Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye'nin yedi bölgesinde, yirmi şehirde düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin en dikkat çeken adreslerinden biri olan İzmir, dokuz gün boyunca sanat, kültür ve eğlencenin merkezi haline geliyor.
Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan ve denizle yoğrulmuş enerjisiyle büyüleyen İzmir; müzikten sergilere, tiyatrodan gastronomiye kadar uzanan zengin bir programla festival heyecanını Ege kıyılarına taşıyor. Bu yıl üçüncü kez Türkiye Kültür Yolu Festivali'ne ev sahipliği yapan İzmir, geçmişin izlerini modern sanatın renkleriyle biraraya getirerek kenti bir sanat şölenüne dönüştürüyor.
İzmir Kültür Yolu Festivali’nin açılışı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı'nın katılımıyla İzmir Kültür Sanat Fabrikası'nda düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Törene, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Türkiye Kültür Yolu Festivali Genel Direktörü Selim Terzi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı ile yerel protokol ve birçok sanatsever katıldı.
İZMİR: HOŞGÖRÜ VE MEDENİYETLERİN KAVUŞMA NOKTASI
Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, tören esnasında yaptığı konuşmada,
“İzmir, hoşgörünün, dayanışmanın ve çok sesliliğin en zarif sembolüdür. 8500 yıllık geçmişiyle İzmir, Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri ve medeniyetlerin buluştuğu bir liman kentidir.
Bu köklü mirasından ilham alarak festivalimizin temellerini attık.” dedi.
KÜLTÜR VE SANATIN YENİ MERKEZİ: İZMİR KÜLTÜR SANAT FABRİKASI
Bakan Yazgı, konuşmasında ayrıca,
“Festivalimizin ana durağı, önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da İzmir Kültür Sanat Fabrikası olacaktır. 140 yıllık geçmişe sahip bu değerli yapı, kültür ve sanata bakış açımızı, vizyonumuzu ve koruma anlayışımızı yansıtan önemli bir eserdir.
Revize çalışmalarıyla tarihi Alsancak Tekel Fabrikası, kentin yeni kültür-sanat merkezi haline getirilmiştir.
Endüstriyel mirasın kültür ve sanata dönüştüğü bu merkez, müzeleri, kütüphaneleri, kültür atölyeleri ve açık hava etkinlik alanlarıyla İzmir’in sanat yaşamına yön veren yeni bir cazibe noktası olmuştur.” 
İZMİR’İN KÜLTÜR YAŞAMINDA YENİ BİR DÖNEM
Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, törende şu ifadeleri de kullandı:
“İzmir Kültür Sanat Fabrikası, her yaştan bireyin, çocuklardan gençlere, akademisyenlerden sanatçılara kadar, biraraya geldiği yeni nesil bir kültür platformu olarak kent belleğinde kendine yer edinmiştir.
2023 yılı için gerçekleştirilen kapsamlı restorasyon sürecinin ardından yeniden İzmirlilerle buluşan İzmir Kültür Sanat Fabrikası, 2024 yılında düzenlenmesi planlanan 530 etkinlikte 655 binden fazla sanatseveri ağırlamayı hedefliyor.
2025 yılı itibarıyla ise, bir önceki yılın rakamlarının tekrarlanacağı tahmin edilmektedir. Bu veriler, İzmir’in kültür ve sanat yaşamına yönelik atılan bu adımın ne kadar isabetli ve vizyoner olduğunu göstermektedir.” 
İZMİR KÜLTÜR SANAT FABRİKASI’NDA SANAT VE TARİH YOLCULUĞU
Açılış töreninin ardından, Kültür ve Turizm Bakanı Gökhan Yazgı ve protokol üyeleri İzmir Kültür Sanat Fabrikası'ndaki sergileri ziyaret etti. Fabrika bünyesindeki İzmir Resim ve Heykel Müzesi'nde yer alan “Bayrak ve Tarihin Tarifi” sergisi, tarihsel semboller ve ulusal kimlik kavramına sanatın bakış açısıyla yaklaşarak ziyaretçilerin büyük beğenisini topladı. Müzenin Geçici Sergi Salonu'nda sergilenen “Hatırla! Kimsin? Bilinçaltının Karanlık Kıvrımlarında Bir Yolculuk” isimli sergi, izleyiciyi içsel bir keşfe davet ederken; “Makedonya’da Türk İzleri” sergisi, ortak kültürel mirasın izlerini taşıyan arşiv belgeleri, fotoğraflar ve objelerle tarihsel bir yolculuk sunuyor. Ayrıca, İzmir Kültür Sanat Fabrikası kompleksi içinde yer alan Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde, Filistinli sanatçıların direniş, umut ve kimlik temalarını çağdaş sanat diliyle yorumladığı “Hâlâ Yaşıyorum: Çağdaş Filistin Sanatından Bir Seçki” sergisi sanatseverlerle buluşuyor. “Filistin Benim Vatanım” sergisi, bir ulusun varoluş hikâyesine sanat aracılığıyla tanıklık etme fırsatı sunuyor.
ALSANCAK GARI’NDA ZAMANI AŞAN SANAT YOLCULUĞU
Günün son durağı ise İzmir'in simgelerinden Tarihi Alsancak Garı oldu. Kentin kültürel belleğinde derin izler taşıyan bu tarihi mekan, geçmişin romantizmini bugünün çağdaş sanat anlayışıyla birleştirerek festivalin en etkileyici duraklarından biri haline geldi. Peron 1'de sanatseverlerle buluşan “Toulouse-Lautrec: Belle Époque ve Bohemya” sergisi, 19. yüzyıl Paris’inin özgür, renkli ve bohem atmosferini afişleri, illüstrasyonları ve dönemin büyüleyici özelliğiyle İzmir’e taşıdı; izleyicilere sanatın, müziğin ve yaşam tutkusunun iç içe geçtiği bir zaman yolculuğu yaşattı. Garın eski gişelerinde açılan “Şehrin Gerçek Yüzleri” ve “Tak Takıştır Yap Yakıştır” sergileri ise kentin modern dokusuna, bireysel yaratıcılığa ve sanatsal ifadenin dönüştürücü gücüne yeni bir bakış açısı kazandırdı. Alsancak Garı, tarih ile sanatın uyum içerisinde buluştuğu, İzmir’in ruhunu en estetik biçimde yansıtan duraklardan biri oldu.
EGE’NİN İNCİSİ İZMİR’DE SANATLA DOLU 9 GÜN
İzmir Kültür Yolu Festivali, 25 Ekim'de başlayan zengin programıyla kenti dokuz gün boyunca kültür ve sanatla saracak. Tarihi mekanlardan sahil şeridine, meydanlardan müzelere kadar uzanan etkinlikler; konserler, sergiler, tiyatrolar, söyleşiler ve çocuk atölyeleri ile her yaştan ziyaretçiye ilham dolu bir deneyim sunmayı hedefliyor. 
