

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İsrail ziyaretinin ikinci gününde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. İki lider, işgal altındaki Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Rubio, konuşmasında Gazze ve Katar'a dair açıklamalarında tüm dikkatini İsrailli esirlere yöneltti. “Başkan Trump, Gazze'deki mevcut durumlar hakkında netti. Her bir rehine, hayatta ya da vefat etmiş olsun, derhal evine dönmeli. Gazze halkı daha iyi bir geleceği hak ediyor. Ancak bu gelecek, Hamas ortadan kaldırılmadan ve tüm rehineler evlerine dönmeden başlayamaz” dedi.
“Nükleer Füzelere Sahip Bir İran, Tüm Dünya İçin Kabul Edilemez Bir Risk”
Rubio, İran meselesinin de görüşüldüğünü belirtirken, bu durumun sadece İsrail değil, ABD, Körfez ülkeleri ve Avrupa için de bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. “Nükleer füzelere sahip bir İran, tüm dünya için kabul edilemez bir risktir” dedi.
ABD Başkanı Trump’ın İran yönetiminin tutumunu değiştirmesi gerektiğini belirten Rubio, bu ülkeye en yüksek seviyede baskı yapılmasını önerdi. “Avrupalılar tarafından başlatılan yaptırımlara dönüş sürecini destekliyoruz ve bu sürecin devamı için teşvik ediyoruz. Gerekli olan budur.” şeklinde konuştu.
“Gazze Halkı Daha İyi Bir Geleceği Hak Ediyor”
İsrail'e olan sarsılmaz desteklerini yineleyen Rubio, “Gazze halkı daha iyi bir geleceği hak ediyor, ancak bu Hamas ortadan kaldırılmadan mümkün değil. O gelecek, rehineler serbest bırakılmadan mümkün olamaz. Bu nedenle, odaklandığımız nokta budur. Başkanın görmek istediği de budur. Bunun gerçekleşmesi için sarsılmaz destek ve kararlılığımıza güvenebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
Rubio, İsrail'den Gazze'deki askeri harekatını durdurmasını ve Katar'a bir daha saldırmaması yönünde bir talepte bulunup bulunmadıklarına dair soruya, “Şu anda Katar’ın rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze halkı için daha iyi bir gelecek sağlama rolüne odaklanıyoruz. Hamas orada olduğu sürece ve 48 rehine var olduğu müddetçe durum böyle. Nihayetinde, Hamas ve rehinelerin varlığı ortadayken, bir sonraki adımda neler yapabileceğimize odaklanıyoruz” yanıtını verdi.
“Filistin’i Tanıma Çabaları, Savaşın Sona Ermesini Zorlaştırıyor”
Rubio, Filistin Devleti’nin tanınması yönündeki adımların savaşın sona ermesini zorlaştırdığını da vurguladı. Bu konudaki görüşlerini İngiltere, Fransa ve Kanada’ya ilettiklerini ifade eden Rubio, Filistin Devleti’nin tanınmasının Hamas’a uluslararası destek sağlayabileceğini belirtti. Rubio, Hamas'ın uluslararası destek görmesinin, kabul ettiği anlaşmalardan çekilmesine yol açabileceğini ve İsrailli rehinelerin serbest bırakılma ihtimalini riske atacağını savundu.
“İsrail’in ABD’den Daha İyi Bir Müttefiki Yoktur”
İsrail Başbakanı Netanyahu ise İran’ın 'ABD’ye ölüm' ve 'İsrail’e ölüm' söylemlerine dikkat çekerek, bu tehditlerin ortak kararlılık ve Trump’ın nükleer tesisleri vurma kararı sayesinde durdurulduğunu vurguladı. “İsrail’in ABD’den daha iyi bir müttefiki yoktur.” dedi.
Hamas’ı yenmek zorunda olduklarını belirten Netanyahu, “Orada kalamazlar. Ziyaretiniz, ABD’nin İsrail’in yanında olduğunu, Ortaçağ yalanlarına, artan antisemitizme ve zayıf hükümetlerin baskılarına karşı durduğunu gösteren bir mesajdır.” şeklinde konuştu.
“Tam Sorumluluk Alıyoruz”
Netanyahu, Katar’ın başkenti Doha’da Hamas liderlerine yönelik saldırı öncesinde ABD’ye bilgi verilip verilmediğine dair bir soruya, “Oradaki elebaşlarını vurma kararı tamamen bağımsız şekilde alınmış bir karardı, bu kararı ben aldım. Yönetimini biz üstlendik ve tam sorumluluk alıyoruz. Çünkü teröristlere güvenli sığınak sağlanamaz.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “BM, devletlerin teröristlere ev sahipliği yapmaması gerektiğini teyit etmiştir. ABD de Afganistan’da El-Kaide’nin sığınaklarına ve Pakistan’da Bin Ladin’e karşı cesurca hareket etmiştir.” dedi.
Netanyahu, ABD’deki suikast sonucu hayatını kaybeden sağcı aktivist Charlie Kirk’ün ölümü hakkında da konuşarak, “Kirk, İsrail’in büyük bir dostuydu. Ortak değerlerimize inanmış ve özgürlüğümüz için mücadele eden biriydi. Trump’a da suikast düzenleyip öldürmeye çalıştılar, bana da. Bu, ABD ve İsrail’in ortak problemidir. Her iki ülke de aşırılık yanlısı şiddetle mücadele ediyor.” şeklinde görüş belirtti.