Tarım ve Orman Bakanlığı, dünya genelinde meydana gelebilecek olası su kıtlıklarının Türkiye’de de yaşanabileceğine dikkat çekerek, vatandaşları uyardı. Bakanlık tarafından yapılan açıklama ise şu şekilde:
“Kurakçıl peyzaj, kurak iklim koşullarına sahip ve su kaynaklarının kısıtlı olduğu bölgelerde estetik kaygılardan ve klasik peyzaj düzenleme yöntemlerinden vazgeçerek suyun en verimli şekilde kullanılmasını, ekosistemin korunmasını ve gelişimini sağlamak amacıyla doğayla uyumlu bir teknik olarak tanımlanır. Gelecek dönemde üniversiteler, organize sanayi bölgeleri, yerel yönetimler ve turizm tesisleri gibi tüm kuruluşların yönetiminde olan yeşil alanlarda, refüjlerde, peyzaj alanlarında ve park-bahçelerde gece sulaması, arıtılmış atık suların yeniden kullanımı ve kurakçıl peyzaj uygulamalarının yaygınlaştırılması hedefleniyor.
DAYANIKLI BİTKİLER SEÇİN
Peyzaj uygulamalarında, su tüketimi yüksek olan geniş çim alanları yerine bölgenin doğal bitki örtüsü ve iklim koşullarına uygun çok yıllık yer örtücüler ve kuraklığa dayanıklı bitkilerin (Dam Koruğu, Acı Damkoruğu, Japon İpeği, Fare Kulağı, Yıldız Halısı, Ak Üçgül, Cezayir Menekşesi, Japon Süpürgesi, Kara Yosunu vb.) tercih edilmesi, çim alan miktarının ise mümkün olduğunca azaltılması önemlidir. Su verimliliğini artıran sulama sistemlerinin kullanılması ve sulamanın gün doğumundan veya gün batımından sonra yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca su kullanımlarının ölçüm ve izleme sistemleri ile kayıt altına alınması, kurakçıl peyzaj tasarımları sırasında yağmur suyu hasadı gibi geleneksel olmayan su kaynaklarının planlanması elzem bir durumdur.”
FAYDASI ÇOK
– Kurakçıl peyzaj uygulamalarının pek çok avantajı olduğu belirtilen açıklamada, “Örneğin, su kaynaklarının korunmasına yardımcı olur. Kurakçıl peyzaj düzenleme tekniklerinin kısmi uygulanması ile yüzde 20 – yüzde 50, tamamen kurakçıl peyzaja dönüşüm ile ise yüzde 80’e varan oranlarda su tasarrufu sağlanabilir. Kurakçıl bitkiler genellikle yavaş büyür, dolayısıyla daha az budama, biçme ve ilaçlama gerektirirler. Daha az su ve işçilik ile peyzajın sağlıklı kalması mümkündür. Bakım ve enerji maliyetleri yarı yarıya düşebilir. Bölgenin doğal vejetasyonuna uygun ve kuraklığa dayanıklı türler seçildiğinde hastalıklara, zararlılara ve çevresel strese karşı daha dayanıklı hale gelir. İyi tasarlanmış bir kurakçıl peyzaj, eğim kontrolü ve yer örtücüler sayesinde toprak erozyonunu önleyebilir ve suyun toprakta tutulmasına destek olur” ifadeleri yer aldı.
