Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Osmaniye'nin Bahçe ilçesinde 4,4 büyüklüğünde bir depremin meydana geldiğini bildirdi. Depremin derinliği ise 8,8 kilometre olarak belirlendi.
Bölgede son zamanlarda 3-4 büyüklüğünde sarsıntıların sıkça yaşandığı gözlemleniyor. Özellikle 19 Ekim'de Osmaniye'nin Sumbas ilçesinde 4,1 büyüklüğünde bir deprem kaydedilmişti.
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Süleyman Pampal, gözlemlediği hareketliği uzun süre takip etti. Kendisine ekim ayında sorulduğunda, Savrun Fayı'na dikkat çekmiş ve onu kesen çok sayıda aktif fay bulunduğunu vurgulamıştı. Pampal, “Yeni bir aktif fay tespit ettim, bu son depreme oldukça yakın” şeklinde bir uyarıda bulunmuştu.
Son deprem sonrası Prof. Dr. Süleyman Pampal’a bir kez daha danıştım ve bölge için önemli uyarılarda bulundu.
‘BÖLGE DİKKATLE TAKİP EDİLMELİ’
Prof. Dr. Süleyman Pampal, Osmaniye'deki birçok aktif fay bulunduğuna dikkat çekerek, bu depremin kendisi için beklenmedik olmadığını ifade etti. Pampal, “Son zamanlarda büyüklüğü 3-4 arasında değişen depremler burada sık görülüyor. Bölgede büyük depremler üretebilecek aktif faylar mevcuttur” dedi.
Pampal, 6 Şubat depremlerinde Osmaniye'de 1000'den fazla kayıptan bahsederek, “O dönemde bölge oldukça hareketliydi, ancak şu anda sarsıntılar durmuş durumda” değerlendirmesinde bulundu. Özellikle Doğu Anadolu Fay Hattı'nın Hatay'dan Çelikhan'a kadar olan kısmında 300 kilometreden fazla bir bölümün kırıldığını kaydeden Pampal, 6,7 büyüklüğündeki depremde Çardak Fayının da etkili olduğunu söyledi. Fakat Osmaniye'deki hareketliliğin devam ettiğine işaret ederek, “Bölge dikkatle izlenmeli” şeklinde uyardı.
‘BURASI ÜÇ LEVHANIN KESİŞİM NOKTASI’
Prof. Dr. Süleyman Pampal, Osmaniye'nin deprem açısından üç levhanın kesişim noktasında yer aldığını belirterek “Burası üç levhanın kesişim noktası: Afrika, Arap ve Anadolu levhaları. Bu nedenle bölgede birçok büyük ve küçük fay keşfedilmiştir” dedi.
Pampal, bölgede önemli olan bazı fayları şöyle sıraladı: “Osmanyie-Düziçi Fayı ve Toprakkale Fayı, ovayla dağın kesişiminde bulunuyor. Devamında Yumurtalık ve Akrataş fayları mevcut. Batıda ise 1998 yılında Ceyhan-Adana depremini oluşturan başka bir fay bulunmaktadır. Bölgenin deprem riski düşük değildir.”
‘HARİTALANMAMIŞ DOĞU-BATI YÖNLÜ AKTİF FAYLAR BULUNMAKTA, 6-7 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLABİLİR’
Osmaniye-Düziçi ve Toprakkale faylarının Osmaniye'nin içinden geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Biri doğu sınırından geçmekte. Osmaniye'nin altında alüvyal zemin var ve kuzeyinde henüz haritalanmamış doğu-batı yönlü aktif faylar mevcut. Bu fay, Ceyhan Nehri'nin yatağını değiştirmiştir. Osmaniye’yi etkileyebilecek bu faylar, genellikle 6-7 büyüklüğünde depremler üretebilir” dedi.
8,8 KİLOMETRELİK DERİNLİĞİ NASIL DEĞERLENDİRİLMELİ?
Prof. Dr. Süleyman Pampal, Osmaniye'deki depremin 8,8 kilometre derinliğinin normal olduğunu belirterek, “Türkiye'deki kara sınırları içindeki depremlerin odak derinliği genellikle 7-8 kilometre arasındadır. Depremin derinliği, yerin içindeki enerjinin yüzeye dik olarak ölçülen mesafesidir. Bizdeki depremler genellikle sığdır, yani 0-60 kilometre derinlik arasında olmaktadır” şeklinde açıkladı.
Pampal, 4,4 büyüklüğündeki depremin derinliğini orta ölçeğin altında bir deprem olarak değerlendirirken, “Bölgedeki sarsıntıların devam edip etmeyeceğini takip etmemiz gerekiyor. Şu an için kesin bir şey söylemek mümkün değil” ifadelerini kullandı.
