Toplumdaki baskılar ve sorunlar arttıkça, insanlar arasında yaşanan şiddet olaylarının da tırmandığı gözlemleniyor. Son dönemde yaşanan olaylar, bu durumun ne kadar ciddileştiğine dair çarpıcı örnekler sunuyor.
Uzmanlar, mevcut sosyal ve ekonomik sıkıntıların, bireylerin ruh halini olumsuz etkilediğini ve bunu ihtiyaçlarını karşılamak için başvurdukları şiddet eylemleriyle gösterdiklerini belirtiyorlar. Bu bağlamda, toplumsal huzursuzluğun artışı, yalnızca bireysel değil aynı zamanda toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Özellikle büyük şehirlerde yaşanan yoğun ve karmaşık yaşam şartları, insanları daha da savunmasız hale getiriyor. Kriz dönemlerinde, bireyler birbirlerine karşı empatilerini kaybetmeye başlamış durumda. Bu durum, sokaklarda yaşanan olayların da artmasına sebep oluyor.
Yetkililer, bu şiddet spiralinin önüne geçmek için çeşitli sosyal programlar ve rehabilite edici önlemler başlatacaklarına dair söz veriyorlar. Ancak, bu tür çözümlerin ne kadar kalıcı olacağı ve toplum üzerindeki etkilerinin ne olacağı, zamanla daha net bir şekilde ortaya çıkacak.
