reklam
reklam
DOLAR38,6040% 0.08
EURO43,9048% 0.48
STERLIN51,6607% 0.61
FRANG46,9635% 0.09
ALTIN4.237,89% 2,51
BITCOIN94.720,000.021
reklam

SON DAKİKA | MHP Lideri Bahçeli: CHP provokasyon partisine döndü

Yayınlanma Tarihi : Google News
SON DAKİKA | MHP Lideri Bahçeli: CHP provokasyon partisine döndü
reklam

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP’yi hedef alarak “Gelinen bu aşamada CHP demek, taviz, tahkir ve teslimiyet döngüsü demektir. CHP yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, yağma ve talanın simgesidir. Kriz, kavga ve kaosa bel bağlayan bir anlayışla, CHP’nin Türkiye’nin geleceğinde bir yeri olamaz.” şeklinde ifade etti.

MHP Lideri Bahçeli, Türkiye ve Dünya meseleleri üzerine yazılı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

MHP Lideri Bahçeli’nin açıklamaları şu şekilde:

Gelişen dalga boyu yüksek tartışmalar ve münasebetsizlikler, sürekli olarak tahrik edilmekte ve bir kara kampanya olarak yürütülmektedir.

Ülkemizde kaos yaratmak için fırsat kollayan, güven ve istikrarı hedef alan kimliksiz ve beceriksiz bir anlayış söz konusudur.

Türkiye, her alanda tehdit altında.

Bu tehdit açık, alçak ve ahlaksızdır.

Kanunlara saygı göstermeyen bir siyasi grup, devletin egemenliğine doğrudan kafa tutmaktadır.

Tehlikeli bir durumla karşı karşıya olduğumuz açık; dışarıdan yönlendirmeler ile içerden desteklenen Cumhuriyet Halk Partisi’ni bu noktada doğru şekilde değerlendirmek gerekmektedir.

Provokasyon partisi haline gelen CHP, ciddi şüphe ve soru işaretleri barındırmaktadır.

Hiçbir adım, bu siyasi kırılmayı onaracak boyutta değil.

CHP, kanayan bir yara; kaynayan bir kazan ve kaybolmuş bir zaman dilimidir.

Siyasi anlayışında temiz ve kirli karmaşık bir hale gelmiştir.

Doğru ile yanlış, helal ile haram, güzel ile çirkin arasında bir kayma yaşanmaktadır.

CHP, ilke ve iradeye, inanç ve itibara sırtını çevirmiştir.

Türk siyaseti garip ve sancılı bir dönemden geçmekte.

Ülkemizin demokrasi ve hukuku, peş peşe gelen siyasi operasyonlarla sarsılmakta, kalabalık eylemlerle karşılaşmaktadır.

Vahim durum kritik bir noktadadır.

CHP’nin gösterdiği suçluluk psikolojisi, günden güne artan bir panik ve telaş içindir.

Bir dönemde Türkiye çeşitli askeri, siyasi ve ekonomik çatışmalarla karşılaşmakta ve stratejik sorunlar yaşanmaktadır.

Bu bağlamda, CHP ve etrafındaki partilerin, terörsüz bir Türkiye hedefine karşı rahatsızlık duyduğunu söyleyebiliriz.

Terörün sona ermesi durumunda, Türkiye barış ve huzur ortamına kavuşacaktır.

CHP lideri Özgür Özel’in, bölücü açıklamaları ve tehditkar söylemleri bir ayrımcılığı teşvik etmektedir.

Özgür Özel, fitneye bedel olmaktadır.

Terör başka, Kürt kardeşlerimiz başka bir meseledir.

İkisi bir arada değerlendirilemez; bu, vatan hainliğidir.

Özgür Özel’in tutumları, Türkiye’nin iç dengesini bozma çabasının bir parçasıdır.

Türk ve Kürt kardeşlerimiz arasında nifak sokmaya çalışan tüm unsurlar, emperyalist manevraların birer destekçisidir.

CHP Genel Başkanı, ülkenin çıkarlarını gözetmekten uzak bir tavır sergilemektedir.

Suriye’nin Kamışlı kentinde gerçekleştirilen “Birlik ve Ortak Tutum Konferansı”nda, Türkiye’nin siyasi ve toprak bütünlüğüne aykırı kararlar alınmıştır.

Bu konferansın sonuçları, Suriye hükümeti tarafından kesin bir dille reddedilmiştir.

Türkiye’nin dış politikası istikrarı sağlamak adına kritik bir öneme sahiptir.

Türkiye partisi olan DEM Parti, yaşadığı provokasyonlara karşı gerekli tepkiyi göstermektedir.

Sonuç olarak, Türkiye’nin geleceği için terör grubunun silahlarını teslim etmesi ve ülkeye entegre olması hayati önem taşımaktadır.

Bu yüzden, herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekmektedir.

Özgür Özel’in Mersin’de sergilediği tavır, kaynağını korkudan almış bir davranış biçimidir.

İkinci olarak, Gazze’deki trajedinin Türk halkını derinden etkilediği belirtilmektedir.

Türkiye, Filistin halkı için mücadele etmekte ve bu ahlaki yükümlülüğünü yerine getirmek adına gerekli adımları atmalıdır.

Türkiye, uluslararası ilişkilerde sorumluluğunu yerine getirmelidir.

İleriye dönük tüm gelişmelerde Türkiye’nin tutumu parasal değil, ahlaki olmalıdır.

Üçüncü olarak, toplumsal huzuru tehdit eden unsurlar konusunda dikkatli olunmalıdır.

Türk ekonomisi çeşitli zorluklarla yüz yüze ancak her zaman bir bütünlük içinde hareket edebilmiştir.

Küresel ekonomik daralmaların ülkemiz üzerindeki etkileri, milli birlik ile aşılacaktır.

Bu bağlamda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan yolsuzluk soruşturmaları dikkat çekmektedir.

Bu süreçte, adaletin sağlanması adına herkes üzerine düşeni yapmalıdır.

Son olarak, depreme hazırlık konusundaki çalışmaların ciddiyetle ele alınması gerektiği vurgulanmaktadır.

İstanbul’daki yapıların durumu, deprem gerçeğiyle yüzleşmek için acil önlemler alınması gerekmektedir.

Gelecek için tüm politikaların, bilimsel temellere dayalı olarak şekillenmesi büyük önem arz etmekte.

Buradan çıkarılması gereken dersler, Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve siyasi geleceğini doğrudan etkileyecek niteliktedir.

CHP’nin mevcut tavrının devam etmesi durumunda, milli birlik ve beraberlik sarsılacaktır.

Bu noktada, Türk milletinin dirilişi ve kardeşliği güçlü bir şekilde sürdürülecektir.

reklam

YORUM YAP