Safra kesesi kanseri tedavisi gören Muazzez Akkaya Giray, İstanbul’daki evinde hayata gözlerini yumdu. Giray’ın cenazesi, 9 Haziran Pazartesi Fenerbahçe Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilecektir.
1930 yılında Sakarya’nın Geyve ilçesinde dünyaya gelen Muazzez Akkaya Giray, 1948 yılında Kandilli Kız Lisesi’ni tamamlayarak 1949’da Ankara’da Mülkiye Mektebi’nin Maliye Bölümüne girdi.
Bu dönemde ünlü şairler Sezai Karakoç ve Cemal Süreya ile aynı sınıfta eğitim aldı. 1954 yılında Mülkiye Mektebi ile birlikte Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Giray, Hazine avukatı olarak kariyerine devam etti.
2024 YILINDA SESSİZLİĞİNİ BOZMUŞTU
94 yaşında hayatını kaybeden Muazzez Akkaya, Sezai Karakoç’un ona yazdığı “Mona Roza” şiirinin ve Cemal Süreya’nın soyadından bir harf sildiği anıların sahibi olarak hafızalarda kaldı.
Giray, yazılan şiirleri kaybettiği için duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Buna gerçekten üzülüyorum, keşke saklasaydım.” demişti.
Mülkiye Mektebi’nde öğrencilik döneminde, Karakoç ve Süreya’nın kaybetmek istemediği bir arkadaşlık ilişkisinin içerisinde olduğunu belirten Akkaya, iki şairin ona olan ilgisinden bahsetti.
Her iki şair arasında geçen iddia ise, sevgi besledikleri Muazzez’in gönlünü kazanmanın getirdiği sonuçlar üzerineydi. Rivayetlere göre Cemal Süreya, iddiayı kaybetmiş ve soyadındaki “y” harfini bırakmıştı. Sezai Karakoç ise onun için “Tek Gül” anlamına gelen “Mona Roza”yı yazmıştır.
Mona Roza’da geçen kıta başlarındaki harflerin bir araya gelmesiyle “Muazzez Akkayam” ismi oluşmaktadır.
2007 yılında Mona Roza’nın sırrı gün yüzüne çıksa da, dönemde yaşananların birçok detayı hala gizemini korumaktadır.
“GENÇ CUMHURİYET’İN ÇOCUKLARI, GURURLU BİR NESİLDİK”
Muazzez Akkaya Giray, yakın zamanda Emine Öte tarafından “Mahrem Şiir: Mona Rosa” isimli bir kitapta hayatı kaleme alındı. Akkaya, ailesinin Cumhuriyetin değerlerine önem verdiğini ve kız evlatlarına destek sunduğunu vurgulayarak, “Bizler İstiklal Harbi’nden yeni çıkmış genç Cumhuriyet’in çocuklarıydık.” ifadesinde bulundu.
MÜLKİYE’NİN YATILI SINAVINI KAZANAN İLK KIZ ÖĞRENCİ
1949 yılında Mülkiye Mektebi’nin yatılı sınavını kazanan ilk kız öğrenci olmadan önce, Kandilli Lisesi’ni bitiren Akkaya, o dönem yatakhanenin olmaması nedeniyle evden gidip geldiğini söyledi.
“CEMAL SÜREYA CEBİME ŞİİRLER KOYARDI”
Muazzez Akkaya, Cemal Süreya’nın dostluğuna, “O bana zamanla şiirlerini cebime koyardı.” sözleriyle anarken, bu dönemde onu tanımadığını ifade etti.
“SEZAİ KARAKOÇ BENDEN KÜÇÜKTÜ, İLK HANDİKAP OYDU”
Sezai Karakoç’la arasındaki yaş farkına dikkat çeken Akkaya, bunu bir handikap olarak gördüğünü ve o yüzden düşünmediğini dile getirdi.
“SOY İSMİNDEKİ HARFİ BİZİ AYNI MASADA GÖRDÜĞÜ İÇİN SİLDİRDİ”
Cemal Süreya’nın soyadındaki harf eksiltmesine de açıklık getiren Akkaya, “Arkadaşlarımla yemek yerken, Cemal Süreya o an benimle Sezai Karakoç’la aynı masada olduğu için soyadından bir harf silmiş.” şeklinde ifade etti.
“TERCİH YAPMAYI HİÇ DÜŞÜNMEDİM, EŞİMLE MUTLU BİR HAYATIM OLDU”
Sezai Karakoç ile herhangi bir özel diyalogu olmadığını belirten Akkaya, eşinin, bu konudan haberdar olup olmadığını düşünmeden hayatına devam ettiğini ifade etti.
“KEŞKE O ŞİİRLERİ SAKLASAYDIM, BUNUN İÇİN ÜZÜLÜYORUM”
Akkaya, “Bana yazılan şiirleri kaybettim, buna gerçekten üzülüyor ve saklasaydım keşke diyorum.” dedi.
“SEZAİ KARAKOÇ’U VEFATINDAN BİR AY ÖNCE SAHİLDE GÖRDÜM”
Muazzez Akkaya, Sezai Karakoç’un ölümünden bir ay önce onu Fenerbahçe sahilinde gördüğünü ancak tanımadığını belirtti.
“EŞİMİN BANA YAZDIĞI ŞİİR HEP HATIRIMDA”
Akkaya, eşinin kendisine yazdığı bir şiiri hatırlarken, “Belki de çok küçük ama benim için çok kıymetlidir.” dedi.
Akkaya, edebiyat tarihinde kendisine şiir yazılan birçok kadın olduğunu da vurgulamıştır.
SEZAİ KARAKOÇ’UN ‘MONA ROZA’ ŞİİRİ!
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister.
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Ulur aya karşı kirli çakallar,
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa.
Mona Rosa bugün bende bir hal var.
Yağmur iri iri düşer toprağa,
Ulur aya karşı kirli çakallar.
Açma pencereni perdeleri çek,
Mona Rosa seni görmemeliyim.
Bir bakışın ölmem için yetecek.
Anla Mona Rosa ben bir deliyim.
Açma pencereni perdeleri çek.
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi,
Bende çıkar güneş aydınlığına.
Bir nişan yüzüğü bir kapı sesi.
Seni hatırlatır her zaman bana.
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi.
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur.
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar,
Işıksız ruhumu sallar da durur.
Zambaklar en ıssız yerlerde açar.
Ellerin, ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi.
Ellerinden belli olur bir kadın,
Denizin dibinde geziyor gibi.
Ellerin, ellerin ve parmakların.
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana,
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar.
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.
Akşamları gelir incir kuşları,
Konarlar bahçemin incirlerine.
Kiminin rengi ak kiminin sarı.
Ah beni vursalar bir kuş yerine.
Akşamları gelir incir kuşları.
Ki ben Mona Rosa bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında.
Hayatla doldurur bu boş yelkeni.
O masum bakışların su kenarında.
Ki ben Mona Rosa bulurum seni.
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.
Henüz dinlemedin benden türküler.
Benim aşkım uymaz öyle her saza.
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler.
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.
Artık inan bana muhacir kızı,
Dinle ve kabul et itirafımı.
Bir soğuk, bir mavi, bir garip sızı
Alev alev sardı her tarafımı.
Artık inan bana muhacir kızı.
Yağmurdan sonra büyürmüş başak,
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
Yağmurdan sonra büyürmüş başak.
Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kuş tüyüne.
Bir tüy ki can verir gülümsesen,
Bir tüy ki kapalı geceye güne.
Altın bilezikler o kokulu ten.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister,
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Warning: Undefined array key "ozellikler_videOzet" in /home/siyasimedyanet/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_vizyondakiler.php on line 120
Safra kesesi kanseri tedavisi gören Muazzez Akkaya Giray, İstanbul’daki evinde hayata gözlerini yumdu. Giray’ın cenazesi, 9 Haziran Pazartesi Fenerbahçe Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilecektir. 1930 yılında Sakarya’nın Geyve ilçesinde dünyaya gelen Muazzez Akkaya Giray, 1948 yılında Kandilli Kız Lisesi’ni tamamlayarak 1949’da Ankara’da Mülkiye Mektebi’nin Maliye Bölümüne girdi. Bu dönemde ünlü şairler Sezai […]
