Olay, 16 Nisan tarihinde Erzurum Şehir Hastanesi'nin bahçesinde yaşandı. Park halindeki otomobilde Ali Osman Buzlak ile eşi Hatice Agcakale Buzlak arasında bir tartışma meydana geldi. Ali Osman Buzlak, eşini otomobilde boğarak öldürdü. Gizli nikah kıydıkları öğrenilen çiftin düğün hazırlıkları sürerken, Buzlak, eşinin cansız bedenini aracın bagajına yerleştirdi. Ardından, araçtaki soda şişesini kırarak kendi boğazını ve bileklerini kesti. Uzaklaşan Buzlak, bir süre sonra Palandöken ilçesi Hüseyin Avni Ulaş Mahallesi Murat Ellik Bulvarı’nda direksiyonda hareketsiz halde bulundu. İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ali Osman Buzlak, Erzurum Şehir Hastanesi’ne kaldırılırken, otomobilin bagajında Hatice Agcakale Buzlak’ın cansız bedeni bulundu. Tedavisinin ardından gözaltına alınan Buzlak, 'Kasten öldürme' suçundan tutuklandı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ
Ali Osman Buzlak hakkında 'Eşe karşı kasten öldürme' suçlamasıyla 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Buzlak, tutuklu bulunduğu Erzincan L Tipi Cezaevi'nden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Hatice Agcakale Buzlak’ın ailesi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatıyla birlikte dört kadın avukat tarafından temsil edildi. Avukat Zuhal Önalan Asiltürk, cinayetin tasarlanarak işlendiğini belirterek, indirimsiz bir ceza talep etti. Sanık avukatı Timurhan Gül ise müvekkilinin duruşmalardaki tutumu göz önünde bulundurularak bir indirim isteminde bulundu.
Mahkeme başkanı, tutuklu sanık Ali Osman Buzlak’a son sözlerini sordu. Buzlak, öldürdüğü eşinin ailesine başsağlığı diledi. Savunmaların ardından mahkeme heyeti, sanığı 'Eşe ve kadına karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbete mahkum ederek, herhangi bir indirim uygulamadı.
“BEN KADINLARIN SESİ OLACAĞIM DİYORDU”
Duruşma sonrası Hatice Agcakale Buzlak’ın annesi Emine Gürgen şunları söyledi: “Kesinlikle adalete güveniyorum. Hakimlere, savcılara herkese teşekkür ediyorum. Benim çocuğum böyle bir sonla karşılaşmayı hak etmedi. Bir anne, bu acıyı asla hak etmez. Hiçbir anne de bu durumu yaşamamalı. Haticeler ölmesin, lütfen sahip çıkalım. Hak ettiği cezayı aldı ama bu yeterli değil. Benim çocuğum artık yok, o hâlâ hayatta olan. Hatice, Sosyal Hizmet okuyordu ve Şiddet Önleme Merkezi’nde staj yapıyordu. 'Ben kadınların sesi olacağım' diyordu. Mesleğini çok seviyordu; ama şimdi maalesef bu mesleğe konu oldu. Çok zor bir durum.”
“BİR NEBZE OLSUN TESELLİ OLDUK”
Hatice Agcakale Buzlak’ın avukat teyzesi Meryem Gürgen de durumu değerlendirerek, “Hakimlerimiz adil bir karar verdiler. Mevcut kanunlar çerçevesinde ağırlaştırılmış müebbet cezası alındı. Bu elbette acımızı dindirmiyor. Bir nebze olsun hafifliyor ama kızımız geri gelmeyecek. Bizim canımız yandı, yaşadıklarımız geri gelmeyecek. Ne diyebiliriz ki? Biz bunun için mücadele ediyoruz ki, bir başkasının canı yanmasın.” ifadelerini kullandı.
