İzmir’de, sendika ile Büyükşehir Belediyesi arasında yaşanan toplu iş sözleşmesi anlaşmazlığı, vatandaşları olumsuz etkiledi. Taraflar arasında bir anlaşma sağlanamayınca, DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası’na üye 23 bin işçi, iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait işyerlerine, ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde grev var’ yazılı pankartlar asıldı. Sendikanın temsil ettiği otobüs şoförleri de 28 Mayıs Çarşamba akşamı saat 24.00’te araçlarını durdurdu. Her sabah erken saatlerde sefere çıkan 1300 otobüs, grev nedeniyle seferlere çıkmadı. Sadece Belediye İş Sendikası’nın temsil ettiği az sayıdaki İzulaş otobüsü hizmet vermeye devam etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzelman, İzenerji ve Ege Şehir Planlama şirketlerindeki grev, şehir içi trafiği olumsuz etkiledi.
Grev nedeniyle otobüs hizmeti verilmeyeceğini duyan birçok İzmirli kendi araçlarıyla yola çıkınca, trafik yoğunluğu oluştu. Özellikle Anadolu Caddesi başta olmak üzere, kentin birçok ana arterinde uzun araç kuyrukları meydana geldi. Belediye işçilerinin grev kararı almasıyla birlikte, kent genelindeki belediye hizmetleri durma noktasına geldi. İzelman personelinin grevi sebebiyle açık otoparklar atıl kaldı. Grev, şehir içindeki temizlik hizmetlerini de aksattı. İzmir Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki ana arterlerde çöpler toplanmadı ve kötü kokular yayılmaya başladı.
KREŞLER DE ETKİLENİYOR
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzelman şirketine ait kreşlerde çalışan personelin de grev nedeniyle iş bıraktığı belirtildi. Bu durum, çalışan anne ve babaları çocuklarını bırakacak yer bulma konusunda zor duruma soktu. Ayrıca, belediyenin sorumluluğundaki park ve rekreasyon alanlarının bakımı da aksadı. Kent genelinde birçok belediye hizmeti grev nedeniyle olumsuz etkilendi. İşçiler, sabah saat 09.00’da Basmane’deki sendika merkez binası önünde toplandı.
Buradan, Kültürpark’taki Belediye Hizmet binası önüne yürüyen işçiler, yol boyunca sloganlar atarak belediye yönetimini protesto etti. İşçilerin iş bırakma eyleminin ardından her iki taraf da yaşanan olumsuzluklardan birbirini sorumlu tutmaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, işçilerin talep ettiği maaş artışlarının belediye bütçesine yıllık 32 milyar liralık yük getireceğini ifade ederek, “Bu maaşları ödememiz mümkün değil. Uzlaşmam, uzlaşamam.” dedi. Sendika ise belediye yönetimini ciddiyetsizlikle itham etti. Bu arada, grevin başlangıcında, belediye yönetimi, greve katılan 23 bin işçinin toplu ulaşım kartlarını kullanıma kapattı. Bu durum, işçiler arasında tepkiyle karşılandı.
‘BELEDİYE KAYNAKLARI AİLE ÇİFTLİĞİ GİBİ KULLANILIYOR’
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki grevi hükümete bağlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e cevap vererek, “Açıklamalarını hayretle takip ettik. Sayın Özel, kendi yönettikleri belediyelerde yaşanan krizlerin faturasını başkalarına keserek sorumluluktan kaçmakta ısrarcı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni 25 yıldır CHP’li belediye başkanları yönetiyor. Bugün borç içinde olan belediyenin sorumlusu, kaynakları adeta aile çiftliği gibi kullananlardır.” şeklinde konuştu.
