reklam
reklam
DOLAR38,7718% -0.05
EURO43,6331% 0.4
STERLIN51,8063% 0.25
FRANG46,4096% 0.42
ALTIN4.030,56% -0,57
BITCOIN103.498,250.744
reklam

Muğla Açıklarında Gerçekleşen Deprem Hakkında Prof. Dr. Süleyman Pampal’dan Önemli Açıklamalar

Yayınlanma Tarihi : Google News
Muğla Açıklarında Gerçekleşen Deprem Hakkında Prof. Dr. Süleyman Pampal’dan Önemli Açıklamalar
reklam

Prof. Dr. Süleyman Pampal’ın açıklamalarından önemli noktalar;

“Bu deprem, ne yazık ki en korkutucu, en büyük ve en önemli fay hattı olarak tanımlanabilir. Aslında bu, bir dalma-batma zonudur. Güneydeki Girit ve Rodos’un hemen güneyinden geçmekte olan Afrika levhası ile Anadolu levhasının çarpışma hattı burada bulunmaktadır. Afrika levhası, kuzeye doğru Ege’nin altlarına doğru dalıyor ve bu dalan kısım yukarı doğru yükselmektedir. Sonuç olarak, burada volkanik faaliyetler de ortaya çıkmaktadır.

Biz bu durumu Santorini civarında deneyimledik. Deprem, bir fırtına gibi yaşandı ve bu durumu sonbahar boyunca sürekli konuşma fırsatımız oldu. Burası, Afrika ve Avrasya levhalarının çarpışma sınırıdır. Tarihsel olarak milattan sonra burada 7 tane çok yıkıcı deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerin büyüklüğü 8 ile 8.5 arasında değişmektedir. Böyle büyük depremler, levha sınırlarından beklenmektedir. Bu depremler, derin odaklı olsa da çok yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Ayrıca, kara sınırlarımızdan uzakta oldukları için doğrudan etkilerinin ötesinde ikincil etkileri olan tsunami olayları ortaya çıkabilir. Bu durum, adalar ve Güney Batı Anadolu sınırlarımızda hasara yol açabilir; geçmişte de böyle olmuştur.

Böyle bir büyük depremin meydana gelmesi asla sürpriz olmayacaktır, buna şaşırmayız. Bu bölge, Yunanistan’a doğru uzanan Helen Yayı olarak bilinir. Muğla’nın güneyinden Antalya’nın batısına doğru bir dirsek yaparak Kıbrıs yayı boyunca, Kıbrıs’ın güneyinden Hatay’a kadar devam eder ve burada Arap levhası ile buluşur. Arap levhası ile Afrika levhasının sınırını ise Ölüdeniz ve Doğu Anadolu fayı oluşturur. Bildiğiniz üzere, 6 Şubat’ta bu fayda depremler meydana gelmiştir. Bu bölgede oluşabilecek depremler 6.7 ile sınırlı kalmayabilir; daha büyük ve daha yıkıcı sonuçlar doğurabilir ve ikincil etkileri de ciddi hasarlara yol açabilir.”

reklam

YORUM YAP