

Küresel rüzgar enerjisi, geçtiğimiz yıl sonunda 121,6 gigavatlık kurulu güç artışı kaydetmesine rağmen, bu rakam 2030 yılına kadar beklenen yıllık 320 gigavatlık artış hedefinin oldukça gerisinde kaldı.
15 Haziran Dünya Rüzgar Günü kapsamında elde edilen verilere göre, 2024 itibarıyla küresel rüzgar enerjisi kapasitesinde dikkate değer bir artış gerçekleşti ve kurulu rüzgar enerjisi gücü 1136 gigavata ulaştı.
Rüzgar enerjisi de dahil olmak üzere toplam yenilenebilir enerji kurulu gücü, bu süreçte 4 bin 448 gigavat seviyesine yükseldi.
Geçtiğimiz yıl sağlanan 121,6 gigavatlık artış, Birleşmiş Milletler’in 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma hedefi için gerekli olan 320 gigavatlık yıllık hedefle kıyaslandığında yetersiz kaldı.
Rüzgar ve Güneş Enerjisinin Önemi
Geçtiğimiz yıl eklenen toplam 585 gigavatlık yenilenebilir enerji kapasite artışının yaklaşık %92,5’i rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklarından elde edildi. Özellikle rüzgar enerjisi, toplam kapasitenin önemli bir bölümünü oluşturdu.
Bu hedefler doğrultusunda, 2030 yılında yenilenebilir enerji kurulu gücünün 11,2 teravat seviyesine ulaşması bekleniyor.
Belirlenen hedeflere ulaşılamamasının nedenleri arasında, ekipman tedarik zincirindeki aksaklıklar ve maliyet yükselişleri gösteriliyor.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki belirsiz yatırım ortamları, izin süreçlerinin yavaş ilerlemesi ve yerel direniş ile elektrik şebekelerindeki entegrasyon sorunları da hedeflere ulaşmada karşılaşılan engeller arasında yer alıyor.
Uzun Vadeli ve İstikrarlı Politikalar Gerekiyor
Diğer yandan, rüzgar enerjisinin artmasını sağlamak amacıyla Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) ve WindEurope, mevcut politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılması ve iklim değişikliği ile mücadele hedeflerine ulaşılması için uzun vadeli, istikrarlı ve öngörülebilir politikaların benimsenmesi şarttır.
Ayrıca, son dönemdeki teknolojik gelişmelerle birlikte, rüzgar enerjisi entegrasyonunun sağlanabilmesi için şebeke altyapısının güçlendirilmesi ve akıllı şebeke teknolojilerinin uygulanması kritik önem taşıyor. Bu altyapıyı güçlendiren projelere ihtiyaç duyulmaktadır.
Bunun yanı sıra, yeni nesil rüzgar türbinlerinin tasarımı, verimlilik artırıcı teknolojilerin geliştirilmesi ve dijitalleşme süreçlerine yatırım yapılması da büyük önem kazanıyor.
Kamu ve Özel Sektör İşbirlikleri Artmalı
Kamu ve özel sektör işbirlikleri, yeşil tahviller ve sürdürülebilir finansman araçları gibi mekanizmaların kullanılması ve teşvik edilmesi de bu enerji kaynağından daha fazla faydalanmak için büyük bir fırsat oluşturabilir.
İnsan kaynakları kapasitesinin artırılması, iş gücü eğitimlerinin verilmesi ve yerel toplulukların rüzgar enerjisi konusunda bilinçlendirilmesi önemli konular arasında yer alıyor.
Ek olarak, dünya genelinde rüzgar enerjisi projelerinin geliştirilme süreçlerinin hızlandırılması, bürokratik engellerin azaltılması ve izin süreçlerinin dijitalleştirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Bu anlamda hızlandırılmış bürokrasi, tüm yenilenebilir enerji kurulumları için büyük bir öneme sahiptir.
2024 yılı itibarıyla rüzgar enerjisi kurulu gücü açısından ilk 10 ülke şöyledir:
Sıra | Ülke | Kurulu Güç (Megavat) |
1 | Çin | 521.746 |
2 | ABD | 153.152 |
3 | Almanya | 72.823 |
4 | Hindistan | 48.163 |
5 | Brezilya | 32.959 |
6 | İspanya | 31.811 |
7 | Birleşik Krallık | 30.902 |
8 | Fransa | 24.592 |
9 | Kanada | 18.376 |
10 | Avustralya | 15.288 |