reklam
reklam
DOLAR40,0484% 0.03
EURO46,9457% -0.11
STERLIN54,4929% 0.11
FRANG50,2552% -0.13
ALTIN4.237,93% -0,30
BITCOIN108.749,990.26
reklam

Neden uyutulmadı? sorusuna uzmanından yanıt: Filmlerde görüldüğü gibi hayvana bir iğne yapınca hemen uyumuyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Neden uyutulmadı? sorusuna uzmanından yanıt: Filmlerde görüldüğü gibi hayvana bir iğne yapınca hemen uyumuyor
reklam

Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Murat Karabayoğlu, Manavgat ilçesindeki hayvan parkından kaçan aslanın 53 yaşındaki Süleyman Kır'ı yaralaması hakkında, “O aslanın, o parktan kesinlikle kaçamaması gerekiyordu. Yeterli tedbirlerin alınmamış olması, bu duruma neden oldu. En büyük sorun bu” ifadelerini kullandı. Aslanın vurularak öldürülmesine gelen eleştirilere de değinen Karabayoğlu, bu uygulamanın etik boyutunun sorgulanmasının anlaşılır olduğunu ancak olay esnasındaki tehlikenin de göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.

'VATANDAŞIMIZ CİDDİ BİR TEHLİKEDEN KURTULDU'

Vahşi hayvanları sakinleştirmenin oldukça zor olduğunu belirten Karabayoğlu, “Bunlar son derece güçlü hayvanlardır ve içgüdüleri doğrultusunda hareket ederler. İnsanları hem av hem de tehdit olarak algılayabilirler. Saldırdıklarında sonuç ölümcül olabilir. Vatandaşımız ciddi bir tehlikeden ucuz kurtulmuş. Böyle bir hayvanı kontrol altına almak, sakinleştirmek sanıldığı kadar basit değildir” şeklinde konuştu.

'SİNEMALARDA GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ HEMEN UYUTULMUYOR'

Kamuoyunda 'uyutulabilirdi' eleştirilerine ilişkin de Murat Karabayoğlu, bu durumun pratikte her zaman mümkün olmadığını vurguladı. Hayvanın davranışlarının agresifleşebileceğine dikkat çeken Karabayoğlu, “Filmlerdeki gibi hayvana bir iğne yapıldığında hemen uyumuyor. Aksine, madde verilmesinin ardından uykusuna geçene kadar geçen sürede daha agresif ve saldırgan hale gelebilir. Görülen o ki, oradaki ekipler bunu değerlendirerek, hayvanın daha büyük zararlara yol açmalarından korktukları için bu kararı aldılar” dedi.

'VAHŞİ HAYVANLAR KAFESTE DEĞİL, DOĞAL ORTAMLARDA YAŞAMALI'

Karabayoğlu, aslanın görüntülerinin dikkate değer olduğunu belirtti. Aslanın fotoğraflarından sağlıklı görünmediğini vurgulayan Karabayoğlu, “Bir aslan günde yaklaşık 30 kilo et tüketmelidir. Bu hayvanlara uygun diyetler hazırlanmalı ve veteriner gözetiminde beslenmelidir. Fotoğraflarda gördüğümüz hayvanlar zayıf. Bu da bakımının yeterli olmadığını gösteriyor. Vahşi hayvanların kafeste değil, doğal ortamlarında yaşaması gerekir. Ne yazık ki, böyle olaylar meydana geldikten sonra tepki gösteriliyor ve önlem alınmaya çalışılıyor. Oysa ki, bu tür yerlerin ilk başta ruhsatlandırılmaması veya en azından oldukça sıkı denetlenmesi gerekiyor. Profesyonel ekiplerin sürekli hazır bulunması ve hayvanların hem insanlara hem de kendilerine zarar vermeden kontrol altına alınabilmesi gerekiyor” diye konuştu.

'BU TİP ALANLARA KARŞIYIZ'

Asıl sorunun vahşi hayvanların sergilenmek üzere doğal ortamlarından koparılması olduğunu ifade eden Karabayoğlu, “Veteriner hekimler olarak bu tür alanların varlığına karşıyız. Bu tarz yerler ne kadar düzgün yapılsa da hayvanların doğal yaşam alanlarına uygun olmadıkları için ciddi problemler meydana geliyor. Uzun süre kapalı kalan hayvanlar, psikolojik rahatsızlıklar yaşayabiliyor. Bu durum zamanla saldırganlığa dönüşebiliyor” dedi.

Murat Karabayoğlu, bu tür parkların Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü gibi resmi kuruluşlardan ruhsat alarak faaliyet gösterdiğini belirtti ve, “Ruhsatlı olabilirler ama hayvanları doğal ortamlarından koparıp sergilemenin etik olduğu anlamına gelmez. Hayvanlar sergilenmek için değil, özgür bir şekilde yaşamaları için var. Bizim durduğumuz nokta nettir; bu alanlar kurulmadığı takdirde bu tür olaylar da yaşanmaz” şeklinde konuştu.

reklam

YORUM YAP