

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı bir canlı yayında enflasyon, rezervler ve Türkiye’ye yatırımlarla ilgili önemli mesajlar verdi. Şimşek, “Enflasyon hedefleri konusunda kafamızda hiçbir tereddüt yok” diye belirtirken, “Küresel büyüme yavaş seyredecekse emtia fiyatları düşecek. Petrol fiyatları 65-70 aralığında. Bu da Türkiye açısından büyük bir avantaj” ifadesini kullandı.
Bakan Şimşek’in açıklamaları şu şekilde devam etti:
Borsa risklidir. Teknoloji alanındaki yatırımlar oldukça riskli. Gelişmekte olan ülkeler için de durum aynı. Hem ülkedeki hem de dışarıdaki gelişmeler rezervlere yansıdı ve büyük oranda yabancı çıkışı yaşandı. Rezerv kaybının yüzde 58-60’ı offshore kaynaklıdır.
Bu belirsizliğin Türkiye ekonomisine etkisi, Türkiye’nin büyüme açısından dış talebe bağımlılığının azlığıyla dengeleniyor. İhracat, milli gelirin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Hizmet sektörünü de eklediğimizde bu oran 30’un altında kalıyor. Türkiye ekonomisi, içerideki tüketim ve yatırımlarla sürdürülebilirliğini sağlıyor ve bu da bizi küresel belirsizliklere karşı daha dayanıklı kılıyor.
TÜRKİYE ÇOK AVANTAJLI
Büyüme, önemsenen bir konu olduğunda Türkiye, bu program sayesinde sağlıklı büyümenin temellerini atıyor. Türkiye’nin ihracatının yüzde 62’si serbest ticaret anlaşması olan ülkelere yöneliyor.
Yakın coğrafyadan tedarik açısından Türkiye çok avantajlı bir konumda. Ülkelere, geçici olarak yaşanan rezerv kaybının etkilerinin büyük olduğunu belirttik. Ancak, belirsizlikler geçtikten sonra hangi ülkelerin avantajlı, hangi ülkelerin dezavantajlı olduğunu görecekler. Tüm bu küresel şoklar, yeni ABD hükûmetinin korumacılık politikalarındaki artışla başladı.
Türkiye’ye uygulanan yüzde 10’luk tarifeler de burada büyük bir avantaj sağlıyor. Asya ile karşılaştırıldığında, Türkiye’ye tedarik açısından ilave bağımsız talep gelecektir. Asyalı ülkelerden Türkiye’ye yatırım da söz konusu. Bu konuyla ilgili görüşmeler devam ediyor. Küresel korumacılığa karşı en etkili çözüm bölgesel entegrasyondur. AB ile entegrasyon güçlenebilir, Balkan ülkeleriyle ise zaten sağlam ilişkilerimiz bulunuyor.
PROGRAMI GÜÇLÜ ŞEKİLDE SÜRDÜRECEĞİZ
Fon çıkışları açısından biz de bu süreçten etkilendik. Fon çıkışlarından biraz daha fazla etkilenmiş olabiliriz, ancak piyasa stabil hale geldiğinde ciddi avantajlar elde edilecektir. Küresel entegrasyonun zayıfladığı bu dönemde, Türkiye’nin bölgesel entegrasyonda sağladığı avantajlar öne çıkıyor.
Bu konular, çok boyutlu ve çeşitli tepkiler vermemiz gerekiyor. Türkiye için en büyük avantaj, küresel büyümenin yavaş seyretmesi durumunda emtia fiyatlarının düşmesidir. Petrol fiyatları 65-70 aralığında bu da Türkiye adına ciddi bir avantaj sağlamaktadır.
İHRACATÇIMIZI DESTEKLİYORUZ
Özellikle yüksek teknoloji yatırımlarını, çok daha güçlü bir şekilde destekleyeceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl tanıttığı hit 30 programını da güçlü bir şekilde sürdüreceğiz. Yeni teşvik sistemi arz yönlü olarak devam edecektir.
Yatırım ayağını güçlendirerek desteklemeye devam edeceğiz. Ben, küresel çalkantıların sağladığı fırsatları görüyorum. Merkez Bankası, reeskont kredileriyle ihracatçılarımıza güçlü destek sağlıyor. Bu alanda yeni çalışmalar yapmayı planlıyoruz.
TBMM’de önemli bir reform çalışması mevcut. Yatırımların hayata geçiş sürecini hızlandıracak oldukça ciddi reformlar var. Enerji alanında dışa bağımlılığı azaltmak da en önemli hedefimizdir.
ENFLASYON MESAJI
Büyümenin geçici olarak yavaşlama riski bulunuyor. Ancak, uygulayacağımız politikaların dezenflasyonist etkisi büyük önem taşıyor. Yatırımı, ihracatı ve istihdamı destekleyerek, büyümelerdeki yavaşlamaya yanıt vereceğiz.
Yukarı ve aşağı yönlü faktörler mevcut. Ancak biz, aşağı yönlü faktörlerin daha baskın olacağı düşüncesindeyiz. Dış talepteki zayıflık ve petrol fiyatlarındaki düşüş, dezenflasyonist bir etki yapmaktadır. Enflasyon hedefleri konusunda hiçbir şüphemiz yok.
Her gelişmeye göre rakam revizesi yapmıyoruz. Orta vadeli hedeflerimiz var ve bu hedeflere ulaşmak için çalışacağız.
Cari açığın, programda öngördüğümüzden daha düşük seviyelerde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Petrol fiyatlarındaki düşüş, cari açığı 7-8 milyar dolar düşürecektir.