

DÜZCE BİLSEM'de 10 yıldır görev yapan fen bilimleri öğretmeni Ayşe Arslan, 2021 yılından itibaren öğrencileriyle birlikte uzaydaki asteroitleri izlemeye başladı. Bu gözlemleri Uluslararası Asteroid Arama Kampanyası (IASC) aracılığıyla gerçekleştiren Ayşe öğretmen, yazılım yardımıyla 15 dakikalık aralıklarla çekilen görüntü setlerini incelemekteydi. Bu setlerde tespit ettikleri asteroitleri işaretleyen Ayşe öğretmen, daha sonrasında bu bilgileri Uluslararası Astronomi Birliği’nin (IAU) Küçük Gezegen Merkezi’ne (Minor Planet Center-MPC) iletti.
MARS İLE JÜPİTER ARASINDA
Bu süreçteki işaretleme, merkezin dikkatini çekti ve 30 Ağustos 2024 tarihinde Ayşe öğretmen ile 15 yaşındaki öğrencisi Ömer Selim Esen tarafından keşfedilen asteroit, IAU tarafından kabul edildi. Arslan, 26 Eylül itibarıyla NASA'nın veritabanında yerini alan asteroit ile ilgili olarak, “Uzayda, Mars ile Jüpiter’in arasında konumlanan asteroidimiz, Türkiye’nin ilk keşfi olarak IAU ve NASA tarafından ilan edildi ve izlenmeye başlandı. Bizim keşfimiz de dahil olmak üzere keşfedilen tüm asteroidler NASA tarafından izlenmekte, çünkü bu gökcisimlerinin potansiyel tehdit oluşturup oluşturmadığı gözlemlenmelidir. Bazı asteroitler, dünyaya çarpma durumunda belirli şehirleri yok edebilecek güçte olabiliyor. Bazıları da atmosfere girerken büyük patlamalara neden olabilir” şeklinde konuştu.
DÜZCE’NİN ADI GÖKYÜZÜNDE
Ayşe Öğretmen, asteroite isim verme sürecini ise şu şekilde anlattı: “Asteroidimize bir isim vermemiz gerekiyordu. IAU’nun katı kuralları mevcut; her isim verilemez. Örneğin, önemli bir şahsiyetin adını verebilmek için, ölümünün üzerinden 100 yıl geçmelidir. Kaşiflerinin adı sadece kuyrukluyıldızlara verilmektedir. Biz de öğrencilerimizle ‘Bilsemduzce’ ismini kararlaştırdık. 1999 depremini atlatan Düzce’nin adını gökyüzüne yazmayı amaçladık.”
4 YILDA ONAYLANDI
Düzce BİLSEM ve Esin Olcay Anadolu Lisesi 10. sınıf öğrencisi Ömer Selim Esen, bu uzun süreci şu sözlerle özetledi: “Bu çok uzun bir süreçti. 11 yaşımdayken Bilsem’de astronomi kursu alıyordum. O dönemlerde bu çalışmayı öğretmenimle bilgisayar üzerinden gerçekleştirdik. Bize teleskoptan gelen fotoğrafları inceledik ve o fotoğraflardan asteroit tespit ettik. Ardından, asteroit olduğunu düşündüğümüz cisimleri belirli kurallar doğrultusunda seçip gönderdik. Asteroitin keşfinin kesinleşmesi 4 yıl sürdü. Tescil haberini alınca hem çok şaşırdım hem de mutlu oldum. Gelecekte matematik mühendisi olmak istiyorum.”
ASTEROİT NEDİR
İç Güneş Sistemi’nde yörüngede dönen ve meteoroitlerden daha büyük, ancak cüce gezegenlerden daha küçük olan taş veya metalden oluşan küçük bir güneş sistemi cismi olarak bilinen asteroitlerin boyutları ve şekilleri oldukça değişiklik gösterir. NASA, bu gökcisimlerini dünyaya çarpma olasılığına karşı titizlikle izlemektedir. Bazı asteroitler, yörüngeleri nedeniyle dünyaya tehlikeli bir şekilde yaklaşabiliyor.



