

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ahmet Yılmaz’ın eski eşi Z.E.'nin, FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol’un bildirdiği isimlere ait dosyalarda para karşılığı tedbir kararlarını kaldırdığı ve takipsizlik verilmesini sağladığı yönündeki ihbarı üzerine soruşturma başlattı. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından, aralarında zabıt katibi Ahmet Yılmaz’ın da bulunduğu 16 şüpheli hakkında ‘Silahlı terör örgütüne yardım’, ‘Rüşvet almak’, ‘Zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik’, ‘Suçluyu kayırma’, ‘Silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlarından iddianame hazırlandı.
‘İHBARCI ESKİ EŞİN SES KAYDI DELİL OLDU’
İddianamede, Cumhuriyet savcıları A.T.G., B.T., Z.E. ile zabıt katibi E.D. mağdur sıfatıyla yer aldı. Soruşturmanın, Z.E.'nin boşanma aşamasındayken savcılığa yaptığı ihbarla başlatıldığı ve Z.E.’nin beyanlarına yer verildiği belirtildi. Z.E., Ahmet Yılmaz’ın avukat Bol’un talebiyle bazı dosyalarda para karşılığı usulsüzlük yaptığını, bir seferinde işlemin karşılığı olan parayı kendisinin teslim aldığını ve eşinin yaptığı usulsüzlüklere ilişkin ses kaydı aldığını ifade ederek, bu kaydı da sundu.
Ahmet Yılmaz’ın, Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nda çalıştığı döneme ait işlem yaptığı dosyalarda çok sayıda usulsüz işlemin tespit edildiği, katibin dosya numaralarını değiştirdiği, evrak sildiği, taraf isimlerini değiştirdiği ve dosyaların içeriğini boşalttığı belirtildi. Bu işlemleri kendisine ait ve birlikte çalıştığı savcıların şifreleriyle UYAP’a girerek gerçekleştirdiği ifade edildi.
‘ANLAŞIP DA HESABIMA PARA YATMAYAN DOSYA OLMADI’
Tutuklu zabıt katibi Ahmet Yılmaz’ın ifadesine de iddianamede yer verildi. Yılmaz, 2021 yılı Mayıs ayına kadar görevini düzgün bir şekilde yaptığını, sonrasında maddi sıkıntılar yaşadığını ve psikolojisinin bozulduğunu belirtti. Avukat Muhammet Talha Bol’u adliyeden tanıdığını, bir dosyada bulunan mal varlığı tedbirini kaldırmak için sık sık geldiğini söyleyen Yılmaz, “Yurt dışı yapılanması dosyalarını genelde ben yapıyordum. Bir dosyada avukata, 'Bu durumu çözerim, 300 bin lira gönder' dedim. 220 bin liraya anlaştık” şeklinde konuştu.
Yılmaz, yaptığı işlemler karşılığında avukattan para aldığını ifade ederek, “Bu dosyalarda ücreti kafama göre alıyordum. Beni arayıp ‘bu kişi gariban’ dediklerinde düşük miktarlar yazıyordum. Parasız yaptığım iş de oldu. Ama avukatla anlaşıp da hesabıma para yatmayan dosya olmadı” dedi.
‘SAVCILARIN BİLGİSİ VE RIZASI YOKTU’
Ahmet Yılmaz, birlikte çalıştığı savcılar B.T., Z.E. ve A.T.G.’ye ait UYAP şifrelerini bildiğini, bilgisayar açılış şifrelerini bilmediğini, fakat e-imza şifrelerinin kendisinde olduğunu ifade etti. Savcı onayına tabi yakalama kaldırma, müzekkere yazma, KYOK (Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar) kararı verme gibi işlemleri bu savcılara ait bilgisayarlardan ve e-imzalarıyla yaptığını belirtirken, “Savcıların bu durumlardan bilgisi ve rızası yoktu. Bu olaylardan menfaat temin etmediler” dedi.
1190 YIL 5 AYA KADAR HAPİS TALEBİ
İddianamede, Ahmet Yılmaz’ın, görevli savcıların UYAP şifrelerini kullanarak ‘yetkisizlik kararı’ müzekkeresi düzenlediği, savcı olmadan UYAP’ta iş akışını değiştirdiği, KYOK kararı verdiği, birleştirme ve ayırma kararları aldığı, yakalama kararlarını resen kaldırdığı, kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığı yönünde gerçeğe aykırı kararlar verdiği ve sahte evrakla dosya oluşturduğu ifade edildi. Tüm bu eylemleri nedeniyle Yılmaz hakkında ‘Silahlı terör örgütüne yardım’ suçunu da işlediği belirtilerek, ‘Bilişim sistemine girme’, ‘Gizliliğin ihlali’, ‘Zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik’, ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’, ‘Suçluyu kayırma’ ve ‘Rüşvet almak’ suçlarından toplam 1190 yıl 5 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
ESKİ EŞE ETKİN PİŞMANLIK UYGULANMASI TALEBİ
İddianamede, Ahmet Yılmaz’ın eski eşi Z.E.’nin ‘Rüşvete aracılık etme’ suçunu işlediği, ancak olayları ihbar ederek ‘etkin pişmanlık’ gösterdiği belirtilerek, hakkında ‘Ceza verilmesine yer olmadığına’ karar verilmesi talep edildi. Diğer 15 şüpheli hakkında ise ‘Rüşvet vermek’, ‘Silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘Gizliliğin ihlali’, ‘Resmi belgede sahtecilik suçuna zincirleme şekilde azmettirme’ ve ‘Suçluyu kayırma’ suçlarından cezalandırılmaları istendi. (DHA)