Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF 2025'in açılışında önemli açıklamalarda bulundu:
“Bugün burada sadece Türk savunma sanayisinin gelişimine değil, aynı zamanda bir milletin bağımsızlık yürüyüşüne tanıklık ediyoruz. Kendi gök kubbesinde, kendi kanatlarıyla yükselen bir ülkenin hikayesini görüyoruz. Küresel barış ve güvenliğin sağlanması adına her türlü adımı atarken, daha fazla trajedi yaşanmaması için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bu süreçte kendimize şu ilkeyi rehber edindik: 'Bin akçılık sulh, bir akçalık nizadan iyidir.' Barış diplomasisi adına attığımız her adım bu hikmetli sözün ışığında gerçekleşiyor. Yine bu süreçte asla unutmamak gereken başka bir prensibimiz var: 'Hazır ol cenge eğer istersen sulhu salah.' Yani eğer barış, huzur, güvenlik, dirlik ve refah istiyorsan caydırıcılığı en üst düzeyde tutmalısın. Kendi vatanında onurunla ve şerefinle yaşamak istiyorsan, savunma yeteneklerini güçlendirmek zorundasın. Bunun yolu da yerli ve milli savunma sanayisinden geçiyor.”
“Dün ambargolar, çifte standartlar ve diplomatik baskılara maruz kalan Türkiye, bugün savunma sanayi ürünleriyle dünya piyasalarına mührünü vuran bir konuma ulaştı.” diyen Erdoğan, “Göreve geldiğimizde yüzde 20 seviyesinde olan savunma sanayimizin yerlilik oranı bugün yüzde 80'lerin üzerine çıktı. İHA ve SİHA teknolojisinde dünyanın önde gelen üç ülkesinden biriyiz. Geçen yıl dünyada satılan her 100 İHA'dan 65'ini Türk firmaları tedarik etti. Savunma ve havacılık alanındaki ihracatımız, NATO ve hizmet ihracatları da dahil olmak üzere yüzde 29'luk artışla 7 milyar 154 milyon dolara ulaşarak yeni bir rekor kırmıştır. Türk Savunma Sanayi, bugün 1380'in üzerinde proje sayısıyla 20 milyar doları aşan cirosuyla geniş ürün yelpazesiyle adeta destan yazmaktadır. Bu alandaki çalışmalarımızla, dostlara güven, düşmanlara korku veren çok daha büyük ve güçlü bir Türkiye'yi inşa etmek için mücadele edeceğiz. Birlikte çalışacağız, birlikte üreteceğiz, geleceğe birlikte yürüyeceğiz.”
NETANYAHU VE KATLİAM ŞEBEKESİ BARBARLIKTA HİTLER'İ GERİDE BIRAKTI
“Gazze'de insani yardım malzemesi girişine izin verilmediği için açlık nedeniyle bir deri bir kemik kalmış çocukların derdi bizim derdimizdir. 13,5 yıllık zulmün ardından 8 Aralık Devrimi ile umutların yeniden yeşerdiği Suriye'ye yönelik saldırılar bizim sorunumuzdur. Nerede bir haksızlık, adaletsizlik ve zulüm görsek sesimizi de tepkimizi de belli bir üslup içinde açıkça ortaya koyuyoruz. Bu anlayışla İsrail'in Gazze'deki halkına yönelik soykırımını tüm insanlığın gündeminde tutmaya devam ediyoruz.”
“Gayemiz, bir an önce ateşkesin tesis edilmesidir. Gazze'ye insani yardımların girişine izin verilmesi bir başka önceliğimizdir. Maalesef Kızılhaç'ın bile girişine izin verilmediği korkunç bir durum söz konusudur. Daha önce de söyledim, Netanyahu ve katliam şebekesi barbarlıkta Hitler'i çoktan geride bıraktı. Avrupa'daki holokost sürecinde dahi Gazze'deki kadar insanlık dışı görüntüler ortaya çıkmadı. Her kim Gazze'deki soykırıma sessiz kalıyorsa, İsrail'in işlediği insanlık suçlarına ortak oluyor demektir. Gazze'de insanlık ölürken, bebekler ve çocuklar ölürken, insanlar bir çuval un alabilmek için ölürken, biz buna sessiz kalamayız ve kalmayacağız. Açlıktan kitlesel ölümlerin başladığı bu kara günlerde, tüm uluslararası toplumu insanlık cephesinde birleşmeye davet ediyorum. Gelin, bu caniliğe hep birlikte tepki verelim. Gelin, bu zulme, bu vahşete 'Artık yeter' diyelim.
ATEŞ ÇEMBERİYLE KUŞATILMAMIZ TEDBİR ALMAYI GEREKTİRİR
Gazze'de 22 aydır devam eden soykırım ve İsrail'in coğrafyamızı istikrarsızlaştırmaya dönük saldırıları, Rusya ile Ukrayna arasında süren savaş ve sıcak gerilimler, geniş bir bölgede tedbir almamızı gerektirmektedir. Bu durumu hamaset olsun diye dile getirmiyoruz; aksine her gün yaşadığımız bir gerçeği ifade ediyoruz.
Türk dış politikası, barış, adalet, uluslararası hukuk, egemenliğe saygı, hakkaniyet ve dayanışma ilkeleri üzerine kurulmuştur. Nüfus peşinde değiliz, tahakküm peşinde değiliz. Hiç kimsenin iç işlerine müdahale etmek niyetinde değiliz. Tüm kalbimizle bölgemizde huzur, barış ve dayanışma istiyoruz. Bunu isterken gereklerini de yerine getirmekten çekinmiyoruz. Nerede bir haksızlık, adaletsizlik ve zulüm görsek, sesimizi ve tepkimizi belli bir üslup içinde açıkça ortaya koyuyoruz.
SON İKİ GÜN HALKIN ZİYARETİNE AÇIK OLACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla Türkiye'nin en büyük savunma sanayi etkinliği olan 17'nci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nın (IDEF 2025) açılış töreni İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştirildi. Sektörün küresel buluşma noktası olan fuarda bu yıl 909 yerli firma stant açtı. Fuar, kara, deniz, hava ve uzay sistemlerinden insansız araçlara kadar birçok yeni teknolojinin sergilendiği bir vitrin oldu. Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde ve Savunma Sanayii Başkanlığı'nın desteğiyle düzenlenen fuar, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın sorumluluğunda organize edildi. 27 Temmuz'a kadar sürecek olan fuarın, ilk dört günü profesyonel ziyaretçilere, son iki günü ise halka açık olacak.
GAZZE'YE İNSANİ YARDIM İÇİN STARMER'I ARADI
Başkan Erdoğan, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Eurofighter uçaklarının tedariki konusundaki ilerlemelerin değerlendirildiği belirtildi. Erdoğan, Türkiye ile İngiltere arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması'nın güncellenmesine yönelik müzakerelerden yıl içinde sonuç almayı umduğunu dile getirdi. Ayrıca, görüşmede Gazze'deki insani durumun çok kötü olduğu, açlıktan ölümlerin önüne geçilemediği ve bir an önce Gazze'ye insani yardımların erişiminin sağlanması gerektiği ifade edildi.
