reklam
reklam
DOLAR38,7637% 0
EURO43,1610% -1.13
STERLIN51,2051% -0.74
FRANG45,9177% -1.52
ALTIN4.016,50% -3,07
BITCOIN104.476,190.183
reklam

PKK’nın Fesih Kararı: ‘Kandil Baronları’ Başka Ülkeye Gönderilecek

Yayınlanma Tarihi : Google News
PKK’nın Fesih Kararı: ‘Kandil Baronları’ Başka Ülkeye Gönderilecek
reklam

Terör örgütü PKK, 9 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan terör elebaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ üzerine geçtiğimiz günlerde 12. Kongresini gerçekleştirdiğini duyurdu.

PKK, 12. Kongre’nin 5-7 Mayıs tarihleri arasında yapıldığını ve kongre sonuçları ile alınan kararlara dair detayların yakında kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.

Bugün ise PKK, 12. Kongre’nin sonuç bildirgesini açıkladı. Terör örgütü tarafından yapılan açıklamada, “12. PKK Kongresi, PKK’nın örgütsel yapısını feshetme ve silahlı mücadele yöntemini sona erdirme kararı almıştır” ifadeleri kullanıldı.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Güvenlik ve Terör Uzmanı Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, konuyla ilgili görüşlerini paylaşarak, “Öncelikle metni detaylıca incelemek lazım. İlk etapta olması gereken hava, örgütün fakatsız, amasız, lakinsiz fesih kararı.” dedi. Başbuğ, şu bilgilerin altını çizdi:

— “Bu kararın ardından Suriye’de uygulanan tespit ve tasnif işlemleri gibi belirli noktaların oluşturulması gerekiyor. Suriye’nin önceki uygulamalarında Şara yönetiminin benzer bir süreci hayata geçirdiği görülüyor.

— İlk adım silahların bırakılması olmalı. Teslim edilen silahların seri numaraları kayda geçirilmeli, hangi olaylarda kullanıldığı tespit edilmeli ve tüm bu bilgiler detaylı şekilde envantere işlenmelidir. Ayrıca silahları teslim eden kişilerin kimlik bilgileri de kayıt altına alınmalı ve bu bilgilerin ışığında gerekli işlemler yapılmalıdır.

‘SÜRECİN DÖRT ANA BAŞLIK ALTINDA ŞEKİLLENECEĞİ ANLAŞILIYOR’

Başbuğ, “Planın dört ana başlık altında şekilleneceği anlaşılıyor” diyerek şu bilgileri paylaştı:

— Örgüt içindeki ‘birinci grup’ sözde lider konumundaki şahıslardan oluşuyor. Bunlar, genellikle ‘Kandil baronları’ olarak adlandırılan üst düzey yöneticilerdir. Eğer bu kişiler bulundukları ülkenin vatandaşıysa bile, o ülke sınırları içinde kalmalarına izin verilmeyecek ve yurtdışına çıkmaları sağlanacak. Gidecekleri yer üçüncü bir ülke olacak; bu dünya genelinden herhangi bir ülke olabilir.

İkinci grup, lider kadrosunda yer almamakla birlikte, yıllar boyunca örgüt içinde aktif rol almış ve çeşitli saldırılara katılmış bireylerden oluşmaktadır. Bu şahıslar geçmişte ağır suçlara karışmış olan kişiler olarak ayrıştırılacak ve ilgili ülkenin yasal süreçlerine tabi tutulacaktır.

Üçüncü grup, son dönemde zorla katılmış, genellikle tehdit veya şantajla kandırılmış bireylerden oluşuyor. Bu grubun büyük bir kısmı çocuk yaşlardadır. Bu durum, hem ulusal hem uluslararası medyada sıkça gündeme geldi ve Birleşmiş Milletler raporlarına dahi yansıdı. Bu bireylerin tespiti görece daha kolay olacak; geçmiş verilerden faydalanılarak kimlikleri belirlenip topluma kazandırılmaları için sosyal ve psikolojik destek mekanizmaları devreye alınacaktır. Gündelik hayata entegre edilmeleri sağlanabilecektir.

Dördüncü grup ise diğer gruplardır. Bunlar, söz konusu ülkenin vatandaşı değilse, hemen sınır dışı edilecektir.

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN’IN AÇIKLAMALARI NE ANLATIYOR?

Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi için beklentilerinin olumlu bir sonuç çıkması yönünde olduğunu belirtti. Ancak Fidan, önemli bir detayın altını çizerek, “Silah bırakılması tek başına yeterli değil, illegal yapıların da ortadan kalkması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Başbuğ, Hakan Fidan’ın bu sözlerine değinerek, “Açıklamanın maksadı şu; sadece silah bırakmak yeterli değil; eğer yapı aynı bölgede kalmaya devam ederse, bu durum yeniden örgütlenme ihtimalini doğurur ve ciddi bir güvenlik riski oluşturur.” şeklinde konuştu.

reklam

YORUM YAP