CNN TÜRK muhabiri Paşa Alyurt, konuyla ilgili detayları aktardı;
Geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen iki ayrı soruşturma, sahte elektronik imza aracılığıyla birçok farklı sahte belgenin hazırlanması sürecini kapsıyordu. Bu süreçlerin ardından, birleşimle birlikte 199 sanıklı bir dava Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Geçtiğimiz günlerde ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yine sahte elektronik imza yoluyla sahte belgelerin düzenlenmesiyle ilgili üçüncü dalga soruşturmasını tamamladı ve iddianame hazırlandı.
Hazırlanan iddianame 123 sanıktan oluşuyor ve bu sanıkların, 199 sanıklı davayla birleştirilmesi talebiyle Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildiği belirtiliyor. Ancak davada bazı ilginç detaylar mevcut.
Önceki davalarda başta resmi belgede sahtecilik olmak üzere birçok farklı suçlamalar bulunmaktaydı; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi hizmetleri kanununa muhalefet, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi veya yayılması, bilişim sistemindeki verilerin bozulması, yok edilmesi, erişilemez kılınması ve sisteme veri yerleştirilmesi gibi suçlar bu 123 sanığa yöneltiliyor. Farklı olarak, bu davada bir organizasyon kapsamında biri örgüt yöneticisi olmak üzere 19 kişi hakkında suç örgütü tanımlaması yapılıyor. Suç örgütü lideri Ziya Kadiroğlu, düzenlenen iddianamede açıkça tanımlanmış durumda. Yani, Ziya Kadiroğlu’nun liderliğinde oluşturulmuş olan 19 kişinin suç örgütü eylemleri kapsamında hareket ettiği iddianamede yer alıyor.
Yaşanan bu olaylar, e-imza suç örgütü olarak nitelendirilecek.
İlk Defa Fiziki Belge Oluşturulduğu Tespit Edildi
Üniversitelerdeki sınav sonuç belgeleri, mezuniyet belgeleri ve ehliyet sınav sonuçlarının belgelerinin düzenlenmesi gibi birçok farklı eylem, daha önce yalnızca dijital ortamda gerçekleşmişti. Ancak bu soruşturma ile birlikte, iddianameye göre, mesleki eğitim ve yeterlilik sertifikaları sürecinde ilk defa fiziksel olarak bir belgenin ele geçirildiği tespit edilmiştir.
Ayrıntılar geliyor…
