Müsilajla Mücadelede Biyolojik Destek

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Marmara Denizi'nde müsilajla mücadele çerçevesinde deniz ekosisteminin iyileştirilmesine yönelik yeni projeler geliştirmeye devam ediyor. Son adımlarla birlikte, denizlerin oksijen üretimini artıran ve 1 metrekare alanda fotosentezle 4-20 litre oksijen üretebilen deniz çayırları ile saatte 6 litre deniz suyunu filtreleyebilen nesli tehlikede olan pina midyeleri korunmaya alındı.

7 İstasyonla İzleme Faaliyetleri

Bakanlık, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi iş birliği ile geçen yıl başlatılan MAR-ÇAYIR ve MAR-PİNA projeleri kapsamında bu yıl yeni izleme projeleri olan ÇAYIR-İZ ve PİNA-İZ'i hayata geçirdi. ÇAYIR-İZ Projesi, 8 istasyonda gerçekleştirilecek bilimsel izleme faaliyetleri ile deniz çayırlarının ekolojik durumunu düzenli aralıklarla değerlendirecek. PİNA-İZ Projesi kapsamında ise dünyada sadece Marmara Denizi'nde bulunan sağlıklı pina midyeleri yakından izleniyor. Erdek Körfezi'nde, deniz çayırlarıyla kaplı ve kumlu alanları da kapsayan toplam 200 metrekarelik bölgede yaşayan tüm pina midyeleri işaretlendi. Aylık olarak büyüme, larva bolluğu ve sağlık durumları analiz edilecek.

Marmara'ya Nefes Veriyor

Proje çerçevesinde, Marmara Denizi'nin tamamını temsil eden 7 istasyonda pina popülasyonunun sağlık durumu, ölüm oranları ve yeni birey katılımları ile çevresel değerlerdeki iyileşme potansiyeli takip edilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya üzerinden pina midyeleri ve deniz çayırlarıyla ilgili videolar paylaşarak, “Pina ve deniz çayırları Marmara'ya yaşam veriyor. Pina midyeleri saatte 6 litre deniz suyunu temizlerken, deniz çayırları ise 1 metrekarede 20 litreye kadar oksijen üretiyor. ÇAYIR-İZ ve PİNA-İZ projeleriyle bu canlıların popülasyonunu artırıp müsilajla mücadeleye biyolojik katkı sağlıyoruz” ifadelerini kullandı. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Dr. Hacı Abdullah Uçan ise bu projelerin müsilajla mücadele kapsamında Marmara Denizi Koruma Eylem Planı'na destek olacağını ve ekosistemin iyileşmesine önemli katkıları olacağını belirtti.