reklam
reklam
DOLAR40,6676% 0.05
EURO47,5721% 0.14
STERLIN54,4439% 0.17
FRANG50,4248% -0.02
ALTIN4.410,16% 0,16
BITCOIN114.915,230.858
reklam

Metrobüste Alarm Zilleri! Sürücülerin Dikkati mi, Yıpranmış Araçlar mı Tehlikede?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Metrobüste Alarm Zilleri! Sürücülerin Dikkati mi, Yıpranmış Araçlar mı Tehlikede?
reklam

İstanbul’da gündelik yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan metrobüs hattında son zamanlarda artan kaza vakaları, endişe verici boyutlara ulaşmış durumda.

Son olarak Haramidere Sanayi Durağı’nda gerçekleşen bir kazada 1 kişi yaşamını yitirirken, 3’ü ağır olmak üzere 48 kişi yaralandı. Sabah ve akşam saatlerindeki yoğunluk ile beraber meydana gelen çarpışmalar, toplu ulaşımın güvenliğini yeniden tartışmaya açtı.

Geçtiğimiz aylarda yaşanan kazalar ise durumu net bir biçimde gözler önüne seriyor:

12 Nisan’da Avcılar’da, durakta bekleyen bir metrobüse arkadan gelen başka bir metrobüs çarparak 2’si çocuk olmak üzere 21 kişinin yaralanmasına neden oldu.

21 Ocak’ta Zincirlikuyu Durağı’nda gerçekleşen bir kazada, kontrolden çıkan bir metrobüs bariyerleri aşarak 4 otomobile çarparak büyük hasara yol açtı.

3 Aralık 2024’te Saadetdere’de seyir halindeyken yol üzerindeki rögar kapağına çarpan bir metrobüsün camı kırıldı. Savrulan kapağa yaslanan bir yolcu yola düşerek yaralandı.

22 Ekim 2024’te Cevizlibağ’da ani fren yapan bir metrobüse arkadan gelen bir otomobil çarparak 8 kişinin yaralanmasıyla sonuçlandı.


Fotoğraflar: AA

‘PROJE ÖNCESİNDE GÜNLÜK 300-400 BİN YOLCU KAPASİTESİ PLANLANMIŞTI, ŞİMDİ İSE 1 MİLYONU AŞTI’

Metrobüs projesinin ilk aşamalarında İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Başlangıçta günlük 300-400 bin yolcu kapasitesine göre planlamıştık. Fakat zamanla metrobüs, İstanbul’un toplu taşımasında kritik bir rol üstlendi. Günlük olarak 1 milyonu aşan yolcuya hizmet vererek, şehirdeki toplu taşımacılığın yaklaşık yüzde 20’sini karşılamaya başladı” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Ilıcalı, şu ifadeleri kullandı:

— Zamanla katlanarak artan yolcu talepleri, sistemdeki yoğunluk ve aşınma kaza riskini artırmaya başladı. Özellikle pandemi döneminde İstanbul Valisi Sayın Ali Yerlikaya liderliğinde bir toplu ulaşım kurulu oluşturduk. Ben de bu kurulda aktif yer aldım ve sürekli olarak metrobüs sisteminin otonom hale getirerek metroya dönüşmesi gerektiğini savundum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de bu öneriyi değerlendirdi ve gerekli teknik raporları sundum.

— Ülkemizin önde gelen teknoloji şirketlerinden Ulak Haberleşme ile İETT yetkililerini bir araya getirerek, atılacak adımları belirlemek üzere önemli bir toplantı gerçekleştirdik. Sahada çalışmalar gerçekleştirdik ve projeyi tamamlamaya çok yaklaştık. Tam olarak otonom hale getirilmesi zorluğuna rağmen, kısmi uygulamaların yapılabileceğine dair projelerimiz mevcut ancak bir türlü hayata geçmedi.

YENİDEN ADIMLAR ATILACAK

Son kazanın ardından bu konunun yeniden irdelenmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Bu gelişme üzerine, metrobüs hattının güvenliği ve geleceği ile ilgili atılacak adımları değerlendirmek için İETT Genel Müdürü ve Ulak Haberleşme yetkilileri ile yeniden bir araya gelmek üzere görüşmelerimiz sürüyor. Cuma günü görüşeceğiz. Amacımız mevcut sistemi daha emniyetli hale getirmek” dedi.

‘BAZI METROBÜS ARAÇLARI 2 MİLYON KİLOMETREYİ GEÇMİŞ DURUMDA’

“Metrobüs filosunun ciddi anlamda yaşlandığını artık anlıyoruz” diyen Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Filo içerisindeki 600’ün üzerindeki araçlardan çoğu 9 yaşın üstünde. Önemli bir sorun, bazı araçların 2 milyon kilometreye ulaşması. Bu, toplu taşıma araçları için yüksek bir kullanım süresi olarak dikkati çekiyor” dedi.

Bu araçların düzenli bakımlarından geçtiğini de belirten Prof. Dr. Ilıcalı, “Ancak kilometre seviyesi bu aşamaya ulaştığında, fren sistemleri, motor performansı ve genel güvenlik açısında ciddi riskler doğurabiliyor. Bu durum artık yalnızca yaş kaynaklı değil, kullanım ömrü açısından da filonun yenilenmesi gerektiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

KAPASİTENİN ÜZERİNDE YOLCU TAŞIMAK, KONFORU OLUMSUZ ETKİLİYOR

Kapasitenin üzerinde yolcu taşınmasının, konforu olumsuz etkilediği gibi kazaları da tetiklediğine dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Araç içerisinde yürüyebilecek alanın kalmaması, sürücülerle yolcular arasındaki etkileşimi artırmasının yanı sıra zaman zaman yolcular arasında yaşanan tartışmaların ve kavgaların basına da yansıdığını görmekteyiz. Tüm bu hususlar, sürücülerin dikkatini dağıtarak hem sürüş güvenliğini tehdit ediyor hem de yolcular için riskli ve stresli bir ulaşım ortamı meydana getiriyor” sözlerini sarf etti.

‘SÜRÜCÜLER ARAZİ BAZEN DİKKATSİZ DAVRANIYOR’

Sürücülerin zaman zaman dikkatsiz davranışlar sergileyebildiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Kısa süreli dalgınlık yaşayabilmeleri de söz konusu. Bu durum, ‘yol hipnozu’ olarak bilinen, sürücünün farkında olmadan otomatik bir biçimde araç kullanması riski doğurabiliyor. Bu tablo özellikle yoğun yolcu taşıyan metrobüs hatlarında ciddi kazalara zemin hazırlayabilir” açıklamalarında bulundu.

Diğer yandan, sürücülerin bu riskli durumlarla karşı karşıya kalmamaları için bilinçlendirilmesi ve periyodik özel eğitimlerle desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ilıcalı, “Güvenli ulaşım ve sürdürülebilir bir toplu taşıma sistemi için bu adımların derhal atılması gerekmektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

reklam

YORUM YAP