reklam
reklam
DOLAR41,0316% 0.09
EURO47,7421% 0.15
STERLIN55,3015% 0.18
FRANG50,8827% 0.05
ALTIN4.454,49% 0,41
BITCOIN110.178,48-0.981
reklam

Rotem İbrahimzadeh Avrupa Ustalar Dressage Şampiyonası’nda

Yayınlanma Tarihi : Google News
Rotem İbrahimzadeh Avrupa Ustalar Dressage Şampiyonası’nda
reklam

Rotem İbrahimzadeh, Kemer Country Club bünyesinde düzenli olarak yaptığı at terbiyesi klinikleri ile dikkat çekiyor. Kemer Atlı Spor Kulübü’nün binicilerine verdiği teknik eğitimler, hem sporculara hem de branşın gelişmesine büyük katkı sağlıyor.

ELA AÇAR, AVRUPA USTALAR DRESSAGE ŞAMPİYONASI’NDA TÜRKİYE’Yİ EKİP ŞEFİ OLARAK TEMSİL EDECEK

Kemer Atlı Spor Kulübü Direktörü ve deneyimli binicilik eğitmeni Ela Açar, Türkiye Binicilik Federasyonu tarafından Avrupa Ustalar Dressage Şampiyonası’nda ekip şefi olarak atanmıştır.

Birçok kez ekip şefliği yaparak ulusal ve uluslararası alanda önemli başarılara imza atan Ela Açar, bu tecrübesi ve liderlik kapasitesi ile bir kez daha Türkiye’yi temsil etmenin sorumluluğunu üstlenecektir.

Uzun süredir başarılı binici Rotem İbrahimzadeh’in eğitmenliğini sürdüren Ela Açar, yetiştirdiği sporcularla kazandığı dereceler sayesinde binicilik dünyasında saygın bir yer edinmiştir. Bu görevle birlikte Ela Açar, sadece bireysel başarılarını değil, Türk biniciliğinin kurumsal gücünü de Avrupa sahnesine taşımış olacaktır.

  1. KENDİNİZİ TANITIR MISINIZ?

Merhaba, ben Rotem İbrahimzadeh. İstanbul’da doğdum ve 18 yaşıma kadar burada büyüdüm. Eğitimime ve binicilik kariyerime devam etmek için yurt dışına taşındım.

At binmeye üç yaşında başladım ve tüm binicilik yolculuğum, gelişimim ve öğrenimim İstanbul’daki Kemer Country Club’da geçti. Kemer Country Club benim ikinci evim oldu; at binmeyi öğrenip, atlara âşık olduğum ve hayatım boyunca bu mesleği yapmak istediğime karar verdiğim yerdir.

At dünyasına dair her şeyi, kariyerimde çok önemli bir yer tutan Ela Açar’dan öğrendim. Kendisi benim mentorum, antrenörüm ve yol arkadaşım oldu.

Ailem ise en büyük şansım. Kendime inanmadığım dönemlerde bile bana inandılar, hayallerimi gerçekleştirmem için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Bugün ulaşabildiğim her nokta, onların inancı ve desteği sayesinde gerçekleşti.

Şu an 29 yaşındayım; hayatım tamamen atlarla iç içe. Binicilik yapıyor, ders veriyor ve yarışmalara katılıyorum. Tutkum üzerine kurulu bir hayat sürmek benim için büyük bir ayrıcalık.

  1. ŞİMDİ HANGİ SEVİYEDE YARIŞIYORSUNUZ VE NASIL BU SEVİYEYE ULAŞTINIZ?

Şu anda binicilikte ulaşılabilecek en yüksek seviye olan Grand Prix seviyesinde yarışıyorum. Beş yıldızlı yarışmalarda, Dünya Kupası elemelerinde ve bu yaz ilk kez Avrupa Ustalar Dressage Şampiyonası’nda yarışma şansına sahip olduğum için çok mutluyum.

Buraya gelmek kolay olmadı; birçok mutluluk ve başarı yanı sıra zorluklar ve kalp kırıklıkları da yaşadım. Ancak her zaman harika bir yolculuktu.

Kariyerimin başından itibaren farklı yaş kategorilerinde yarıştım. Bazen başarılı, bazen daha az başarılı oldum ama bu süreç bana hem fiziksel hem de mental olarak nasıl hazırlanacağımı öğretti.

Ülkemi Balkan Şampiyonalarından Avrupa Şampiyonalarına kadar birçok yarışmada temsil ettim. Son iki yıldır ise en üst seviyede yarışıyorum. Her gün yeni şeyler öğreniyor, bu sporun zorluğunu ve inceliklerini daha çok takdir ediyorum.

Şu an ülkemi Grand Prix seviyesinde temsil eden tek biniciyim ve bildiğim kadarıyla Avrupa Şampiyonası’na katılmaya hak kazanan ilk Türk Grand Prix binicisiyim.

  1. KALİFİKASYON PROSEDÜRÜ NASILDI?

Avrupa Ustalar Dressage Şampiyonası’na kalifikasyon süreci oldukça zahmetli ve zorlayıcıydı. Açıkçası bazı anlarda “bunu başarabilecek miyiz?” diye düşündüğüm oldu. Bu hedef hiçbir zaman tek amacımız değildi fakat başarmak benim için büyük bir hayaldi.

Teknik olarak, belirli bir at ile –yarışmada partneriniz olacak atla– en az iki farklı CDI yarışmasında yer almanız gerekiyor. Ayrıca, iki farklı dört yıldızlı hakemden en az %66 puan almak şart. Bu hakemlerin, binicinin milliyetinden farklı ülkelerden olması gerekiyor.

Bu kalifikasyon prosedürü, yarışmanın sonucundan bağımsız olarak orada yer alacak herkesin bu hakkı gerçekten kazanmış olmasını sağlamak için titizlikle hazırlanmış. Ancak gelişmekte olan bir ülkeden gelen bir binici için bu süreç hem teknik hem de lojistik olarak zorlayıcı olabiliyor. Benim içinse kariyerimde yaşadığım bu deneyim, öğretici ve unutulmaz bir yolculuk oldu.

  1. BU PROSEDÜRDE ATINIZLA OLAN BAĞ VE HAZIRLANMA SÜRECİ NASILDI?

Kalifikasyon süreci ve Avrupa Şampiyonası’na giden yol, benim için yoğun geçti. Sık sık yarışmalara katılmam, hem fiziksel hem de mental olarak formda kalmam ve atımı da mutlu ve sağlıklı tutmam gerekiyordu. Bu bir takım sporuydu; atım benim diğer yarım ve altımda böyle bir ata sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.

Atımın benden daha tecrübeli olması benim için avantajlıydı. Yarışma hazırlığından, mental duruşa kadar bana birçok şey öğretti. Onun eğitim programını hafif tutmaya çalışıyoruz çünkü zaten işini biliyor. Beklentim, mutlu bir sporcu olarak arenaya benimle girmesi ve birlikte mücadele etmemiz. En önemlisi, kendini mutlu ve güçlü bir şekilde sunması.

Bu seviyede, arenada yalnızca siz ve atınız olduğunuzda, etrafınızdaki gözlerin üzerinizde olduğunu hissettiğinizde, gerçekten bir ekip olduğunuzu bilmeniz gerekiyor. Atınızın sizin için mücadele edeceğine, size güveneceğine inanmalısınız. Bu güveni atımdan almayı başardığımı düşünüyorum. Bu, her antrenmanın mükemmel olması anlamına gelmiyor; ancak arenaya girdiğimde asla yalnız hissetmiyorum.

Bu, yalnızca antrenmanla değil, onunla vakit geçirerek, bağ kurarak ve kelimeler olmadan bir ortaklık inşa ederek gerçekleşiyor. Bu yolculuk bana öğretti ki, günün sonunda en önemli şey, kurduğunuz ortaklık ve ortaya koyduğunuz uyum.

  1. YARIŞMA BOYUNCA AKIŞ NASIL?

Bu, en üst seviyede ve prestijli bir şampiyonada ilk yarışmam olacak. Dolayısıyla ortamın nasıl olacağını yaşayarak göreceğiz, umarım harika bir deneyim olur.

Yarışmada ortalama 60–65 binici yer alıyor ve bunlar dünyanın en iyi binicileri arasında. İlk yarışma olan Grand Prix testi, katılımcı sayısı fazla olduğu için iki güne bölünüyor. İlk testin ardından sadece en iyi 30 binici ikinci teste katılmaya hak kazanıyor. İkinci testten ise yalnızca en iyi 15 binici final olan freestyle testine çıkabiliyor.

Benim için, çocukluğumdan beri idol olarak gördüğüm bu isimlerle aynı start listesinde yer almak inanılmaz bir duygu. Gerisi ise hayatın beni nereye götüreceğini gösterecek. Elimden gelenin en iyisini yapacağımı biliyorum ve en iyisini umut ediyorum.

  1. KISA BİRKAÇ CÜMLEYLE, TAKIMINIZA VE SIZI DESTEKLEYENLERE NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

Bu yolculukta her zaman yanımda olan, destek veren insanlara ve atlarıma çok minnettarım. Mevcut antrenörümden ilk antrenörüme kadar hepsi benim için çok kıymetli oldu. Ayrıca ailem, benim en büyük şansım ve güç kaynağım oldu. Zor zamanlarda bile mutluluğumu düşünerek bana inandılar.

Bu sporda kolay olmayan bir yolda ilerlerken, eğer birilerine destek olabiliyorsam ne mutlu bana. Özellikle ülkemden genç nesillere yardımcı olmak, onları desteklemek ve rehberlik etmek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Büyük yarışlara çıkmadan önce beklentilerimi gerçekçi tutmaya çalışıyorum çünkü ne olacağını bilemiyorsunuz. Ayrıca atımın da benim ruh halimi hissettiğini biliyorum, bu yüzden onun mutluluğu benim için çok önemli. Umarım her şey yolunda gider ve ülkem, ailem, antrenörüm ve takımım için en iyisini yapabilirim.

Buraya gelirken birçok zorlukla karşılaştım ama ailemin ve doğru ekibin desteğiyle mümkün olduğunu gördüm. Bu benim için çok değerli ve her zaman minnettar olacağım bir deneyim olacak.

Arenaya çıktığımda beni destekleyen herkes için bineceğim ve onları en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağım. Bu deneyim benim için çok özel ve hayatımda her zaman gururla hatırlayacağım bir an olacak.

reklam

YORUM YAP