

New York'taki Metropolitan Sanat Müzesi koleksiyonunda bulunan ve aralarında farklı uygarlıklara ait nadir eserlerin yer aldığı kültür varlıkları, Türkiye'ye getirilerek koruma altına alındı. Eserlerin teslimiyle birlikte uzun bir süre devam eden iade süreci nihayet tamamlanmış oldu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, eserlerin dönüş yolculuğunu sosyal medya hesaplarından takipçileriyle paylaştı.
“Eserleri Anavatanına Yeniden Kavuşturduk!”
Bakan Ersoy, tarihî mirasın Türkiye’ye dönüş yolculuğuna dair yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Boubon kökenli anıtsal bronz İmparator Heykeli, Roma dönemine ait Demosthenes portresi ve Urartu ile Lidya uygarlıklarına ait eserlerin arasında bulunduğu kültür varlıklarımız, New York’tan Türkiye’ye uzanan yolculuğunu tamamladı.”
Başmelek Mikail tasvirli mermer sütun başının da yer aldığı bu eserler, ABD'deki Metropolitan Sanat Müzesi'nden iade edilerek Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne teslim edildi.
Yürütülen bilimsel ve hukuki çalışmalar neticesinde, bu toprakların mirası olan eserleri anavatanına kazandırmış olduk.
Kültürel mirasımızın korunması ve ait olduğu topraklara döndürülmesi için uluslararası iş birliği içinde çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.
Bu süreçte emeği geçen herkese, özellikle Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ekiplerimize teşekkür ediyorum.”

İmparator Heykeli ve Çok Katmanlı Bir Kültürel Miras
Türkiye’ye getirilen eserler arasında; Boubon kökenli anıtsal bronz İmparator Heykeli, Roma dönemine ait Demosthenes portresi, Urartu ve Lidya uygarlıklarına ait eserler ile Başmelek Mikail tasvirli mermer sütun başı da bulunuyor. Farklı dönemlere ve coğrafyalara ait bu eserler, Anadolu’nun çok katmanlı tarihine ışık tutan önemli örnekler arasında yer alıyor.
Eserlerin iadesi, yürütülen bilimsel incelemeler, köken araştırmaları ve hukuki süreçlerle sağlanmıştır. Süreç boyunca uluslararası kurumlarla koordinasyon içinde çalışılmıştır. Bu son iade ile Boubon kökenli eserlerin Türkiye’ye kazandırılan toplam sayısı 18’e ulaşmış; bunların 6'sı ise insan boyundan büyük tasarlanmış anıtsal imparator heykelleri olarak belirtilmiştir.
Süreç, Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturmaları Birimi (HSI) ile yakın iş birliği içinde yürütülmüştür. California’da özel bir koleksiyonda bulunan eser ile ilgili başlangıçta olumlu yaklaşmayan koleksiyoner hakkında başlatılan tahkikata Türkiye, görgü tanığı ifadeleri ve bilimsel raporlamalarla delil sağlayarak katkıda bulunmuştur.
Eserin kaçak kazıyla Boubon Antik Kenti’nden çıkarıldığına dair elde edilen bu veriler, soruşturmanın temel dayanağını oluşturmuş ve koleksiyoncu hakkında tutuklama emri çıkarılmasını sağlamıştır. Manhattan Bölge Savcılığına ve Türkiye’ye karşı hukuki girişimlerde bulunmaya çalışan koleksiyoner, ortaya konan delillerin caydırıcılığı sebebiyle eseri savcılığa teslim ederek Türkiye’ye iade etmeyi kabul etmiştir. Yapılan incelemeler, eserin 1960’lı yıllardaki kaçakçılık sürecine dahil olan tüm aktörleri de gün yüzüne çıkarmıştır.

Uluslararası İş Birliğiyle Yürütülen Süreç
Eserlerin iadesi, Türkiye’nin kültür varlıklarının korunmasına yönelik uzun soluklu politikasının güncel bir yansıması olarak değerlendirilmektedir. Uluslararası müzeler ve ilgili kurumlarla yürütülen iş birliği sayesinde, Anadolu kökenli eserlerin kökenlerine uygun bir şekilde değerlendirilmesi ve iadesi sağlanmaktadır. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne teslim edilen eserlerin, gerekli koruma ve bilimsel çalışmaların ardından kamuoyuyla buluşturulması bekleniyor.



