

İnfial yaratan yumruklama olayının ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi İbrahim Aktan, Anadolu yakasının kenar semtlerinden birinde bir araya geldiğimizde, o günden beri evinde kalmadığını, ailesiyle birlikte başka bir yerde gizlendiğini belirtti. Görüştüğümüzdeki tedirgin ve ürkek hali, suçlamaların merkezinde olmasını kabullenemediğini ortaya koyuyordu. Şunları anlattı:
KIZA ZORBALIK YAPTI
“Mimarlık öğrencisiyim. Okuldan eve gitmek için Marmaray’a bindim. Bostancı’da bir baba çocuklarıyla trene binmeye hazırlanıyordu. Kapı önünde 17-18 yaşlarında bir kız vardı. Adam hiç beklemeden kıza yüksek sesle ‘Sen niye orada durup beni engelliyorsun?’ diye yüklendi. Oysa yan taraf bomboştu, oradan kolayca geçebilirdi. Kız ‘Afedersiniz abi’ dedi, ama adam durmadı. Kapı kapandı, yolculuk başladı ve sözleri açıkça hakarete dönüştü. Etraftakiler de bu durumu rahatsızlıkla izlemeye başladı, mırıldanmaya başladılar. Kız titreyerek ağlamaya başladı.
AYIRMAYA ÇALIŞTIM
O yumruk atan şahıs, etraftaki insanlara ‘Niye bu tonda konuşuyorsunuz?’ diye uyarıda bulundu. Çocuklu baba ile tartışmaya başladılar. Sarışın bir kadın uyarıcı adama ‘Sen niye karışıyorsun?’ deyince ben de dayanamadım. Kızın üzerine fazlasıyla gidiyorlardı, müdahil oldum. Sadece sözlü bir uyarı yaptım, o adamın vuracağını hiç düşünmemiştim. Kapı açılır açılmaz o adam döndü yumruk attı ve diğer adamın burnunu patlattı. Ayırmak için araya ilk ben girdim, yumruk atanı ittim. ‘Çocuklar var, ne yapıyorsunuz?’ dedim. Daha sonra yumruk yiyen adam, ‘Senin yüzünden böyle oldu’ diyerek tüm suçlamaları üzerime attı. Beni itti, ben de ‘Ne alakası var’ diyerek onu ittim. Kesinlikle vurmadım. Görüntüler var. Savunmasız bir genç kadını korumak için sadece sözlü müdahale ettim. Sonrasında bayıldı. Ailesi arayıp ‘Kızımızı yalnız bırakmadığın için teşekkür ederiz’ dedi. Şiddet sadece fiziki olmaz, sözlü de şiddettir. Olay benim üzerime patladı. Sosyal medyadaki yanlış bilgiler ve görüntüler bu algıyı yarattı.”
‘ÖLÜM TEHDİTLERİ VAR, EVİMDE KALAMIYORUM’
– Olayın ardından ailesiyle birlikte farklı bir adreste kalan Aktan belirtti: “Aslında ben ondan şikâyetçiydim. Ama karakolda büyüklerimiz, ‘O şikâyetçi değil, sen de olma, olay büyümesin’ dediler. Ben de şikâyetçi olmadım, orada kapattık. Eve döndüm. Başta bir şey anlamadım, sonra sosyal medyada bir patlama olduğunu gördüm. Ardından ‘görüşeceğiz’ diye bir retweet olmuş. Tehdit dozları daha da arttı. Telefonlarım aranmaya başladı. ‘Seni öldüreceğiz, keseceğiz, kafa koparacağız’ gibi mesajlar almaya başladım. Sonra daha da ileri gittiler, babama, anneme, kız kardeşime ağır tehditler geldi. İş çığırından çıktı. Ne olduğunu anlayamadım. O günden beri evimde kalmıyorum. Kız kardeşimin ve annemin psikolojisi bozuldu.”
ARTIK ASLA MAVİ GÖMLEK GİYMEM
“Sosyal medyada ‘mavi gömlekli çocuk’ olarak anıldım. Kimlik bilgilerim ve tüm detaylar yayımlandı. Artık asla mavi gömlek giymeyeceğim.”
‘ÇOCUKLAR İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜM’
O adamın o durakta ineceğini bilmiyordum, bilseydim orada inmezdim. Yanından geçmek zorundaydım. Yanımda sevdiğim biri yoktu ama öyle yayılmış. Adam kanayan burnunu tutuyordu, çocuklar yanındaydı. Yanından geçerken bana sataştı, tehdit etti. Yanına gidip ‘Kaç yaşındasın, çocukların var, buna değer mi?’ dedim. Sinirim bozuldu, istemsizce yüzümde bir gülümseme oluştu. Güvenlikler gelince de arkadan gelip bana vurdu, küfür etti. Ben de kendimi korumaya çalıştım. Her şey çok ani oldu, çocukları düşündüğüm için üzüldüm.”
GENÇ KIZ DA ŞİKÂYETÇİ OLDU
İstanbul’da Marmaray’da iki çocuğunun yanında darp edilen Deniz Eroğlu’nun kendisine hakaret ettiğini öne süren 18 yaşındaki Zehra A.’nın 1 Haziran’da polise giderek şikâyetçi olduğu öğrenildi. Genç kızın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Deniz Eroğlu’nun şüpheli olarak ifadesi alındı. Zehra A., müşteki olarak verdiği ifadesinde olay günü yaşadıklarını şöyle anlattı: “İsmini olay sebebiyle sonradan öğrendiğim Deniz Eroğlu, yanında iki çocukla trene bindi. Bu şahsın trene bindiği kapının sol tarafında ayakta bekliyordum. Her iki elinde de çocuklar olduğu için trene aynı anda üç kişi yan yana bindiler. Bu şahıs trene binerken bana ‘Çekil kapı önünden, neden burada duruyorsun? Geçemiyorum, çocuklar sıkışsa bunun sorumluluğunu kim alacak?’ gibi şeyler söyledi. Kendisine ‘Abi özür dilerim. Tren zaten sıkışık, çekilebildiğim kadar çekildim’ dedim.
‘HER YERDE AYAK ALTINDASINIZ’
Hemen yakın mesafeme geçerek kendisiyle konuşmaya devam etti. Başörtümü kastederek ‘Sizden her yerde var, ayak altındasınız’ diyerek küçültücü kelimeler kullandı. Tartışma yaşamamak için ‘Ya sabır ya selamet’ dedim. Şahıs bunu duyunca ‘20 yaşındaki kız ya sabır ya selamet çekiyor’ dedi. Kendisine tepki gösteremediğim için ağlamaya başladım. Bu esnada oradan uzaklaşmayı denedim ama tren kalabalık olduğu için uzaklaşamadım. Ekrem Dur, inmek için kapıya yanaştığında bana tepki gösteren Deniz Eroğlu’na, ‘Kızı ağlattın, yaptığını beğendin mi, neden uzatıyorsun? Senin çocukların varsa o da birisinin çocuğu’ dedi. Deniz Eroğlu, ‘Seni ne ilgilendirir, sen kim oluyorsun?’ diye bağırınca Ekrem Dur, ona vurup trenden indi. İbrahim Aktan ise ‘Sen neden kıza bu kadar tepki gösteriyorsun, neden olayları bu kadar büyütüyorsun?’ dedi. Daha sonra Deniz Eroğlu ile İbrahim Aktan, Süreyyapaşa durağında trenden indiler. Tren dışında iken Deniz Eroğlu, İbrahim Aktan’ın üzerine saldırarak gömleğini yırttı.”
KIZIN BABASI: KEŞKE BÖYLE OLMASAYDI
Zorbalığa maruz kalan genç kız Zehra A.’nın babası Mehmet A. Hürriyet’e şunları söyledi: “Kızım 18 yaşında, bir hastanede staj yapıyor. O gün o kadar bir zorbalığa maruz kalmış ki ağlamış, beni aramaya da çekinmiş. İzmit’teki abisini arayıp ‘Abi gel beni kurtar, kapan içinde kaldım’ demiş. Oradaki duyarlı insanlar kızıma sahip çıkmış. Şiddet olmasını istemezdim, keşke böyle olmasaydı.”