tekrar yaşıyoruz. Yüzeyde henüz 2021’deki kadar belirgin değil ama su kolonunda o dönemle benzer büyük parçalar mevcut.” dedi.
Müsilajın aylarca suyun altında kalmasına rağmen artık dipte görülmeye başlandığını belirten Eryalçın, durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Eryalçın, Marmara Denizi’nde Akdeniz suyunun başladığı derinlik olan 20 metreden itibaren mercanların var olduğunu belirtirken, büyük mercan topluluklarının 30-40 metre derinliklerde bulunduğunu ifade etti. “Bu yıl müsilaj 5 metrede yoğunlaşmıştı, şimdi dipte de yoğun bir şekilde görüldü.” açıklamasında bulundu.
ÖLÜME YOL AÇMA İHTİMALİ VAR
Eryalçın, Prens Adaları ile Marmara ve Avşa ada çevresinde yürütülen izleme çalışmaları sırasında mercan dallarına müsilaj parçalarının takıldığını gözlemlediklerini iletti.
Mercanların yaşamını etkileyen bu durumu yakın takip ettiklerini vurgulayan Eryalçın, “Henüz sayısal bir verimiz yok, ama Marmara’nın güneyinde mercan dallarında müsilaj parçaları olduğu ve nekrotik bozulmalar başladığı gözlemlendi. Prens Adaları’nda son dalışımızda da iki hassas türde bu durumu tespit ettik.” diye konuştu.
Nekrotik bozulmanın canlı dokuda başlayarak doku kayıplarına yol açtığını kaydeden Eryalçın, mercanlarda bu durumun yalnızca bazı bölümlerin ölmesine neden olabileceğini, vücudunun yüzde 50’sinden fazlasını etkilerse tam ölüme yol açabileceğini belirtti.
2021 yılında müsilaj nedeniyle mercan ölümlerinde yüksek oranlar tespit edildiğini hatırlatan Eryalçın, “Umuyorum bu çocukluğun getirdiği ağır sonuçlarla karşılaşmayız. Şu anda yapabileceğimiz pek bir şey yok. Ancak bu şekilde sürekli müsilaj sorunları ile karşılaşırsak, Denizimizin canlılığını kaybedeceği anlaşılıyor.” diyerek endişelerini dile getirdi.
Marmara Denizi’ndeki mercan popülasyonunda en yaşlı bireylerin, önceki müsilaj döneminde büyük ölçüde kaybolduğunu bildiren Eryalçın, türün iyileşmeye çalıştığını fakat müsilaj gibi tehditlerin popülasyonun yeniden canlanmasını tehlikeye attığını söyledi.
Eryalçın, açıklamalarını şu şekilde bitirdi:
“Kimseyi umutsuzluğa itmek istemiyorum. Marmara Denizi, hızlı bir denizdir. Dinamiği yüksek bir ekosistemdir. Biz çaba gösterirsek mutlaka karşılığını alırız. Eylem planındaki maddelerin ivedilikle uygulanması gerekiyor. Marmara’ya arıtılmamış su girmesi olmamalıdır. Bunu sağladığımız takdirde olumlu geri dönüş alacağımıza inanıyorum.”