Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul'da beklenen olası deprem tartışmaları yeniden alevlendi. Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, CNN Türk'teki canlı yayında Balıkesir'de yaşanacak olan artçı sarsıntıların iki ay sürebileceğini ifade etti.
Prof. Dr. Üşümezsoy, Manisa'nın kuzeyinden başlayarak Simav ve Uşak'ı kapsayan fay hatlarının etkilenmesi ile Sındırgı'nın batısında ve kuzeyinde Emet çevresinde de sarsıntıların hissedilebileceğini belirtti.
Üşümezsoy, Sındırgı depreminin ardından bölgedeki diğer fayların da tetiklenme potansiyeli taşıdığını belirtti ve “Deprem kuşakları müzik notalarına benziyor, 'Do, Re, Mi, Fa, Sol' notalarından sonra 'Sol'un da çalacağı beklentisi doğaldır” şeklinde konuştu.
“TETİKLENME RİSKİ VAR”
Simav, Demirci ve Uşak faylarının tetiklenme riski taşıdığına dikkat çeken Üşümezsoy, “İstanbul'da olası bir deprem beklenmiyor” açıklamasında bulundu;
“1999 yılında ve öncesinde Simav Dağı'nda bir çalışma yapmıştık. Simav Dağı'nda bir yükselme meydana geldi. Sırt gibi yükselen bir yapı oluşturmuştu. 1999 depreminin öncesinde faylardaki gerilmeleri ölçmüştük. Gediz'de iki fayın yırtılması meydana geldi. 1968 yılında Demirci'de de bir deprem yaşandı.
Kimsenin aklına Sındırgı gelmezken herkes Bursa hakkında konuşuyor. Ancak bu yanlış bir yaklaşım. Uludağ’ın güneyinden Manyas’a giden bir fay hattı üzerinden değerlendirince, Kuzey Anadolu’nun güney kolundan bahsediyorlar.
Aklınıza 1999 yılı depremleri geliyor. Ancak Bursa ovasında böyle bir fay yok. Simav Dağı'nda olduğu gibi Uludağ'da da bir yükselme meydana geliyor ve önünde bir çökme alanı oluşuyor. Bursa çöküntüsü, Gemlik çöküntüsü ve İnegöl ile Yenişehir çöküntüleri de bu durumu destekliyor. Bahsettiğimiz bölgeler Kuzey Anadolu Fayı'nın etkisi altında değil. Bahsettiğimiz Adalar Fayında da aynı şekilde durum geçerli. Sadece Yalova Çınarcık kıyısı boyunca bir hareketlilik olduğunu görmekteyiz.
DEPREM BEKLENEN BÖLGELER
Simav'daki depremler, fayların kırılacağına dair bir işaretti. İnsanlar, İstanbul depremi olabileceğini zannediyorlar. Ancak Adalar fayında bir deprem bekliyorlarsa biliyoruz ki, orada aktif bir fay yok. Her ikisi de aktif değil, olsa bile 7,6 büyüklüğünde bir deprem riski taşımıyor.
Geçmişte 1999 depremini izlediğimizde, Düzce ve Yalova Çınarcık kıyısından Teşvikiye'ye doğru iki farklı fay hattının etkin olduğu görüldü. Bir olay Düzce'de gerçekleşti, ancak Adalar Fayında bir hareketliliğin olmadığını söyleyebilirim. Fakat, güney yönlü kesimde bir deprem beklentim var ve 1894'te yaşanan ters bir durum nedeniyle riskin düşük olduğunu belirtebilirim.
Olası bir İstanbul depremi yoktur, İstanbul'da deprem beklenmiyor. Deprem olacağı söylenen Adalar Fayı, mevcut değil. Çekmece Adaları arasında bir fay hattı yok. Kumburgaz'da kısmi bir fay kırılması yaşanmış ancak çevresinde Manisa Spil Dağı'nda bir yükselme gözlemleniyor. Manisa ve Turgutlu arasındaki kısımda bir stres birikimi olabilir. Güneydeki Alaşehir ve Sarıgöl kesiminde ise 1968'de 6,7 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşmişti. Ege'deki faylar birbirine bağlı olduğu için büyük depremlere neden olmuyor.
Sındırgı ile Demirci arasında bir boşluğun varlığı söz konusuysa, o bölgede bir 6 büyüklüğünde bir deprem olabilir. Ancak şu an için bu boşluk yok. Olsa bile, depremin boyutunun etkisini düşündüğümde, depremin belinin kırıldığını ifade edebilirim. Sındırgı'da meydana gelecek bir depremin kesinlikle meydana geleceğini söylemedim; yalnızca faylardaki aktiflikten bahsediyorum.”
