Türkiye genelinde artan hava sıcaklıkları, düşük nem ve şiddetli rüzgar, orman yangını riskini artırıyor. Yangına elverişli iklim koşulları nedeniyle meydana gelen felaketler, hem doğa hem de insan yaşamını tehdit etmekte. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, Akdeniz ikliminin etkin olduğu Ege, Akdeniz ve Marmara gibi bölgelerde, son yıllarda yaz aylarının sıcak ve kurak geçtiğini belirterek, “Bu bölgeler, iklimsel olarak aşırı sıcak ve kurak koşullarla başladı ve 2025 yazına kadar normallerinin üstünde sıcaklıklar bekleniyor” ifadelerini kullandı.
'Yangına Elverişli Hava Durumu Cumaya Kadar Etkili'
Prof. Dr. Türkeş, Temmuz ayının normallerinin üzerinde geçtiğini ve birçok yerde sıcaklık rekorlarının kırıldığını ifade etti. “Ağustos’a yüksek sıcaklıklarla girdik. Temmuz sonu ve ağustos başında yaşanan 'Eyyam-ı bahur', yani çok sıcak ve nemli dönemi etkili oldu. Zaman zaman nemli olsa da, poyraz rüzgarlarının, yani sıcak ve kurutucu rüzgarların etkisini de hissettik. Son bir haftadır yeniden güçlü poyraz rüzgarları etkili. Marmara, Batı Karadeniz, İç Anadolu'nun kuzeybatısı ve Kuzey Ege'nin İzmir'e kadar olan bölümü, normallerinin 3-4 santigrat derece üzerinde sıcaklıkları yaşıyor. Yangınları tetikleyebilecek rüzgarlı hava koşulları, bu bölgelerde en az cumaya kadar etkili gözükmektedir” dedi.
'Bu Yıl Eylül de Yangın Ayı Olarak Kabul Edilebilir'
Uzun süren kuraklık ve normallerin üzerinde sıcak hava koşullarının ağustos boyunca etkin olacağını, ay sonuna kadar yağış beklenmediğini aktaran Prof. Dr. Türkeş, “Ağustos’ta yaşanan yüksek sıcaklıkların ve kuraklığın etkisini giderecek bir yağış görünmüyor. Eylül ve ekim aylarının normallerinin üzerinde sıcak geçeceği ve normallerin altında yağış beklendiği tahmin ediliyor. Ağustos, yangın açısından tehlikeli bir ay; eğer önümüzdeki ay beklenen yağışlar gelmezse, bu yıl orman yangını riski eylül ayında da devam edebilir. Bu yıl eylül ayı yangın ayı olarak sayılabilir” dedi.
Prof. Dr. Türkeş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda orman altı bitki örtüsü, anız tarlaları, kurumuş otlar, dallar ve kozalaklar, yeşil örtünün dışında yanıcı madde yüklü. Olumsuz sıcak ve kurak koşullar, yangına elverişli hava durumu tipleri de yangının yayılma olasılığını artırıyor. Hemen müdahale edilmezse veya yangın, müdahalenin zor olduğu orman ekosistemlerinde çıkarsa, büyüme riski taşıyor. Orman içi, kenarları ve civar yerleşim yerleri, yüksek gerilim hatları, otoyollar ve sanayi bölgeleri gibi yerlerde her türlü ateş ve piknik faaliyetinin, en az ekim ayına kadar yasaklanması gerekiyor.”
