reklam
reklam
DOLAR38,7770% -0.04
EURO43,6213% 0.34
STERLIN51,8073% 0.25
FRANG46,4562% 0.52
ALTIN4.028,10% -0,63
BITCOIN103.767,030.258
reklam

Mustafa Köksoya: TSRS, şirketlerin finansal tablolarını uluslararası düzeyde izlenebilir kılıyor

Yayınlanma Tarihi : Google News

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nın (TSRS) 2024 itibarıyla ülkemizde zorunlu hale gelmesi, Mali Müşavirlerin rolünü kayıt tutmaktan çıkarıp, stratejik danışmanlık konumuna taşıyor. Mali Müşavirler, karar alma süreçlerinde veri odaklı analizler sunarak yönetime stratejik katkıda bulunan kilit aktörler haline geliyor. Raporlama süreçlerinin yönetiminde aktif rol alarak sürdürülebilirlik verilerinin toplanması, sınıflandırılması ve raporlanması süreçlerini koordine ederken; bu roller, finans profesyonellerini sadece geçmişin değil, aynı zamanda geleceğin de sorumluluğunu üstlenen merkezi bir noktaya çıkarıyor.

Özellikle son dönemde sürdürülebilirlik kavramının iş dünyasında giderek daha fazla önem kazanmasıyla birlikte sürdürülebilirlik raporu yayımlama eğiliminin artması, TSRS kapsamında sürdürülebilirlik ve finansal verilerin entegrasyonunun sağlanması için yine Mali Müşavirlere ihtiyacı artırıyor. Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir (SMMM.) Mustafa KÖKSOYA, TSRS kapsamında şirketlerin muhasebeci ve Mali Müşavirlere hangi konularda ihtiyaç duyacağını açıkladı.

“Bu standartlara uymak, birçok avantajı beraberinde getiriyor”

SMMM. Mustafa KÖKSOYA, “TSRS’nin yürürlüğe girmesiyle birlikte işletmeler için sürdürülebilirlik artık sadece bir tercih değil, stratejik bir gereklilik olarak öne çıkıyor. TSRS, şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) performanslarını finansal sonuçlarıyla birlikte şeffaf bir şekilde raporlamasını zorunlu kılarak, paydaş beklentilerini karşılama ve uzun vadeli değer yaratma hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynuyor. Bu standartlara uyum sağlamak, yatırımcı güvenini artırmayı, riskleri etkin bir şekilde yönetmeyi ve rekabet avantajı elde etmeyi sağlıyor. Küresel sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunarak kurumsal itibarın güçlenmesine de olanak tanıyor” dedi.

“Mali Müşavirler, sürdürülebilirlik yolculuğunda sadece teknik destek vermekle kalmayacak”

TSRS süreçlerinin uluslararası standartlara uygun şekilde yürütülmesi için Muhasebeci ve Mali Müşavirlere düşen sorumluluklar hakkında bilgi veren SMMM. Mustafa KÖKSOYA, “Mali Müşavirler, şirketlerin bu yeni raporlama çerçevesine uyum sürecinde kritik ve geniş kapsamlı sorumluluklar üstleniyor. Öncelikle şirketlerin sürdürülebilirlik ile ilgili veri toplama, ölçme ve değerlendirme süreçlerinin doğru ve güvenilir bir şekilde kurgulanmasında aktif rol alıyor” ifadelerini kullanarak sözlerine şunları ekledi:

“Hazırlanan sürdürülebilirlik raporlarının TSRS ile tutarlılığının sağlanması, raporlama standartlarına uygunluğunun denetlenmesi ve şeffaflık ilkesi doğrultusunda doğru bilgilerin sunulması konusunda önemli bir sorumluluk taşıyor. Ayrıca, şirket yönetimini TSRS’nin gereklilikleri, potansiyel etkileri ve stratejik önemi konusunda bilgilendirmek, sürdürülebilirlik performansını analiz ederek iyileştirme alanlarının belirlenmesine destek olmak ve bu alanda danışmanlık hizmeti sunmak da Muhasebe ve Mali Müşavirlerin görevleri arasında bulunuyor. TSRS’nin uygulanmasıyla birlikte Muhasebeci ve Mali Müşavirler, şirketlerin sürdürülebilirlik yolculuğunda sadece teknik destek vermekle kalmayıp, aynı zamanda stratejik bir ortak ve güvenilir bir danışman olacak.”

“Mali Müşavirler, geleceğin iş dünyasında daha da merkezi bir konuma yükselecek”

TSRS’ye uyum sürecinin önemini iş dünyasının genel dinamikleri açısından değerlendiren SMMM. Mustafa KÖKSOYA, “TSRS, şirketlerin çevresel ve sosyal etkilerini şeffaf bir şekilde raporlamalarını sağlayarak, sürdürülebilirlik performanslarının karşılaştırılmasına olanak tanıyor. Bu durum, rekabet avantajı yaratma, yatırımcıların sürdürülebilirlik odaklı tercihlerine yanıt verme ve sektördeki en iyi uygulamaların yaygınlaşmasına katkıda bulunuyor. Ancak, söz konusu raporlama sürecinin doğru adımlarla tamamlanması için uzman danışmanlarla çalışmak şart. Biz de mesleki ve entelektüel birikime sahip uzmanların bir araya geldiği ekibimizle, geleceğin fırsatlarına ve değişime yeni fikirlerin gücüyle öncülük ediyoruz. Müşterilerimizin potansiyelini ve beklentilerini doğru okuyarak bunlara özel stratejiler geliştiriyoruz” şeklinde konuşarak sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Sürdürülebilirlik raporlaması, mesleğimiz için yeni bir uzmanlık alanı yaratıyor. Hatta şirketlerin ÇSY performanslarını doğru bir şekilde ölçme, analiz etme, raporlama ve bu bilgileri finansal verilerle entegre etme ihtiyacı, nitelikli Mali Müşavirlere olan gereksinimi her zamankinden daha da artırıyor. Bu bağlamda, Mali Müşavirler sadece finansal tabloların doğruluğunu teyit eden bir rol modelinden ziyade, sürdürülebilirlik stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması süreçlerinde aktif birer danışman ve ortak oluyor. Sürdürülebilirlik odaklı bir vizyonla donanmış ve bu alandaki bilgi birikimini sürekli güncel tutan bizim gibi Mali Müşavirler, geleceğin iş dünyasında daha da merkezi bir konuma yükselecek.”

“Yasal Uyarıdır. Bu İçerikten Turkuvaz Medya Sorumlu Değildir”


Warning: Undefined array key "ozellikler_videOzet" in /home/izmirme1/siyasimedya.net/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_vizyondakiler.php on line 120

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nın (TSRS) 2024 itibarıyla ülkemizde zorunlu hale gelmesi, Mali Müşavirlerin rolünü kayıt tutmaktan çıkarıp, stratejik danışmanlık konumuna taşıyor. Mali Müşavirler, karar alma süreçlerinde veri odaklı analizler sunarak yönetime stratejik katkıda bulunan kilit aktörler haline geliyor. Raporlama süreçlerinin yönetiminde aktif rol alarak sürdürülebilirlik […]

DEVAMINI OKU
reklam

YORUM YAP